Jeopolitik gerilimler, özellikle de savaş gibi ekonomik, sosyal ve politik sonuçlar doğuran çatışmalar, doğal olarak küresel anlamda bir etki tepki durumuna yol açıyor. 

Dünyanın herhangi bir bölgesinde herhangi iki taraf arasında bir savaş, küresel olarak çeşitli ekonomileri doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor. Bu durum merkez bankalarının para politikaları, pariteler ve hisse hareketleri için de geçerli. 

Son olarak, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın derinleşmesi ve İran’ın İsrail’e yönelik füze saldırısı, bu gerilimi daha da tırmandırdı. 

Peki, savaş durumlarında hisse piyasalarına ne olur? Jeopolitik gerilimler finansal piyasaları nasıl etkiler? Hisse endekslerinde olumsuz hareketler görülür mü? 

Dilersen bu soruların yanıtlarını birlikte inceleyelim.

📊 Piyasalar Nasıl Tepki Verir?

LPL Financial araştırması, hisselerin geçmişteki jeopolitik çatışmalardan büyük ölçüde sıyrıldığını belirtiyor. LPL Financial eski Baş Yatırım Stratejisti John Lynch, Ocak 2020’de ABD’nin İranlı general Kasım Süleymani’yi öldüren hava saldırısına atıfta bulunarak şu hatırlatmayı yapıyor: 

Bu tırmanış ne kadar ciddi olursa olsun, önceki deneyimler bunun ABD ekonomik temelleri veya şirket kârları üzerinde önemli bir etkisinin olmayabileceğini gösterdi.”

Buna bir başka örnek olarak Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından küresel piyasaların sarsılması verilebilir. ABD’de S&P 500 endeksi, ABD ve diğer ülkelerin Rusya’ya yönelik ağır ekonomik yaptırımları artırması ve yatırımcıların emtia fiyatlarının etkisi konusunda endişelenmesi nedeniyle, işgalin hemen ardından gelen gün ve haftalarda 7%’den fazla değer kaybetmişti. 

Borsalar Savaş Dönemlerinden Nasıl Etkilenir?

Ancak bir ay sonra piyasalar toparlanmış ve S&P, petrolün varil başına 100 doların üzerinde seyretmeye devam ederken bile işgal öncesinden daha yüksek bir seviyede işlem görmüştü.

Allianz baş ekonomi danışmanı Mohamed A. El-Erian da “Son birkaç yıldır piyasalar iki nedenden ötürü siyasi ve jeopolitik şoklara aşırı tepki vermemeye şartlandırıldı: birincisi, ilk şokun ardından önemli bir şiddetlenme olmayacağı inancı; ikincisi ise merkez bankalarının finansal oynaklığı bastırmaya hazır olduğu görüşü.” diyor.

Aynı şekilde, İsrail-Hamas Savaşında da hisse senedi piyasalarının başlangıçta sert satış baskısına maruz kalmasına rağmen, piyasaların toparlanma eğilimi göstermesi muhtemeldir. Piyasalar, savaşın geniş çaplı bir küresel ekonomik krize dönüşmemesi halinde, bu tür olayları kısa sürede fiyatlayıp yoluna devam etme eğilimindedir. Buna ek olarak, Fed’in faiz indirimleriyle sağlanan likidite bolluğu da piyasalar için destekleyici olabilir.

Fed, son toplantısında yavaşlayan enflasyona karşı 50 baz puanlık faiz indirimine giderken, yıl sonuna kadar iki kez daha 25’er baz puanlık indirim yapacağını açıkladı. Bu, piyasalara ek likidite sağlayarak olası ekonomik zorlukları hafifletmeyi amaçlıyor.

📉 Hangi Hisseler Etkilenir?

Jeopolitik gerilimler teknoloji ve yarı iletken sektörleri gibi küresel tedarik zincirlerine bağımlı olan hisseleri olumsuz etkileyebilir. Örneğin, Nvidia (NVDA), Intel (INTC) ve Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSM) gibi şirketler, bu tür jeopolitik risklerden doğrudan etkilenebilir. Bu şirketlerin, İsrail’deki üretim tesisleri ve tedarik zincirlerine yönelik riskler nedeniyle olumsuz etkilenme potansiyeli vardır.

Özellikle Intel, İsrail’de kurmayı planladığı büyük üretim tesisiyle dikkat çekiyor. Eğer çatışmalar artarsa, bu planların ertelenmesi veya iptal edilmesi söz konusu olabilir. ABD’li yarı iletken devi haziran ayında, şirketin ve rakiplerinin üretim kaynaklarını çeşitlendirme çabalarının bir parçası olarak, İsrail’de yeni bir üretim tesisi kuracağını duyurmuştu. Başbakan Benjamin Netanyahu o dönemde anlaşmanın değerini 25 milyar dolar olarak açıklamıştı.

Öte yandan, siber güvenlik hisseleri de bu süreçte dikkat çeken sektörler arasında yer alabilir. Check Point Software Technologies (CHKP) gibi İsrail merkezli siber güvenlik şirketleri, özellikle savaş dönemlerinde artan dijital tehditlere karşı daha fazla talep görebilir.

📈 Hangi Hisseler Kazançlı Çıkabilir?

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, savunma hisseleri 2022’deki Ukrayna-Rusya çatışması sırasında görece iyi performans gösteren isimler arasında yer almıştı. 

Borsalar Savaş Dönemlerinden Nasıl Etkilenir?

Askeri elektronik teknoloji şirketi L3Harris Technologies (LHX) hisseleri, işgalin başladığı dönemde 6%’ın üzerinde artış göstermişti. Bu dönemde Northrop Grumman (NOC) hisseleri 18,7%, Raytheon Technologies (RTX) ve Lockheed Martin (LMT) de sırasıyla 4,5% ve 10,7% artmıştı.

Savunma hisselerine ek olarak, dünya çapında yükselen enerji fiyatları enerji sektörü için de olumlu bir gelişme olarak görülebilir.

Ukrayna-Rusya geriliminin görüldüğü 2022 yılında da petrol hisseleri, S&P 500’de en iyi performans gösteren isimler arasında yer almıştı. Bu hisseler arasında petrol ve gaz arama ve üretim şirketleri ExxonMobil (XOM), Occidental Petroleum (OXY), Marathon Oil (MRO) ve Coterra Energy (CTRA) yer almıştı. 

🌎 Küresel Ekonomik Görünüm

Ortadoğu’daki jeopolitik riskler, enerji fiyatlarını artırabilir. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın İran’ı da işin içine çekmesiyle birlikte, küresel enerji arzına yönelik endişeler artmış durumda. İran’ın, küresel petrol arzında önemli bir rol oynadığı biliniyor. Özellikle, dünya petrolünün yaklaşık %20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nın kapanma riski, enerji fiyatlarını sert bir şekilde yukarı çekebilir.

Ekim ayının başlarında, petrol fiyatları İran’ın İsrail’e yönelik füze saldırıları sonrası %5 civarında bir artış gösterdi. Ancak bu artış, uzun vadeli bir yükseliş trendinin başlangıcı olabilir. Bloomberg Economics’e göre, Hürmüz Boğazı’nın kapanması petrol fiyatlarını varil başına 150 dolar seviyelerine kadar çıkarabilir. Bu durum, küresel enerji arzında büyük bir kesintiye yol açarak enerji fiyatlarını daha da yukarı çekebilir.

Enerji fiyatlarındaki bu olası yükseliş, enflasyon baskılarını artırabilir. Fed’in faiz indirimleriyle sağlanan likidite ve düşük borçlanma maliyetleri, yatırımcıları riskli varlıklara yönlendirebilir. Ancak, artan enerji maliyetleri tüketici harcamalarını ve şirketlerin kâr marjlarını baskılayarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.

Northern Trust’ın baş ekonomisti Carl Tannenbaum, “Herhangi bir ekonomik belirsizlik kaynağı karar vermeyi geciktirir ve risk primlerini arttırır. Asıl soru, bu yinelemenin uzun vadeli dengeyi bozacak bir şey olup olmadığı olacak.” diyor. 

🤔 Fed Ne Yapacak?

Merkez bankaları için bu durum, savaşın yeni enflasyon baskılarına mı yol açacağı – bölge sadece İran ve Suudi Arabistan gibi büyük petrol üreticilerine ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda Süveyş Körfezi’nden geçen ana nakliye yollarını da barındırıyor – yoksa ekonominin duraklamasına neden olacak kadar güvene darbe mi vuracağı ikilemini ortaya çıkarıyor.

Borsalar Savaş Dönemlerinden Nasıl Etkilenir?

Fed, enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını uzun süre yüksek tutsa da son dönemde gelen veriler enflasyonun yavaşladığını gösteriyor. Bununla birlikte, Ortadoğu’daki jeopolitik riskler ve enerji fiyatlarındaki artış, enflasyon üzerinde yeni baskılar yaratabilir. Fed’in bu duruma nasıl tepki vereceği, para politikasının geleceği açısından kritik olacak.

Son toplantıda Fed 50 baz puanlık faiz indirimini gerçekleştirdi ve yıl sonuna kadar iki kez daha 25’er baz puanlık indirim öngördü. Ancak enerji fiyatlarındaki artışın enflasyonu yeniden canlandırması durumunda, Fed faiz indirimlerini yavaşlatabilir veya durdurabilir. Fed Başkanı Powell, faiz indirimlerinin kademeli olarak devam edeceğini ancak acele edilmeyeceğini belirtti. Dolayısıyla, piyasalardaki likidite artışı, enerji fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak sınırlı kalabilir.

III Capital Management’ın baş ekonomisti Karim Basta, “Savaş, daha yüksek petrol fiyatları ve hem enflasyon hem de büyüme görünümü için risk oluşturuyor.” diyor ve Fed’in daha yüksek fiyatların mı yoksa daha yavaş büyümenin mi daha büyük endişe kaynağı olduğunu çözmesi gerektiğini söylüyor.

Altın Fiyatları Ne Olur?

Altın, belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak kabul edilen bir yatırım aracı olmaya devam ediyor. Ortadoğu’daki savaşın derinleşmesi ve İran’ın da işin içine girmesiyle birlikte, altın fiyatlarında yukarı yönlü bir hareket görülüyor.

Fed’in faiz indirimleri de altının cazibesini artıran bir diğer unsur olarak öne çıkıyor. Faizlerin düşmesi, getirisi olmayan altını daha çekici hale getirir. Faiz indirimleri doların değerini düşürebilir ve bu da altın fiyatlarını yukarı yönlü destekleyebilir. Analistlere göre, ons altın fiyatları savaşın tırmanması durumunda 3000 dolar seviyesini test edebilir.

Tarihsel olarak, savaş dönemlerinde altının güvenli liman olarak tercih edilmesinin altın fiyatlarını destekleyen bir faktör olduğu belirtilebilir.

Borsa İstanbul ve Jeopolitik Riskler

Borsa İstanbul, jeopolitik gelişmelere karşı hassasiyet gösteren piyasalar arasında öne çıkıyor. Türkiye’nin stratejik konumu, küresel ve bölgesel çatışmaların ekonomik yansımalarını doğrudan hissetmesine yol açabiliyor. Son dönemde, özellikle Orta Doğu’daki gerilimler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki açıklamaları piyasalar üzerinde etkili oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarına tepki göstererek, “Kendini dev aynasında gören Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak” dedi. Erdoğan, İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra Türkiye’yi hedef alabileceğini de vurguladı. Bu açıklamalar, Türkiye’nin jeopolitik risklerine dikkat çekerken, Borsa İstanbul’daki satış baskısını artırdı. Bu gelişmelerin ardından BIST100 endeksi 4%’e kadar geriledi.

Hangi Hisseler Etkilenebilir?

Enerji fiyatlarındaki artış, Borsa İstanbul’da işlem gören enerji hisseleri için bir fırsat yaratabilir. Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığı, petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın ekonomik dengeleri zorlayabileceği anlamına gelse de, Tüpraş (TUPRS) gibi enerji hisseleri artan fiyatlardan olumlu etkilenebilir. 

Ortadoğu’daki gerilimler Türkiye’nin savunma sanayii şirketlerini de ilgilendiriyor. Özellikle Aselsan (ASELS) artan bölgesel güvenlik ihtiyaçlarına paralel olarak olumlu bir ivme yakalayabilir. Türkiye’nin kendi savunma sanayisini güçlendirme politikaları bu süreçte daha da hız kazanabilir ve savunma hisselerine olan talebi artırabilir. Yine benzer şekilde Otokar (OTKAR), SDT Uzay ve Savunma (SDTTR) ile Altınay Savunma (ALTNY) gibi şirketler de bu gelişmelerden olumlu etkilenebilir.

Kaynak: Midas