Türkiye plastik sektörü 2024’te büyümesini sürdürerek üretimini 9,9 milyon tona, ihracatını ise doğrudan ve dolaylı 15 milyar dolara çıkardı.

PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, sektörün geleceği için yeşil dönüşüm ve mevzuat düzenlemelerinin kritik olduğunu vurguladı. Türkiye’de plastik sektörünün hızla büyüdüğünü ancak geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı konusunda yasal düzenlemelerin henüz tamamlanmamasının sektörün potansiyelini kısıtladığını belirten Eroğlu, “Türkiye’de gıda ile temas eden geri dönüşümlü plastik üretimi için 21 firma, toplam 500 milyon Euro’luk yatırım yaptı. Sadece bu yatırımların hayata geçmesiyle dahi ihracata ciddi katkı sağlanır.” dedi. Yeşil dönüşüm sürecinde de Türkiye’nin liderliği hedeflemesi gerektiğini belirten Eroğlu, “Sürdürülebilir üretim için mevzuat süreçlerinin hızlandırılması ve teşvik politikalarının güncellenmesi gerekiyor. Ayrıca yeşil dönüşüme yönelik yatırımların artırılması da, sektörün önümüzdeki dönemde büyümesini sürdürebilmesi açısından kritik olacaktır.” diye konuştu.
 
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV) hazırladığı ‘Türkiye Plastik Sektör İzleme Raporu 2024’ açıklandı. Rapora göre plastik mamul üretimi 2024 yılında 2023 yılına kıyasla miktar ve değer bazında yüzde 8 artış gösterdi. Plastik mamul üretimi 2024 yılında 9,9 milyon tona çıkarken, 40,9 milyar dolarlık üretim gerçekleştirildi. 2023 yılında yüzde 75,7 olan plastik sektörü ortalama kapasite kullanımı da 2024 yılında yüzde 76,1’e çıktı. Söz konusu dönemde plastik mamul ithalatında değer bazında 2,6 gerileme yaşandı ve 4 milyar 66 milyon dolarlık ithalat yapıldı. 2024 sektörün ihracatı ise doğrudan ve dolaylı 15 milyar dolara çıktı. Dış ticaret fazlası geçen yıla göre yüzde 16 artış gösterdi. Böylece sektörün dış ticaret fazlası 3 milyar 400 milyon doları aştı.
 
TÜRKİYE’DEN 200 ÜLKEYE İHRACAT

Hazırlanan rapor, sektörün beklentileri ve hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “2019 - 2024 yılları arasında yılda ortalama yüzde 16,6 artış gösteren plastik sektörünün makine yatırımları 2024 yılında 2023 yılına kıyasla yüzde 7,7 azalarak 1 milyar 572 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılında plastikler ve mamullerinin toplam kimya sektör ihracatı içinde payı yüzde 30,6 oldu ve sektör olarak birincilikteki konumumuzu koruduk. Türkiye olarak her yıl 100’ün üzerinde ülkeden plastik mamul ithalatı yaparken 200’e yakın ülkeye de plastik mamul ihraç ediyoruz.

Söz konusu dönemde 10 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın miktar bazında yüzde 45,3’ünü değer bazında da yüzde 48,1’ini oluşturdu. Bu dönemde Irak, İngiltere, İtalya, Almanya ve ABD plastik mamullerde en büyük ihraç pazarlarımız oldu'. Romanya, İspanya, Yunanistan ve Libya da en çok ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında ilk 10’da yer aldı.” diye konuştu. 
 
YENİ TEŞVİK MODELİ BEKLENİYOR

İhracatta artışının temel sebebinin, ihracatı artırmaya yönelik yoğun çabaların ve sektördeki rekabet gücünün artması olduğunu belirten Yavuz Eroğlu, “Plastik sektörü, özellikle son 20 yılda sürekli büyüme göstererek uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konuma geldi. Türkiye, kaliteli ve rekabetçi ürünler üreterek Avrupa Birliği ve ABD gibi yüksek standartlara sahip pazarlarda kendine yer edindi.” dedi. Katma değer açısından Türkiye’nin plastik sektöründe önemli bir konuma sahip olduğunun altını çizen Eroğlu, Türkiye’nin katma değeri yüksek olan mamullerin ihracatına yoğunlaşmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü’nün, yeni bir teşvik modeli üzerinde çalıştığını dile getiren Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yeni modelin özellikle katma değeri yüksek ve ihracat potansiyeli büyük ürünlere yönelik olması bekleniyor. Mevcut teşvik sisteminden farklı olarak, bölgesel öncelikler yerine stratejik sektörlere odaklanan bir yapı hedefleniyor. Bu teşvik modelinden doğrudan faydalanabileceğiz.”
 
İHRACATA 500 MİLYON EURO KATKI SAĞLAR

Plastik sektörünün, otomotiv, medikal ve elektronik sektörlerinde hızla büyüdüğünü belirten Eroğlu, “Bu bağlamda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Plastik, Kauçuk ve Kompozit Meclisi olarak geri dönüşüm başta olmak üzere sektörün gelişimi için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle gıda ile temas eden ambalajlarda geri dönüşümlü malzeme kullanımının artırılması kritik bir öneme sahip. Dünya genelinde yaygın olan bu uygulamanın Türkiye’de de hızla mevzuata girmesi gerekiyor. Bu konuda yapılan yatırımlar tamamlanmış olsa da mevzuat süreci henüz tamamlanmadı. Türkiye’de 21 firma, gıda ile temas eden geri dönüşümlü plastik üretimi konusunda yatırım yapmış durumda. Bu yatırımların toplam değeri 500 milyon Euro’yu buluyor. Mevzuatın hızla tamamlanması, sektörün ihracat potansiyelini de artıracaktır. Sonuç olarak, Türkiye plastik sektörü rekabet gücünü artırarak ihracat pazarlarını
genişletmekte ve sürdürülebilir üretim süreçlerine yönelik önemli adımlar atmaktadır. Mevzuat süreçlerinin hızlandırılması, teşvik politikalarının gözden geçirilmesi ve yeşil dönüşüme yönelik yatırımların artırılması, sektörün önümüzdeki dönemde büyümesini sürdürebilmesi açısından kritik olacaktır.” ifadelerini kullandı.
 
YEŞİL DÖNÜŞÜMDE LİDER OLMALIYIZ

Plastik ürünlerin çevresel bir sorun yaratıp yaratmadığına yönelik ortaya atılan iddialar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yavuz Eroğlu, şu ifadeleri kullandı: “İşin temelinde kullanılan ürünlerin atık yönetimini iyi yapmak var. Geri dönüşüm sistemlerinin güçlendirilmesi doğru bir yaklaşım olacaktır. Geri dönüştürülebilir plastiklerin kullanımı ve atıkların doğaya atılmaması durumunda karbon emisyonunun azaltılması da mümkün olacaktır. Ayrıca Türkiye’de üretilen plastik ürünlerin standartları, sağlık ve çevresel açıdan belirlenen normlara uygun ve hatta normların üzerinde. Ancak yeşil dönüşüm sürecinde Türkiye’nin hızla uyum sağlaması ve bu alanda lider konuma gelmesi hedeflenmeli. Bu doğrultuda, mevzuatların hızla uyumlaştırılması, sertifikasyon süreçlerinin tamamlanması ve üretim altyapısının yeşil dönüşüme uygun hale getirilmesi büyük önem arz ediyor.”

DEPOZİTO SİSTEMİNDE PİLOT UYGULAMA BAŞLIYOR

Depozito sistemlerinin de sektör açısından büyük önem taşıdığını belirten Yavuz Eroğlu, “Çevre Ajansı ve TOBB’un ortak çalışmaları doğrultusunda başlatılan depozito sistemi, atık yönetimi konusunda önemli bir adım olarak görülüyor. Atıkların doğaya atılması yerine geri toplanmasını teşvik eden bu sistemin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması hedefleniyor. Depozito sisteminin ilk pilot uygulaması da 21 Şubat’ta Sakarya’da devreye alınacak. Dünyada atık artık en kıymetli hammadde haline geldi ve Türkiye’nin bu alanda güçlü bir pozisyona sahip olması için geri dönüşüm süreçlerini hızlandırması gerekiyor.”

Kaynak: foreks