Ekonomi

“Yüzde 21 tutmaz ama bu oran şimdiden de değiştirilmez ki!”

Sayın Alaattin AKTAŞ'ın, ekonomim.com sitesinde bugün yayımlanan "Yüzde 21 tutmaz ama bu oran şimdiden de değiştirilmez ki!" başlıklı köşe yazısı

Merkez Bankası 2025 yılı için enflasyonu yüzde 21 olarak tahmin ediyor ama toplumun hiçbir kesimi bu oranda kalınabileceğini düşünmüyor.

Aslında merak ediyorum; acaba Merkez Bankası bünyesinde bir anket yapılabilse “Yüzde 21’de kalınır” diyenlerin oranı kaç çıkar ya da “Yüzde 21’de kalınır” diyen çıkar mı ki?

Şimdi bu koşullarda yarın yılın ilk enflasyon raporu açıklanacak. Hemen herkes yüzde 21’de kalınamayacağını düşünüyorken Merkez Bankası yönetiminin bunu bilmiyor olması mümkün mü; tabii ki hayır. Ama ne yapsınlar yani, daha yılın ilk raporunda “Biz yüzde 21’i tutturamayacağımızı anladık, bu oranı revize etmeye karar verdik mi” desinler!

Dolayısıyla yarınki raporda enflasyon tahmininin değiştirildiğinin görülmesi beklenmemeli. Merkez Bankası 2025 tahmininin orta noktası yüzde 21 olmak üzere yüzde 16 ile yüzde 26 arasında olduğunu bir kez daha vurgulayacaktır.

Bir tek 2022’de...

Merkez Bankası son yıllarda yalnızca 2022’deki ilk enflasyon raporunda tahmin değişikliğine gitti.

2021’in son enflasyon raporunda 2022’nin enflasyonu yüzde 11,8 olarak tahmin edilmişti. Ancak 2021 öyle bir yıldı ki, öyle bir yıl kapanışı yaşanmıştı ki o yıl için son raporda tahmin edilen enflasyon bile çok aşılmıştı.

Faiz indirme düğmesine basılan dönemden söz ediyorum...

2021’in enflasyon tahmini başlangıçta yüzde 9,4 düzeyindeydi. Eylülde başlatılan faiz indiriminin etkisiyle kur artmaya başlamıştı ve yılın son enflasyon raporu 28 Ekim’de açıklandı. Merkez Bankası gidişatı iyi kötü görüyordu ve enflasyon tahminini yüzde 18,4’e yükseltti.

Ama ok yaydan fırlamış, faiz hızla indirilmeye devam edilmiş, daha da indirileceği ısrarla dile getirilmiş, aralık ayında yüzde 13,58’lik rekor enflasyonla birlikte ekim ayı sonunda tahmin edilen yüzde 18,4’lük oran da bir kat aşılmış ve yıl yüzde 36’lık enflasyonla kapatılmıştı.

Merkez Bankası gayet iyimser bir şekilde 28 Ekim raporunda 2022’nin enflasyonunu da yüzde 11,8 olarak tahmin etmişti.

Ama yıl yüzde 36’da kapatılınca 27 Ocak 2022’de açıklanan yılın ilk raporunda yıllık tahmin yüzde 23,2’ye çıkarıldı. Kaldı ki o tahminin de ne kadar düşük olduğu daha ilk aydan anlaşılacaktı. 2022’nin ocak ayında yüzde 11,10 ile yine çift haneli bir artış yaşanmış, zaten yıl da yüzde 64 düzeyinde kapatılmıştı.

Oysa yarın, tutmayacağı bilinmekle birlikte enflasyon tahmininin değiştirilmesi beklenmiyor. Ortada 2021’in sonu ve 2022’nin başındaki gibi bir olağanüstülük yok.

Yüzde 3,4 ortalamadan yüzde 1,3 ortalamaya inilebilir mi?

Gelelim enflasyonun bu yıl nasıl seyredebileceğine...

Bu yılın gidişatının nasıl olacağının işareti önceki gün Merkez Bankası’nca verildi. Merkez Bankası ocak ayı fiyat gelişmeleri raporunda “Enflasyonun ana eğiliminde ilk çeyreğe özgü geçici bir yükseliş gözlenmiştir” diyerek ocaktan sonra şubat ve martta da görece yüksek oranlar beklediğini ortaya koymuş oldu.

Ama olağandışı gelişmeler yaşanmadığı sürece şubat ve martta yine de geçen yılki düzeyde artışlar beklenmiyor. Hatta yalnızca bu iki ayda değil, nisan ve mayısta da geçen yılki oranların altında kalınacağı tahmin ediliyor.

Hemen hatırlatayım; geçen yılki TÜFE artışları şubatta yüzde 4,53, martta yüzde 3,16, nisanda yüzde 3,18, mayısta yüzde 3,37 olmuştu.

Bu oranların 2025’in yüzde 21’ine ulaşılması anlamında tabii ki önemi yok. Ama bu yıl Merkez Bankası para politikasını kurgularken aylık enflasyona değil, yıllığa bakacağını ima eden bir yaklaşım sergiliyor ya, bu oranlar o açıdan önemli. Yani ilk beş ay boyunca yıllık oran gerileyecek, görünen bu.

Yüzde 21 ne olacak, 21?

Dönelim yeniden 2025’in yüzde 21’ine...

Papatya falı açacak halimiz yok, bu oranın tutmayacağı ortada. Yılın kalan on bir ayında ortalama yüzde 1,3’te kalınamayacağına göre yüzde 21 aşılacak.

Çünkü Türkiye enflasyonda aylık ortalama yüzde 1,3’ü unutalı çok oldu.

Fiyat artışlarında 2021’in aralık ayı dönüm noktası. O ayki artış yüzde 13,58’le rekor düzeye çıktı. Aralık 2021’in artçı etkisi Ocak 2022’de de görüldü ve bu kez yüzde 11,10’luk bir artış yaşandı.

İşte Ocak 2022'den sonraki dönemin aylık ortalama fiyat artışına baktım. Bu yılın ocak ayına kadar tam 36 ay geçti. Bu 36 ayın ikisini de hesaba katmadım. Onlar da sıra dışıydı çünkü. 2023’ün temmuzundaki yüzde 9,49 ile yine aynı yılın ağustosundaki yüzde 9,09’u hariç tuttum.

Bu iki ay hariç olmak üzere Şubat 2022-Ocak 2025 dönemi, 34 ay...

Bu 34 aylık dönemde TÜFE ayda ortalama yüzde 3,4 artış göstermiş.

Bir kez daha vurgulamakta yarar var...

Geride kalan 34 ayın, yaklaşık üç yılın aylık ortalaması yüzde 3,4. Bu yılın önümüzdeki 11 ayının beklentisi yüzde 1,3...

Aylık ortalama yüzde 3,4’ten yüzde 1,3’e inilemeyeceği gün gibi ortada.

Dolayısıyla bir kere aylık ortalama 1,3’ü unutalım.

Diyelim kalan 11 aydaki ortalamayı, geçmiş yıllar ortalaması olan yüzde 3,4’ün yarısına, yani yüzde 1,7’ye indirmek mümkün oldu; o durumda 2025’in artışı yüzde 26’da kalır.

Bu olağanüstü bir oran olur. Zaten Merkez Bankası’nın tahmin aralığında üst sınır da yüzde 26.

Ama ben kalan dönemde aylık ortalama artışın yüzde 2’nin altına indirilemeyeceği, yıllık artışın da yüzde 30’un altında kalmasının mucize olacağı yönündeki görüşümü koruyorum.

•    Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.