OECD iş birliğinde düzenlenen konferansta konuşan TÜSİAD Başkanı Turan, “Yapay zeka ve teknoloji çağında ülkelerin eğitim sistemlerini yeniden değerlendirdiği, özel bir dönemden geçiyoruz. Pek çok ülke çağa ayak uyduracak bir eğitim için çalışmalar yapıyor. Katma değer yaratan rekabetçi bir ekonomi olmak ve sıçrama yapmak için bu fırsat penceresini çok hızlı davranarak değerlendirmeliyiz.” dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile OECD iş birliğinde TÜSİAD Konferans Salonu’nda “Eğitime Bakış: PISA 2022 Sonuçlarının Ekonomik Kalkınma ve Geleceğin Çalışma Hayatı için Önemi” konferansı düzenlendi.

Etkinliğin açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, eğitimin, ülkenin ekonomik ve sosyal refahının itici gücü olduğunu belirterek, TÜSİAD olarak eğitimi, insan kaynağının niteliğini belirleyen ana unsur olarak gördüklerini vurguladı.

Dünyanın giderek artan bir hızla teknolojik ve toplumsal dönüşümlerden geçtiğini aktaran Turan, “Küresel rekabetteki avantajımızı koruyabilmek için bilgi ve inovasyona dayalı bir ekonomi olmak her zamankinden daha önemli.” diye konuştu.

Turan, rekabetin küresel olduğu bir dönemde, değerlendirme ve performans standartlarının da küresel olması gerektiğine işaret ederek, “Pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da uluslararası endekslerdeki konumumuz, atacağımız adımlar için önemli bir yol gösterici. Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90’ını temsil eden 81 ülkenin yer aldığı OECD PISA araştırmasını da bu bağlamda takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

PISA sonuçlarının puanlar ve sıralamaların ötesinde, eğitim sisteminin tüm bileşenlerini ve sosyoekonomik koşulları dikkate alan çok geniş bir bakış açısı sunduğuna dikkati çeken Turan, şunları kaydetti:

Akademik performansın yanında, kız ve erkek öğrencilerin okulda, sosyal çevrelerinde ve ev hayatında yaşadıkları koşullara; öğretmenlerden okul müdürlerine ve okulların sosyoekonomik durumuna kadar kapsamlı veriler içeriyor. Ülkemizde son 20 yılda eğitimle ilgili pek çok değişiklik yapıldı. 2003 yılından itibaren aralıksız olarak PISA araştırmasına katılım göstermemiz çok kıymetli. Bununla birlikte, eğitim politikalarımızda PISA’dan etkin şekilde yararlanmamız da gerekiyor.

“21. yüzyılın gerektirdiği yetkinlikleri kazandırmaya odaklı hazırlanmalı”

Orhan Turan, iş dünyası olarak, yeni müfredat değişikliğinin PISA’nın da işaret ettiği alanlarda ve 21. yüzyılın gerektirdiği yetkinlikleri kazandırmaya odaklı şekilde hazırlanmasını beklediklerini dile getirdi.

Erken yaşlardan itibaren ezberci değil analitik düşünceye dayanan, nitelikli ve kapsayıcı bir eğitim sunulması gerektiğinin altını çizen Turan, “Yeni nesilleri bilişsel, sosyal ve dijital becerilere sahip, yabancı dile hâkim, yaratıcı, eleştirel ve disiplinler arası düşünebilen, hayat boyu öğrenme becerisine sahip, farklılıklara ve doğaya duyarlı bireyler olarak hayata hazırlamalıyız.” dedi.

Turan, “Yapay zeka ve teknoloji çağında ülkelerin eğitim sistemlerini yeniden değerlendirdiği, özel bir dönemden geçiyoruz. Pek çok ülke çağa ayak uyduracak bir eğitim için çalışmalar yapıyor. Katma değer yaratan rekabetçi bir ekonomi olmak ve sıçrama yapmak için bu fırsat penceresini çok hızlı davranarak değerlendirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.