Beşşar Esad yönetiminin sona ermesiyle Suriye’de yeni bir dönemin başlangıcı söz konusu. Bu gelişmelerin Türkiye ile Suriye arasındaki ticaretin yeniden canlanmasına yol açıp açmayacağı ise merak konusu.

Türkiye ile Suriye arasındaki ticaret, 1 Ocak 2007’de yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması (STA) sonrasında önemli bir artış göstermiştir.

Çatışmalar öncesindeki döneminde, 2010 yılı Türkiye-Suriye ticari ilişkileri açısından zirve yıllarından biri olmuştu. TÜİK verilerine göre 2010 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2,3 milyar doları bulmuştu.

Ancak, 30 Kasım 2011’de Türkiye’nin aldığı yaptırım kararları bu ticaret ilişkilerinde bir dönüm noktası olmuştur. Türkiye’nin aldığı yaptırımlar arasında; Suriye Merkez Bankası ile ilişkilerin kesilmesi, Suriye hükümetinin Türkiye'deki finansal varlıklarının dondurulması, kredi ilişkilerinin durdurulması, Suriye Ticaret Bankası ile işlemlerin sonlandırılması ve Eximbank ile Suriye'deki altyapı projeleri için yapılan kredi anlaşmasının askıya alınması gibi önemli ekonomik kararlar bulunmaktadır. Buna karşılık, Suriye de 4 Aralık 2011’de, STA anlaşmasının askıya alınması ve Suriye'den Türkiye'ye geçişlerde ek gümrük harcı alınması gibi karşı yaptırımlar almıştır.

Bu gelişmelerin ardından iki ülke arasındaki ticaret, 2011 yılının son çeyreğinden itibaren hızla azalmaya başlamıştır. 2011 ve 2012 yıllarında düşen dış ticaret hacmi, 2013’ten itibaren yeniden artmaya başlamış ve 2023’te 2 milyar dolara ulaşmıştır.

Bu ticaretin temel ürünleri arasında mineral yakıtlar, yağlar, plastikler ve mamulleri, gıda sanayii kalıntıları, hayvan yemleri, hayvansal ve bitkisel yağlar, değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, demir ve çelik, hububat, elektrikli makina ve cihazlar, çimento, toprak, taş, tuz, kükürt, alçı, kireç, un, süt ve pastacılık ürünleri yer almaktadır.