Ekonomi

Küresel piyasalarda son durum

Küresel piyasalarda, Fed'in faiz oranını düşürmesine rağmen gelecek yıl gevşeme döngüsünün yavaşlayabileceğinin sinyalini vermesiyle negatif bir seyir izlenirken, yurt içinde gözler TCMB'nin para politikası kararlarına çevrildi.

ABD'de geçen hafta Fed politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan düşürerek yüzde 4,25-4,50 aralığına çekti. Söz konusu indirim Fed'in bu yıl yaptığı üçüncü indirim oldu.

Banka, federal fon oranına ilişkin tahminini gelecek yıl için yüzde 3,4'ten yüzde 3,9'a yükseltirken, 2025'te faiz indirimlerini yavaşlatacağının sinyalini verdi.

Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin gelecekteki faiz beklentilerini gösteren nokta grafiği, Fed'in 2025 yılında toplamda 50 baz puan olmak üzere 2 faiz indirim yapabileceğini ortaya koydu.

Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, para politikası duruşunun önemli ölçüde daha az kısıtlayıcı olduğunu belirterek, gelecek faiz indirimlerini değerlendirirken "daha temkinli" olacaklarını ifade etti.

Powell, yüzde 2 enflasyon hedefine inmenin 1 ya da 2 yıl daha sürebileceğini ancak bu yolda ilerlediklerinden emin olduğunu söyledi.

Fed'in faiz kararı ve Powell'ın açıklamalarının ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in, 2025 yılının ilk toplantısında politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Öte yandan, ABD ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,1 ile tahminlerin üzerinde büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, beklentilere paralel şekilde yüzde 1,5 oldu. Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış çeyreklik olarak yüzde 2,2 ile tahminlerin üzerinde gerçekleşti.

Ülkede kişisel tüketim harcamaları, kasımda aylık bazda yüzde 0,4 ile beklentilerin altında artış kaydetti. ABD'de kişisel gelirler de bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 arttı.

Fed'in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı aylık çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de kasımda yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,8 artışla beklentilerin altında gerçekleşti.

Analistler, hafta içinde Fed'in faiz indirim döngüsünün gelecek yıl için yavaşlayacağı beklentileri ile azalan risk iştahının ABD'de açıklanan büyüme ve kasım ayına ilişkin çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi verileri sonrasında sınırlı da olsa tekrar canlandığını kaydetti.

Fed yetkilerinin açıklamaları da takip edilirken San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, politika faizini 25 baz puan daha düşürmenin zor karar olduğunu ifade etti.

Gelecek yıl düşünülenden çok daha az faiz indirimi olacağını tahmin ettiğini aktaran Daly, tahminlerine ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın önerdiği politikaların değil, verilerin yön verdiğini ifade etti.

New York Fed Başkanı John Williams, kişisel tahminlerine Trump'ın uygulayabileceği politikaları da dahil ettiğini, bunların ekonomik görünüm konusunda önemli etkenler olduğunu belirterek, ancak belirsizliğin çok fazla olduğunu vurguladı.

Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack da geçen haftaki para politikası toplantısında neden karşı oy kullandığına yönelik açıklamasında, enflasyonu düşürme konusunda daha fazla ilerleme sağlanana kadar faiz oranlarının sabit tutulması gerektiğini savundu.

Hammack, faiz indirimine gitmeden önce fiyatlar konusunda daha fazla ilerleme görmeyi tercih ettiğini kaydetti.

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise 2025'te daha sığ bir faiz indirimi patikası beklediğini ancak enflasyonun genel olarak düştüğünü söyledi.

Enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru yöneldiğini dile getiren Goolsbee, gelecek 12-18 ay içinde faiz oranların makul bir miktarda düşebileceğini ifade etti.

Söz konusu gelişmelerle hafta içinde piyasalarda oynaklığın arttığı görülürken, altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 0,95 düşüşle 2 bin 623 dolardan alıcı buldu.

Fed'in faiz kararı sonrasında ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi yükseliş eğilimini sürdürerek geçen hafta yüzde 4,53 oldu.

Dolar endeksi hafta içinde 108,5'e çıkararak yaklaşık 2 yılın en yüksek seviyesini kaydetmesinin ardından, haftayı 107,6 seviyesinden tamamladı.

Brent petrol ise Çin'deki talebin azalabileceği endişeleriyle haftalık bazda yüzde 1,9 azalarak 72,6 dolar seviyesinde dengelendi.