BIST 100 endeksi güne alıcılı başlarken, küresel piyasalarda ABD’de seçim belirsizliğinin sona ermesi ile karışık seyir izliyor.
ABD endekslerinde vadeli işlemlerde Trump’ın zaferi üzerine güçlü alımlar gerçekleşirken ABD 10 yıllık devlet tahvillerinin 3%’ün üzerinde yükselmesiyle beraber altın ve brent petrolde satışlar gerçekleşti.
Diğer taraftan Trump’ın zaferi kripto fiyatlarına da yansımaya devam ediyor. Bitcoin tüm zamanların en yüksek zirvesini görerek 74 bin dolar civarında seyrediyor.
BIST piyasalarında ise son 2 işlem günündeki geri çekilmeler sonrasında tepki alımları gelmiş olsa da yatırımcıların aklında soru işaretleri devam ediyor.
Trump’ın Zaferi Piyasalar İçin Ne İfade Ediyor?
Trump’ın başkanlık seçimleri öncesinde söylemiş olduğu sözler göz önüne alındığında özellikle Rusya-Ukrayna tarafında Ukrayna’ya yardımların azalacağını ve 2 taraf arasında barış sağlamak istediğini duyurmuştu.
Olası bir barış durumundan dolayı endeksin yükselmesiyle beraber XINSA (BIST İnşaat) endeksi güne 2%’ye yakın yükselişle başladı.
Olası bir barış anlaşması sonrasında savaş bölgelerindeki yıkım sonrasında yeniden yapılanma sürecinde inşaat şirketlerinin bölgesel yakınlık avantajı sayesinde aktif rol oynayabilmesi önemli olacak.
Trump, ABD çıkarlarını göz önünde bulundurarak 2019 yılında Ortadoğu’da ABD askerlerinin geri çekilmesi yönünde kararda da bulunmuştu.
Rusya ve Ukrayna savaşında ise barış kapılarının aralanması, Türkiye’de faaliyet gösteren inşaat, çimento, elektrik sistemleri kurulumu ve gıda sektöründe yer alan şirketlerin ön plana çıkmasını sağlayabilir.
Burada özellikle küresel tarafta inşaat markası haline gelen ve Rusya’da faaliyetleri bulunan Enka İnşaat (ENKAI), diğer taraftan transformatör pazarında güçlü ihracat oranıyla ön plana çıkan Astor Enerji (ASTOR) ve yapı malzemeleri tarafında ihracatçı konumda bulunan Kalekim Kimyevi Maddeler (KLKIM) gibi firmalar ön plana çıkabilir.
Tabii ki Trump’ın bu noktada atacağı adımlar takip edilecek. Henüz yeni başkan olan Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşı için Avrupa Birliği ve Rusya ile ilişkileri önemli olacak.
Çin’e Karşı Tavrı Risk mi? Fırsat mı?
Trump önceki başkanlık döneminde Çin’e karşı tutumlarıyla öne çıkıyordu.
Özellikle Çin’in ekonomik olarak yayılma politikasına karşın bir ticaret savaşı ilan etmiş ve 300 milyar dolar değerindeki Çin ürünlerine 10% ek vergi vergileri gündeme getirmişti.
Pandemi döneminde de Trump Çin’in virüsü bilerek yaydığını öne sürmüş ve soruşturmalar gerçekleştirmişti.
Seçim öncesi açıklamalarında da Trump Çin’den gelen ithal mallar için 60% oranına varan ek vergi paketini getirebileceğini söylemiş ayrıca ABD’de kurum vergilerinin düşüreleceğine yönelik açıklamalar yapmıştı.
Trump’ın Çin’e karşı uyguladığı ve planlamakta olduğu yaptırımlar Çinli firmalar için rekabeti tırmandırabilir.
Olumlu Olarak Türk Firmalarına Nasıl Yarar Sağlayabilir?
ABD tarafında Çinli firmaların rekabette zorlanması ABD’ye ihracat gerçekleştiren Türk firmalar adına olumlu olabilir.
Fakat 2018 yılında Rahip Brunson olayı sonrasında Başkan Trump Türkiye için de ek vergi paketini sunmuştu.
Ek vergi paketinde Türkiye’den ithal edilen demir ve alüminyum ürünlerine 100% oranında ek vergi artışı gelmişti.
ABD tarafında Çinli rakiplerin rekabet avantajını kaybetme ihtimali Türk firmalar için olumlu olsa da Türkiye-ABD ilişkileri yakından takip edilecek.
Özellikle Trump’ın ikili ilişkilerde ekonomik üstünlük kozunu direkt öne sürmesi ikili ilişkiler adına kritik olacak.
ABD'de yoğun faaliyetleri bulunan şirketler
SISE
AKSA
KONTR
CIMSA
THYAO
KORDS
BRSAN
VSTL
KCAER
SUNTK
Olumsuz Olarak Türk Firmalarına Nasıl Risk Oluşturabilir?
ABD’nin Çinli firmaların ithal ürünlerine uygulayabileceği ek vergiler, Çin’in ABD pazarından çekilip en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa pazarına ağırlık vermesi Avrupa’ya ihracat gerçekleştiren şirketler adına olumsuz olabilir.
Özellikle Çin’in Avrupa ve Asya pazarlarında fiyat rekabetinde üstün olması bu bölgede ihracat gerçekleştiren Türk firmaları adına marjların daralmasına sebep olabilir.
Çin’in büyümesinin yavaşladığı dönemlerde de iç piyasada talepteki zayıflıktan dolayı Çinli firmalar özellikle ürünlerini daha düşük marjlarla dış piyasaya satarak fiyatları kırmaya sebep oluyordu.
Bunun en büyük örneğini demir-çelik sektöründe ton başına FAVÖK’lerin daralmasıyla gördük.
Seçim Sonrası Avro Düşüşte!
Piyasa tarafından Trump’ın geçmiş başkanlık seçiminde genişleme politikaları kapsamında piyasaya likidite sağlaması ve seçim döneminde de kurumlar vergisini düşüreceğine yönelik açıklamalar swap fiyatlamalarında Aralık ayı için Fed’in faiz indirim ihtimalini azalttı.
Avrupa Birliği tarafında ise ekonominin zayıflaması ve hedeflenen enflasyonun altına inilmesi faiz indirimlerinin yolunu açmaya devam ederken ABD tarafında Fed’in Aralık ayında faiz indirim olasılığının swap fiyatlamalarına yansımasıyla beraber dolar, avro karşısında değer kazanıyor.
Avro gün içinde Türk Lirasına karşı 2%’ye yakın değer kaybederken avro/dolar paritesi ise 1,10 seviyelerinden 1,08 seviyelerine düştü.
Hem yukarıda bahsettiğimiz Trump’ın politikaları nedeniyle Çin’in Avrupa pazarında daha aktif olma ihtimali hem de avro/dolar paritesindeki zayıflama Avrupaya ihracat gerçekleştiren şirketler için risk oluşturabilir.
Avrupa'ya yüksek ihracat yapan şirketler
PGSUS
MIATK
FROTO
ARCLK
OTKAR
CIMSA
VESBE
VESTL