Türkiye’yi gelişmiş ülke borsalarıyla karşılaştırdığımızda halka açıklık oranının düşük olduğunu görüyoruz. Bu nedenle halka arzlar konusunda gidecek yolumuz olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan son dönemde halka arzların yoğun biçimde yapılması hem katılımcıları hem piyasayı hem de aracı kurumları yordu. Bence halka arzlar devam etmeli ancak daha kontrollü olmalı. Piyasa bu kadar halka arzı kaldıracak güçte değil.  2025 yılında şirketlerin halka arz talepleri devam edecek gibi görünüyor. Kurum olarak bundan sonra gerçekten inandığımız ve kurum veya grup olarak bizim de yatırım yapabileceğimiz firmaların halka arzını kabul etme ilke kararı aldık. Artık hem yatırımcılar hem aracı kurumlar daha seçici davranacaktır.

Dünyaya baktığımızda bizim halka arzlarımız özellikle yabancılar açısından ölçek olarak küçük. Bazı cazip halka arzlara katılmak istiyorlar ancak örneğin halka arz büyüklüğünün 250 milyon dolar veya 150 milyon doların altında olmaması gerekiyor. Sırf bu şartı sağlamadığı için bazı halka arzlara katılamıyorlar. 

Büyük şirket halka arzlarında öncelikle fiyatlamanın doğru yapılması lazım. Geçen yıllarda bazı şirketler olması gerekenden daha yüksek fiyattan halka arz edildiler. Biz bunu sağlarsak büyük halka arzlara yabancı yatırımcı katılımı görebiliriz.

1990’lar, 2000’lerde halka arzlarda arzın fiyatını bugünün aksine yabancı yatırımcıdan gelen talep belirlerdi. Belki ilerde yeniden o eski yapıya geri dönmek daha doğru olabilir. Halka arzlarda fiyat seviyesinin gelen taleple beraber oluşması daha iyi sonuç verebilir.

Enflasyon ve faiz düşüşü ile yabancı ilgisi artacaktır. Orta ve uzun vadeli yatırımcılar tarafında ilgi görüyoruz ama bu ilgi işleme dönüşmüyor. Fakat insanların burada bahsetmediği bir şey var; borsamızın büyüklüğüne göre çok yüksek miktarda robotlarla işlem yapan yabancı hedge fonlar var. Bence ülkenin ve piyasanın dinamiklerinden bağımsız olarak yapılan bu işlemler özellikle orta ve uzun vadeli yabancı fonların katılımını engelleyecek bir faktör
 

Kaynak: ForbesTR