Ekonomi

Trump’ın Geri Adım Atması ve Piyasalar Üzerindeki Etkisi

Trump’ın açıklamaları sadece ABD piyasalarını değil, küresel yatırımcı psikolojisini de etkiledi. Ticaret savaşı riski en fazla hissedilen Apple, Nvidia ve Tesla gibi şirketlerin hisselerinde büyük artışlar görüldü.

Başkan Donald Trump, geçtiğimiz gün yaptığı sosyal medya paylaşımıyla piyasalarda ani bir iyimserlik yarattı. "Bu harika bir alım fırsatı!" ifadesiyle, dört gündür süren sert satışların ardından borsada büyük bir yükseliş yaşandı. S&P 500 endeksi %10'a yakın artarken, Nasdaq %12 değer kazandı ve VIX endeksi tarihin en büyük düşüşlerinden birini kaydetti. ABD borsalarında 30 milyardan fazla hisse senedi el değiştirirken, işlem hacmi 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Trump’ın açıklamaları sadece ABD piyasalarını değil, küresel yatırımcı psikolojisini de etkiledi. Ticaret savaşı riski en fazla hissedilen Apple, Nvidia ve Tesla gibi şirketlerin hisselerinde büyük artışlar görüldü. Bu durum, Trump’ın önceki başkanlık döneminde benzer sosyal medya paylaşımlarıyla oluşturduğu "Trump put" (piyasaları yatıştıran Trump etkisi) kavramını yeniden gündeme getirdi.

Ancak Trump’ın bu açıklamaları, ticaret politikalarındaki köklü bir değişimin habercisi değil. Başkan, 90 gün boyunca ABD’nin çoğu ticaret ortağına karşı uygulanan gümrük vergilerini durdurma kararı aldı. Ancak Çin'e yönelik %125'lik vergi oranı hala geçerli. Bu karar, piyasalarda anlık bir rahatlama sağlasa da, ticaret savaşının sona erdiğini ya da politika değişikliğini gösteriyor değil. Çin’in de kısa süre içinde, Trump’ın adımlarına misilleme olarak ABD mallarına %84 vergi getireceğini duyurması, bu durumu pekiştiriyor.

Trump’ın bu geri adımının nedenleri arasında büyük yatırım bankalarının uyarıları, resesyon endişelerinin arttığı ve tahvil piyasasında yaşanan ani hareketlilik bulunuyor. Özellikle JPMorgan CEO’su Jamie Dimon gibi isimlerin uyarıları, Beyaz Saray’ı piyasaları yatıştırma yönünde adımlar atmaya zorladı. Ancak Goldman Sachs, Trump’ın duyurusunun ardından resesyon beklentilerini geri çekse de, Morgan Stanley bu gelişmenin tarife hikayesinin bitmediğini ve volatilitenin devam edeceğini belirtiyor.

Trump’ın bu kararının piyasalar üzerindeki etkisi kısa vadeli bir rahatlama yaratsa da, politikaların kalıcı bir dönüşümü anlamına gelmiyor. Piyasalar, Trump’ın öngörülemez ve değişken ticaret stratejileriyle daha fazla belirsizlikle karşı karşıya kalmaya devam edecek. Çin ile gerginlikler ve 125%’lik tarifelerin devam etmesi, ticaret savaşının henüz sona ermediğini gösteriyor.

Piyasada yaşanan bu hareketin teknik faktörlerden kaynaklandığı ve açığa satış yapan yatırımcıların pozisyonlarını kapatmak zorunda kalmaları ile fiyatların yükseldiği belirtiliyor. Piyasada hacim olsa da, derinlik yok ve bu da fiyatların ani dalgalanmalara açık hale gelmesine neden oluyor.

Sonuç olarak, Trump’ın "alım fırsatı" çağrısı kısa vadeli bir iyimserlik yaratmış olsa da, yatırımcıların daha dikkatli, esnek ve stratejik hareket etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Bu dönemde, kaliteli bilançolara sahip, fiyatlandırma gücü olan şirketler ön planda tutulmalı, Çin’e bağımlı şirketler ise risk altında olabilir. Piyasada daha fazla volatilite ve belirsizlik yaşanması bekleniyor, bu yüzden yatırım kararlarında çeşitlendirme ve sağlam temellere dayalı stratejiler büyük önem taşıyor.