Mayıs ayının son haftasındaki gerçekleşmeye ilişkin veriler tatsız bir duruma işaret ediyor. Yabancı yatırımcı devlet iç borçlanma senedi alımında sanki hevesini biraz yitirmiş gibi görünüyor. Bu geçici bir durum olabilir. Ama asıl can sıkan yön hisse senedi tarafında…  Yurt dışı yerleşikler 24-31 Mayıs haftasında tam 529 milyon dolarlık hisse senedi sattı. Bu tutar haftalık bazda son iki yılın rekoruna işaret ediyor. Yurt dışı yerleşikler ya da dilimize yerleşmiş haliyle kısaca yabancılar daha önce haftalık bazda en yüklü hisse senedi satışını 603 milyon dolarla 20 Mayıs 2022’de biten haftada gerçekleştirmişti. 13 Mayıs 2022’de biten haftadaki satış da 767 milyon dolar olmuştu.

Son bir yıl…

Yeni ekonomi yönetimi mayıs ayının bitmesiyle birlikte bir yılını doldurdu. Bu bir yılda, yabancıların hisse senedi ve iç borçlanma senedi alımı yoluyla getirdikleri dövizin toplamı 12.5 milyar dolar oldu, hepsi bu!

Bu tutarın 3.1 milyar doları hisse senedi, 9.5 milyar doları da iç borçlanma senedi için geldi.

Ancak çok dikkat çekici bir ayrıntı var. Geçen yılın son yedi ayında hisse senedine 2.9 milyar dolar gelirken, bu yılın ilk beş ayındaki tutar yalnızca 118 milyon dolarda kalmış. Daha yalın bir şekilde ifade edersek bu yıl beş ayda hisse senedine para gelmemiş bile denilebilir. Hatta mayıs, özellikle geçen hafta yaşanan çıkışın etkisiyle negatif 394 milyon dolar olmuş.

İç borçlanma senedi için gelen tutarda ise bu yıl belirgin bir artış var. Geçen yılın son yedi ayındaki 2 milyar dolara bu yıl beş ayda 7.4 milyar dolar daha eklendi. Bu 7.4 milyar doların 6.6 milyarının yalnızca mayısta geldiğini de vurgulamak gerek.

Ne var ki devlet iç borçlanma senedinde Merkez Bankası verilerinde kayıtlara “kesin alım” olarak giren tutarın yabancılarla bankalar arasında yapılan bazı özel anlaşmalarla gelen dövizden oluştuğu ve bu işlemlerde vadenin çok kısa olduğu, dolayısıyla bu dövizin Türkiye’de pek uzun kalmayacağı yolunda ciddiye alınması gereken bir takım iddialar var.

Getirin getirin, vergi getirin!

Birkaç gündür gündemde olan bir vergi konusu var, bu köşede dün ben de yazdım. Borsada alım satım için bir vergi düşünülüyor. Eğer bu vergi kesinleşirse oran da çok muhtemeldir ki on binde 2 düzeyinde olacak.

Yabancı Borsadan zaten elini eteğini çekme eğiliminde, bunu daha da hızlandıracak yönde adeta özel çaba göstermek… Gerçekten inanılır gibi değil.

Bir kesim, “Ne yani herkes vergi ödüyor, Borsada işlem yapan da ödesin” görüşünde ve uygulamayı doğru buluyor. Aslında alınacak vergi küçük tasarruf sahibi için çok önemli değil, örneğin 100 bin liralık alım yapsanız ödeyeceğiniz tutar 20 lira. O kadar!

Ama çok küçük marjlarla yapılan robot işlemler var ve Borsayı bir anlamda diri tutan da bu işlemler. Bu tür işlemlerde bu on binde 2 caydırıcı etki yapabilir ve Borsadaki işlem hacmi daha da daralabilir.

Bu da göze alınmış olsun. Tasarruf sahibi vergiden kaçmak için Borsadan çıkıp döviz ve altına yönelebilir.

Hani bu şekilde elde edilecek vergi bütçedeki soruna kayda değer ölçüde çare olsa, tamam da, öyle bir durum da yok ki…

2024 bütçesindeki finansman açığı 2.3 trilyon lira olarak hesaplanıyor. (Detaylarını dün yazdım.) İşlem vergisinden gelebilecek hasılat da yılın ikinci yarısı için en fazla 5 milyar lira olarak tahmin ediliyor, en fazla! Bu hasılat, finansman açığının yalnızca binde 2’sini kapatabiliyor. Binde 2’lik bir yama için sistemi tedirgin etmeye değer mi?

Kaldı ki biz yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelip ağırlıkla iç borçlanma senedi almasını mı istiyoruz, yoksa Borsada yatırım yapmasını mı?

Döviz hesaplarında rekor düşüş…

Yurt içi yerleşiklerin döviz hesaplarında mayısın son haftasında 3.3 milyar dolar gibi rekor bir düşüş kaydedildi.

Merkez Bankası verilerine göre 24-31 Mayıs haftasında yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz hesapları 1.2 milyar dolar azaldı.

Aynı hafta tüzel kişilerin hesaplarında ise 2.1 milyar dolarlık azalma kaydedildi.

Bankalardaki toplam döviz mevduatı uzun bir aradan sonra yeniden 200 milyar dolar sınırının altına indi. Bankalardaki yabancı para mevduatlar 31 Mayıs itibarıyla 197.9 milyar dolar düzeyinde.

Bu tutarın 167.4 milyar doları yurt içi yerleşiklere ait. 167.4 milyar doların da 102.7 milyarı gerçek kişilere, 64.7 milyarı tüzel kişilere ait hesaplardan oluşuyor.

KKM’de 36 milyar lira azalma

Kur korumalı mevduattaki azalma da devam ediyor. BDDK verilerine göre söz konusu hesaplar mayısın son haftasında 36 milyar lira daha azalarak 2 trilyon 125 milyar liraya geriledi.

KKM’de yılın ilk beş ayındaki düşüş tam 501 milyar lira oldu.

 

Kaynak: ekonomim.com