Hazine ve Maliye Bakanlığı, bazı mecralarda yapılan “KDV oran artışı yapıldığı” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belirtilerek, halihazırda KDV artışına yönelik de herhangi bir çalışmanın olmadığını bildirdi.
Bakanlığın internet sitesinde yer alan açıklamasında, son günlerde KDV ile ilgili yapılan tebliğ düzenlemesinden hareketle “KDV oran artışı yapıldığı, mal ve hizmetler itibarıyla KDV oranlarının belirlendiği listeler arasında kaydırma yapılarak oran artışları yapılacağı” yönünde haberler olduğu belirtildi.
Kanununun verdiği yetki çerçevesinde KDV oranlarının günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre “Cumhurbaşkanı” tarafından belirlendiği ifade edilen açıklamada, “Mal ve hizmetler itibarıyla halihazırda 3 farklı oran uygulanmaktadır. Temel gıda maddelerinin yer aldığı 1 sayılı listedeki mallar için oran yüzde 1’dir. Yeme-içme, sağlık, eğitim, tekstil, konaklama gibi bazı mal ve hizmetlerin yer aldığı 2 sayılı listedeki mallar için oran yüzde 10’dur. Bu iki listede yer almayan mal ve hizmetler ise genel oran olan yüzde 20’ye tabiidir.” denildi.
KDV Tebliğ düzenlemesine neden ihtiyaç duyuldu?
Açıklamada, yeme içme sektöründeki bazı lokanta ve kafelerle ilaç dışında çeşitli ürünleri satan eczanelerin, oran farklılığını istismar ettiği ve rekabet eşitliğini bozduğunun tespit edildiğine işaret edilerek, fiyatları KDV dahil olarak belirlenen lokanta veya kafelerde, yeme içme hizmeti karşılığında yüzde 10 KDV hesaplaması gerekirken, bu hizmet yerine market gibi et, su, meyve suyu ve benzeri ürünleri satmış gibi göstererek KDV’nin yüzde 1 olarak hesaplandığının görüldüğü belirtildi.
Bu işletmelerin vatandaştan aldığı yüzde 10’luk KDV tutarını fiş veya faturada yüzde 1 olarak gösterdiğine işaret edilen açıklamada, “Aynı şekilde KDV oranı yüzde 10 olan ilaç ve benzeri tıbbi ürünlerin yanında KDV oranı yüzde 1 olan gıda takviyesi içeren ürünleri satan eczanelerin, KDV dahil belirlenmiş fiyatlar üzerinden satış yaptıkları halde tüm satışlarını gıda takviyesi içeren ürün gibi göstermek suretiyle yine vatandaştan aldığı yüzde 10 KDV’yi devlete vermedikleri görüldü.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, bu örneklerin sürekli arttığı dikkate alınarak istismarın önüne geçmek ve bu konudaki tereddütleri gidermek maksadıyla konuya açıklık getiren tebliğin hazırlandığı belirtilerek, “Tebliğ ile KDV oran artışı yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla Tebliğ ile herhangi bir oran artışı yapılmamıştır.” bilgisine yer verildi.
Vergi kayıp ve kaçağına sebebiyet veren alanlar yeniden düzenlenecek
Yeme içme hizmeti sunan işletmelerin, gıda maddelerini olduğu gibi satmadığı, bu ürünlerden hazırlanmış bir yemeği veya içeceği hizmet şeklinde müşterilerine sunduğu aktarılan açıklamada, bu hizmetle beraber sunulan tuzun, karabiberin, peçetenin, ıslak mendilin veya ikram edilen çay ya da kahvenin ayrı fiyatlandırmasının söz konusu olmadığı vurgulandı.
Açıklamada, tüm bunların yeme içme hizmetinin bir parçası olduğu için hizmet bedelinin tüm maliyetler dikkate alınarak belirleneceği ifade edilerek buradaki KDV’nin yüzde 10 olduğunun altı çizildi.
Söz konusu işletmelerin düzenledikleri fiş veya faturada doğru KDV oranı belirttiği takdirde vatandaşın ödediği verginin Hazine’ye gideceği, aksi halde ise işletmenin kasasında kalacağı belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek birçok kez genel KDV oranında artış olmayacağını ifade etmiş, ancak, indirim, istisna ve muafiyetlerin gözden geçirileceğini, etkin olmayanların kaldırılacağını, kayıt dışılıkla mücadelede suistimale açık, vergi kayıp ve kaçağına sebebiyet veren alanların yeniden düzenleneceğini belirtmiştir. Halihazırda KDV oranlarında artış yapılmasına yönelik herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.”