20 Mart 2025’te yayımlanan açıklamada, özellikle proof-of-work (PoW) sistemine dayalı madencilik faaliyetlerinin ABD federal menkul kıymet yasalarına tabi olmadığı belirtildi. Bu karar, kripto para sektöründe uzun süredir devam eden belirsizliklere netlik kazandırarak sektörde önemli bir rahatlama yarattı.

Proof-of-Work madenciliğinde yasal çerçeve netleşti

Kripto para madenciliği, özellikle Bitcoin gibi proof-of-work (PoW) tabanlı ağlarda, madencilerin işlem doğrulamak ve blok zincirini güvence altına almak için hesaplama gücü kullanması anlamına geliyor. Madenciler, bu faaliyetler karşılığında yeni kripto para birimleri ile ödüllendiriliyor. Bu süreç, Bitcoin’in 2009’daki başlangıcından bu yana merkezsiz dijital para birimlerinin temelini oluşturuyor.

SEC’nin açıklamasında, madenciliğin Howey Testi kriterlerini karşılamadığı belirtildi. Howey Testi, bir varlığın menkul kıymet olup olmadığını belirlemek için kullanılan yasal bir çerçeve olup, yatırımcının kazanç beklentisinin başkalarının girişimci veya yönetsel çabalarına dayanması gerektiğini öngörüyor. SEC’ye göre madencilik faaliyetleri, doğrudan bireysel çaba ve hesaplama gücüne dayandığı için bu tanımın dışında kalıyor.

SEC sözcüsü, “Madencilik, bireysel çaba ve hesaplama çalışması gerektirir. Bu nedenle, ABD federal yasalarına göre madencilik faaliyetlerini menkul kıymet teklifi olarak değerlendirmiyoruz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, madencilerin kolektif olarak işlem gücünü birleştirdiği madencilik havuzlarının da menkul kıymet teklifi sayılmadığı vurgulandı. Havuzlara katılımda elde edilen ödüllerin, her madencinin doğrudan katkısına göre belirlendiği ve üçüncü bir tarafın yönetici çabalarına dayanmadığı ifade edildi.

Bu açıklama, özellikle büyük ölçekli madencilik çiftliklerini işleten şirketler ve bireysel madenciler için önemli bir rahatlama sağladı. Madencilik faaliyetlerinin menkul kıymet olarak değerlendirilmeyecek olması, ek yasal uyumluluk yükümlülüklerinden kaçınılmasını sağlayacak.

SEC’nin bu kararı, dijital varlık sektörüne yönelik düzenleyici tutumda daha olumlu bir döneme işaret ediyor. Ocak 2024’te spot Bitcoin ETF’lerinin onaylanması, merkezsiz finans (DeFi) platformlarına yönelik kılavuzların yayınlanması ve iki partili destekle kripto yanlısı politikaların gündeme gelmesi, ABD’de kripto para sektörüne yönelik genel yaklaşımın değişmekte olduğunu gösteriyor.

Gelecek süreçte düzenlemeler devam edecek

SEC, proof-of-work madenciliğinin menkul kıymet teklifi olarak değerlendirilmeyeceğini belirtirken, staking hizmetleri ve bazı ilk token arzları (ICO) gibi diğer kripto faaliyetlerinin ise menkul kıymet yasalarına tabi olabileceğini vurguladı. Bu kapsamda, kripto para şirketlerinin iş modellerini yasal çerçevede değerlendirmeye devam etmesi gerektiği ifade edildi.

Bu gelişme, kripto madenciliği faaliyetlerini daha cazip hale getirirken, madencilik sektöründe yeni yatırımların ve operasyonların önünü açabilir. Yine de SEC’nin staking ve merkeziyetsiz finans (DeFi) faaliyetlerine yönelik düzenleyici yaklaşımı belirsizliğini koruyor.

SEC’nin madencilikle ilgili bu kararı, kripto sektöründe uzun süredir beklenen yasal netliği sağladı. Kripto madenciliğinin menkul kıymet kapsamında değerlendirilmeyecek olması, sektördeki genişlemeyi ve kurumsal yatırımcı ilgisini artırabilecek kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.