Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Kaymakcı, AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, 2024'ün Türkiye-AB ilişkilerinin kapsamlı biçimde tartışıldığı, işbirliğine olan ihtiyacın görüldüğü bir yıl olduğunu belirterek, 2025'te Avrupa Yatırım Bankasının (AYB) yeniden faaliyetlerine başlaması ve ekonomi, ulaştırma, enerji, politika alanlarında yüksek düzeyli siyasi diyalog toplantıları ile Ortaklık Konseyi önündeki engellerin kaldırılmasını arzuladıklarını söyledi.
Büyükelçi Kaymakcı, Türkiye-AB ilişkilerinde 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025'ten beklentilerle ilgili gazetecilere açıklamada bulundu.
Kaymakcı, 2023'ün başından itibaren Doğu Akdeniz'de yaşanan yumuşama, Yunanistan'la ikili ilişkilerdeki gelişme ve uluslararası konjonktürde de Türkiye ve AB'nin gerek bölgesel dış politika alanlarında, gerek güvenlik savunma konularında artan işbirliği ihtiyacının Türkiye-AB ilişkilerinin normalleştirilmesi ve ilerletilmesi gereğini güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
AB'nin Temmuz 2019'da Türkiye'ye karşı bir takım kısıtlayıcı önlemler aldığını, ilişkileri normalleştirme amacıyla AB'nin Kasım 2023'e kadar somut bir öneri ortaya koyamadığına işaret eden Kaymakcı, o dönemde Yüksek Temsilci Josep Borrell ve AB Komisyonunun Ortak Bildirim adlı çalışmasını paylaştığını anımsattı.
Türkiye'nin, beklentilerinin uzağında kalsa da Ortak Bildirimin Temmuz 2019'da alınan kısıtlayıcı kararların büyük bir bölümünün kaldırılmasını, Gümrük Birliği güncellemesinde ilerlenmesini, vize kolaylığı sağlanmasını ve Türkiye ile her alanda yerleşik diyalog mekanizmalarının çalıştırılmasını önerdiğini hatırlattı.
Kaymakcı, Ortak Bildirimin bir an önce kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu konunun çeşitli gelişmeler nedeniyle Aralık 2023'teki AB Zirvesinde ele alınamadığını ancak Nisan 2024'teki zirvede AB liderleri gündemine geldiğini anlattı.
Liderlerin, Ortak Bildirimin devreye sokulması için üye ülkelerin AB nezdindeki daimi temsilcilerine (COREPER) yetki verdiğini hatırlatan Kaymakcı, özellikle Macaristan dönem başkanlığında Coreper'in konuyu ele aldığını ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Yüksek Temsilci Borrell'in kararlılığıyla Gymnich'e davet edildiğini belirtti.
Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu ile Avrupa Yatırım Bankasının yeniden faaliyete geçmesi
Kaymakcı, AB tarafından Türkiye'nin somut olarak beklentilerini karşılayacak henüz bir adım gelmediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"2024 yılının sonunda AB Zirvesi bu kısıtlayıcı adımlardan Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu ile AYB'nin Türkiye'deki faaliyetlerine geri dönmesinin önünü açacak yeşil ışığı yaktı ama bunların da biz somut olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu ile ilgili net bir tarih görmek istiyoruz. AYB'nin Türkiye'de normal faaliyetlerine derhal başladığına dair bir adım görmek istiyoruz. AYB'nin Türkiye'de normal faaliyetlerine başlaması, Türkiye Yatırım Platformunun da etkin bir şekilde çalışmaya başlaması anlamında gelecek."
Büyükelçi Kaymakcı, AB'nin giderek aday ülkelere hibe verme politikasını daralttığını, belli bir miktar hibe sağlamanın yanı sıra daha çok uluslararası mali kuruluşlarla yatırım ve büyüme planları yapmaya yönelik paketlerini kabul ettiğini söyledi.
Kaymakcı, Ukrayna'nın ardından Moldova için de bir paketin kabul edilmek üzere olduğunu, Batı Balkanlar için ise bir büyüme planı kabul edildiğini anımsatarak, "Türkiye için de Türkiye Yatırım Platformu adı altında bir paket aslında kısmen ortaya kondu ama Türkiye Yatırım Platformunun etkin şekilde işlemesi için Avrupa Yatırım Bankasının da Türkiye'de normal faaliyetlerine başlaması çok faydalı olacak." diye konuştu.
AYB'nin depremle ilgili olarak Türkiye'ye 450 milyon avroluk kredi sağladığını hatırlatan Kaymakcı, beklentilerinin AYB'nin Türkiye'de 2019 öncesi olduğu gibi normal faaliyetlerine dönmesi olduğuna işaret etti.
Kaymakcı, "2024 yılı aslında Türkiye-AB ilişkilerinin kapsamlı biçimde tartışıldığı, hangi alanlarda işbirliğine olan ihtiyacın görüldüğü bir yıl oldu ve 2025 yılı için ilişkilerin normalleşmesi, iyileşmesi yönünde bir takım olumlu işaretler belirlemeye başladı." dedi.
Geçen yıl Türkiye-AB arasında Yüksek Düzeyli Sağlık Diyaloğu ile Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilikçilik Diyaloğu gerçekleştirildiğini hatırlatan Kaymakcı, ayrıca yeni bir alan olarak Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu da başlatıldığını, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın da çeşitli vesilelerle Brüksel'e geldiğini kaydetti.
"Türkiye 2025 yılına daha büyük bir ümitle giriyor"
Kaymakcı, AB Komisyonu Genişleme ve Türkiye raporları konusunda, "Bu raporlarda Türkiye'nin aday ülke olduğu, belirli alanlarda ilerleme kaydettiği tespit edilmiş durumda. Dolayısıyla Türkiye 2025 yılına daha büyük bir ümitle giriyor." dedi.
2024 yılında AB-Türkiye ilişkilerinde iki çok önemli gelişme olduğuna işaret eden Kaymakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir tanesi Dışişleri Bakanımızın 5 yıllık aradan sonra AB Dışişleri Gayriresmi Konseyi'ne (Gymnich Toplantısına) yani gayriresmi dışişleri bakanları toplantısına davet edilmesi oldu. Bu toplantı son derece yararlıydı. Bakanımız ilk elden Türkiye'nin AB üyelik sürecindeki kararlılığını, dış politika, güvenlik, savunma politika alanlarında aday ülke Türkiye ile AB'nin neleri birlikte yapabileceğini, nasıl bir fark yaratabileceğini ortaya koydu. Aynı şekilde Kıbrıs meselesinde de Türkiye'nin her zaman yapıcı tutumunu ortaya koydu."
AB yönetiminden Türkiye'ye ziyaretler
Kaymakcı, 2024'ün son ayında ikinci defa AB Komisyonu Başkanlığına seçilen Ursula von der Leyen'in Ankara'ya yaptığı ziyaretin önemine değinerek, "Bu ziyaretin temel odağı Suriye olsa da ziyarette Türkiye-AB ilişkileri de kapsamlı bir şekilde ele alındı. Basın toplantısında da AB Komisyonu Başkanı Türkiye'nin aday ülke olduğuna vurgu yaptı ve Türkiye-AB ilişkilerinin her alanda geliştirilmesine yönelik beklentisini açıkladı. 2024'teki bu birikim ve gelişmeler üzerine 2025'in Türkiye AB ilişkilerinde normalleşme ve iyileşme yönünde bize ümit verdiğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
2024'ün sonundaki bu önemli ziyaretten sonra 2025 yılının da ziyaretlerle başladığını dile getiren Kaymakcı, AB Komisyonunun Eşitlik, Hazırlıklılık ve Kriz Yönetiminden sorumlu üyesi Hadja Lahbib'in Suriye bağlamında insani yardım, AFAD'la Sivil Koruma Mekanizma alanında işbirliği ve eşitlik konularını ele almak üzere Türkiye'de olduğunu hatırlattı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'ın da 24 Ocak'ta Türkiye'yi ziyaret edeceğini aktaran Kaymakcı, "Bölgesel dış politika konuları, güvenlik ve savunma alanında yapılması gerekenler ve Türkiye-AB ilişkilerinin ilerletilmesi ele alınacak." ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Kaymakcı, gelecek 1-2 ay içerisinde AB Komisyonunun Genişlemeden sorumlu üyesi Marta Kos'un da Türkiye'yi ziyaret etmesinin planlandığını söyledi.
Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı ile Ortaklık Konseyi toplantıları
Kaymakcı, şunları kaydetti:
"AB ile hem Türkiye-AB ilişkilerini hem de bölgesel dış politika konularını ve aynı zamanda güvenlik, savunma konularını ele aldığımız Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog toplantısı ile Ortaklık Konseyi toplantılarının halen engelleniyor olması çok anlamsız bir durum. Çünkü Türkiye ve AB, sağlıklı ve ileriye dönük adımları içerecek bir dış politika ile güvenlik savunma alanında sağlıklı bir işbirliği yapmak istiyorsa, bu ancak yerleşik bir mekanizmada yapılabilir. Bu yerleşik mekanizma da Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog veya Ortaklık Konseyi."
"2025 yılı başında önemli beklentilerimizden biri Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog ve Ortaklık Konseyi mekanizmalarının en kısa zamanda yeniden işletilmeye başlatılması." diyen Kaymakcı, şöyle devam etti:
"Zira Türkiye ile AB yetkilileri her zaman her fırsatta görüşebiliyor ama ortak bir eylem planı geliştirmek, bu sürece her iki taraftan ilgili makamları da dahil etmek için Türkiye-AB yerleşik mekanizmaları son derece önemli. Bu mekanizmaların tümünün bir an önce 2025'in hemen başında devreye sokulması son derece yararlı olacak."
Diğer alanlarda Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları
Büyükelçi Kaymakcı, "Bizim temennimiz engellenen tüm diyalogların açılması, yüksek düzeyli ekonomi diyalogunun yanı sıra, ulaştırma ve enerji diyaloglarının da bir an önce başlatılması. Ekonomi, ulaştırma, enerji, siyasi diyalogları ve Ortaklık Konseyi'nin artık önünün açılması her iki tarafın lehine olacak." ifadelerini kullandı.
Kaymakcı, halihazırda süregelen diyalogların da devam edeceğini belirterek, "AB'nin öncelik verdiği alanlar var. Biz de burada transaksiyonel yaklaşımı kabul etmeyeceğimizi AB tarafında söylüyoruz. Türkiye'nin ve AB'nin yararına olacak tüm diyalogların yapılmasını istiyoruz. Diyaloglar konusunda seçiciliğe sıcak bakmıyoruz. Bizim beklentimiz 2025 yılında hem engelli diyalogların yapılmaya başlanması hem de 2019'dan sonra oluşturulan tarım, ticaret yenilikçilik, sağlık, göç ve güvenlik gibi tüm diyalogların da yapılması." dedi.
Avrupa Parlamentosunun 2025'te hazırlayacağı Türkiye raporunun da üyelik sürecini ve Türkiye'deki reformları teşvik eden bir dilde olmasını temenni ettiğini belirten Kaymakcı, "27-28 Kasım 2024 tarihinde yine uzun bir aradan sonra başlattığımız Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısının 82'ncisinin mart veya nisan aylarında Türkiye'de yapılacağını da belirtmek isterim." diye konuştu.
Büyükelçi Kaymakcı, gelecek dönemde Türkiye'den Suriye ve İsrail-Filistin meseleleriyle ilgili toplantılar da dahil olmak üzere çeşitli vesilelerle bakanların Brüksel'e ziyaretlerinin öngörüldüğünü, Türkiye'nin de hep davet edildiği Avrupa Siyasi Topluluğu zirvelerinin bu yıl Arnavutluk ve Danimarka'da yapılacağını sözlerine ekledi.