Küresel pay piyasaları, merkez bankaları haftasını rekorlarla tamamlarken, gelecek hafta ABD’de büyüme verileri başta olmak üzere yoğun veri gündemi yatırımcıların odağında olacak.

Hafta boyunca dünya genelinde önemli merkez bankalarının faiz kararları gündemin odağında oldu. Bazı merkez bankaları politika faizini beklentiler doğrultusunda sabit bırakırken, bazıları ise “sürpriz” kararlar aldı.

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi yüzde 5,25-5,50 aralığında bırakırken, bankanın projeksiyonunda senenin geri kalanında 3 faiz indirimi yapabileceğine yönelik tahminini koruması, pay piyasalarında risk iştahını destekleyen ana etken oldu.

Fed Başkanı Jerome Powell da faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, mevcut sıkılaştırma döngüsünde Fed’in politika faizinin muhtemelen zirvede olduğuna işaret ederek, ekonominin genel olarak beklendiği gibi seyretmesi halinde bu yılın bir noktasında faiz indirimine başlamanın muhtemelen uygun olacağını öngördüklerini yineledi.

Bu gelişmelerle artan risk iştahı, New York borsasında haftalık bazda rekor kapanışa neden olurken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi de yaklaşık 8 baz puan gerileyerek haftayı yüzde 4,20’den tamamladı.

Öte yandan, Fed’in faizi sabit bırakmasının ardından sert düşen dolar endeksi, İsviçre Merkez Bankasının (SNB) “sürpriz” faiz indirimine gitmesinin ardından, Fed’in diğer büyük merkez bankalarından daha geç faiz indirimlerine başlayabileceği endişesiyle yükselişe geçti. Böylece dolar endeksi haftayı yüzde 0,9 artışla 104,4 seviyesinden kapattı.

Fed’in yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapabileceğine dair tahminini koruması, altının ons fiyatının 2 bin 222,8 dolarla zirve tazelemesine yol açarken, SNB’nin faiz indiriminin ardından güçlenen dolar talebi altın fiyatını aşağı yönlü baskıladı. Altının ons fiyatı, haftayı yüzde 0,2 artışla 2 bin 160 dolardan tamamladı.

Para piyasalarında, Fed’in ilk faiz indirimine gitme ihtimali mayıs toplantısında yüzde 13 ve haziran toplantısında yüzde 75 ile fiyatlanıyor.

Analistler, gelecek hafta ABD’de açıklanacak büyüme verilerinin bu fiyatlamalar üzerinde değişikliğe sebep olabileceğini belirterek, ülkede Gayri Safi Yurt içi Hasılanın (GSYH) 4. çeyrekte yüzde 3,2 artmasının beklendiğini ifade etti.

Öte yandan, jeopolitik riskler petrol fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ederken, hafta başında Ukrayna’nın Rusya’nın petrol rafinerilerine düzenlediği saldırılar, Brent petrolün varil fiyatının 87,1 dolara kadar çıkmasına yol açtı.

Böylece Ekim 2023’ten bu yana en yüksek seviyesini test eden Brent petrolün varil fiyatı, hafta içinde arz endişelerinin hafiflemesi ve doların yeniden değer kazanmasının da etkisiyle haftayı yüzde 0,2 artışla 85 dolardan tamamladı.