Ekonomi

TÜİK'in enflasyonu, futbol ve hakemler...

Sayın Alaattin AKTAŞ'ın, ekonomim.com sitesinde bugün yayımlanan "TÜİK'in enflasyonu, futbol ve hakemler..." başlıklı köşe yazısı

✓ "TÜİK'in enflasyonunu hem eleştiriyorsun, hem kullanıyorsun" diyenlere merhum Demirel'den esinlenerek "Başka enflasyon seti var da ben mi kullanmıyorum" diye yanıt veriyorum.

✓ Kaldı ki TÜİK'in hesaplamasını eleştiren herkes bu oranları kullanıyor. Maaşlar, ücretler hep bu orana göre artırılıyor; "Ben bu oranı düşük buluyorum, zammı kabul etmiyorum" diyebilen var mı?

✓ Maçın hakemi sürekli olarak hem de kasıtlı bir şekilde takımınız aleyhine düdük çalıyor ve bu yüzden maçı kaybediyorsunuz... "Ben bu maçın sonucunu kabul etmiyorum" diyebiliyor musunuz?

Enflasyon oranlarıyla ilgili bir eleştiri var ki hiç bitmiyor. Yalnızca bana değil; TÜİK’in oranlarını kullanan, bu oranlara göre değerlendirme yapan herkese...

“Madem TÜİK’i enflasyon hesaplaması yönünden eleştiriyorsun, enflasyon verilerine ilişkin olarak senin de kuşkuların var, öyleyse değerlendirme ve tahmin yaparken bu verileri niye kullanıyorsun?”

İlk bakışta ne kadar haklı bir eleştiri değil mi?

Öyle ya insan pek doğru bulmadığı verileri niye kullanır ki?

Benim bu tür eleştiriler karşısındaki özet yanıtım ise şöyle oluyor:

“Peki kabul, dediğinizi yapacağım, bana daha iyi ve güvenilir bir fiyat endeksi söyleyin; ama şöyle on yıl, yirmi yıl geriye giden serisi olan, iyi kötü detayları olan bir endeks; söz, onu kullanacağım.”

Sonrası yok tabii ki... “TÜİK enflasyonunu kullanma”dan öteye bir şey yok!

Çünkü TÜİK’in hesapladığı TÜFE’nin yerine kullanılabilecek bir endeks yok!

Olsa, niye kullanmayayım; ama yok!

Kabul etsek de, etmesek de...

TÜİK’in enflasyonunu kullananlara dönük eleştiri yeni değil. Girişte belirttiğim gibi bu eleştirilerin biteceği de yok.

Bu eleştirilerde bulunanlara şunu söylüyorum:

“Tamam, bu oranlar gerçeği yansıtmaktan uzak; ne kadar uzak bilemem ama kabul ediyorum, uzak. Ama sonuçta yine bu oranları kullanmak zorunda kalmıyor muyuz?

İstesek de istemesek de maaş ve ücret artışları bu oran esas alınarak belirlenmiyor mu? Çalışanlara enflasyon farkı bu oranlara göre verilmiyor mu?

Diyebiliyor musunuz; ‘Ben o orana göre verilen artışı kabul etmiyorum’ diye? Diyemiyorsunuz! Deseniz bile bir önemi yok ki, sonuçta o oran uygulanıyor.

Yani cebimize giren para bu oranlara göre belirleniyor ve istediğimiz kadar doğru bulmayalım sonuçta temel belirleyici söz konusu oranlar oluyor.

Ne kadar bağırıp çağırsak da sonuç değişmiyor.”

Futbolla ne ilgisi mi var?

Futbolla yakından ilgilenenlerin en büyük şikayetlerinin başında hakemler gelir. En büyüğünden en küçüğüne tüm takımlar ve taraftarları hakemden şikayetçidir. İçlerinde gerçekten haklı olanlar da vardır, kendi kötü oyununu hakeme yıkmak ve sorumluluktan kurtulmak isteyen de...

Peki maçlarda hakemlerin kesinlikle hatalı kararları yok mudur, tabii ki o da vardır. Her ne kadar Türkiye’de 2018’den sonra uygulanmaya başlanan VAR sistemi bu hataları önemli ölçüde azaltmışsa da VAR’ın karışamadığı durumlar da söz konusu. Ayrıca VAR hakeminin hata yapmayacağının garantisi de yok ki.

Konuyu nereye mi bağlayacağım?

Takımınız hakemin bariz ve tartışılmaz bir hatası yüzünden puan kaybetti, belki bu yüzden şampiyonluk gitti; olabilir değil mi?

Yöneticiler, futbolcular, taraftarlar, ekranlarda yorumcular, eski hakemler maçın hakemine yüklendikçe yükleniyor.

Sonuç? Sonuç değişiyor mu, hayır!

Maç bitti, son düdük çaldı ve sahada olan sahada kalıyor.

Hata varmış, yokmuş; artık hiçbir önemi yok!

Hatta daha ötesi maçın hakemi bile hadi faal hakemliği sürerken değil ama daha sonra “Evet hata yaptım” diye itiraf etse bile o maçın sonucu değişiyor mu?

TÜİK’in enflasyonu gibi...

İşte TÜİK’in enflasyonu da böyle...

Doğru olduğuna inanılmasa da, beğenilmese de sonuçta o oran uygulanıyor.

Bir kere enflasyonla ilgili değerlendirme yapabilmek için elde başka bir veri seti yok ve TÜİK’in oranlarını kullanmak kaçınılmaz; ikincisi de hayatımıza ekonomik açıdan yön veren bu oranlar.

Varsayalım TÜİK’in oranı herhangi bir dönem için yüzde 30 artışa işaret ediyor. Diğer yanda yani tüm serisi mevcut güvenilir ve kullanılabilir bir başka endeks aynı dönem için yüzde 50 artış sonucu veriyor.

Şu durumda örneğin “Memur maaşları yüzde 50 düzeyindeki enflasyona göre artırılacak” diye haber yapılabilir mi? Bu artışta TÜİK’in yüzde 30’luk oranının kullanılacağını bile bile “Artış yüzde 50 olacak” diyebilir misiniz? Böyle durumda en fazla “Artış yüzde 50 olmalı ama bu yapılmayacak ve yüzde 30’un üstünde zam verilmeyecek” diyebilirsiniz.

Maç devam ediyor; tribünde hop oturuyor hop kalkıyorsunuz, hakem (size göre) yanlış kararlar veriyor ve siniriniz zıplamış, bir yandan da “Şimdi maçı yöneten şu hakem olsaydı, oradaki pozisyonda penaltımızı vermişti” ya da “Maçı yabancı bir hakem yönetseydi kararlarında daha adil olurdu” diyorsunuz. Bunları söylüyorsunuz söylemeye ama maç o beğenmediğiniz hakemin yönetiminde akıp gidiyor ve bitmek üzere. Yenilirseniz “Yine hakem yüzünden” diyeceksiniz ama sonuç değişecek mi?

•    Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.