Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta rekabetin sağlanması ve maliyet artışlarıyla başa çıkılması için yıl sonunda dolar kurunun en az yüzde 45 artması gerektiğini söyledi.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatın artırılmasında en önemli adımlardan birinin para politikasında dengenin sağlanması olduğunu söyledi.
Gültepe, Oksijen TV’de Güzem Yılmaz Ertem’e verdiği röportajda, yıl sonunda dolar kurunun maliyet artışlarıyla orantılı olarak yüzde 45 civarında artması gerektiğini ifade etti.
Mustafa Gültepe özetle şunları söyledi:
2023’te yaşamadığımız şey kalmadı. 6 Şubat depreminin yaşandığı, her gün yeni ekonomik kararların değiştiği bir noktada ihracatçımız büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyorum. 255,8 milyar dolar ihracatla kapattık yılı. Yüzde 0,6 artış ama dünya ekonomisinde taleplerin düştüğü, Avrupa’nın resesyona girdiği noktada bu ihracat rakamına ulaşmaktan dolayı tüm iş insanlarımızı tebrik etmek gerekir.
27 sektörümüzün 13 sektörü 2023 yılında eksi yazdı. Eksi yazan sektörler genelde emek yoğun ve maliyetlerin daha fazla olduğu sektörler. Teknoloji ağırlıklı, katma değeri yüksek olan, savunma sanayii, mücevher, makine gibi bir de tarım sektörlerinin tamamı artı yazdı.
Türkiye pahalı olunca rakip ülkeler fiyat düşürdü
Daralan Avrupa pazarının Türkiye ihracatına etkisi çok büyük oldu. Fiyat rekabetini sağlayamadık. Türkiye çok pahalı olunca, alıcı başka ülkelere gittiler. Rakip ülkeler fiyatlarını da düşürdüler. Bunu devlet politikasıyla yaptılar. Bu nedenle de bazı sektörlerde eksi yaşadık. 2024 yılının ikinci yarısından sonra inşallah bunu pozitif şekilde konuşabiliriz.
2023’te Türk ihracatçısı ucuz krediye ulaştı ama yeterlilik düşüktü. İhracatı artırırken finansmana ihtiyaç da artıyor. Özellikle 2023’teki kur baskısı ile doların 20’nin altında tutulmasıyla beraber, faizlerin de aşağıya doğru inmesi, ekonomide ezberlenen teorilerden farklı bir şey oldu. Biz ihracatçı olarak ne kadar uygun krediye ulaşabilirsek, üretime, istihdama o kadar katkı sağlarız. Ancak insanlar finansmana ulaşamadı. Para politikası, ihracatla aynı yönde hareket etseydi, ihracatımız yüzde 0,6 değil yüzde 4-5 olurdu. Bir sene içinde girdi maliyetleri yüzde 100 arttı, dövizin artışı yüzde 90. Aradaki makas yüzde 60-70. Bunu tolere etme şansı yok, rekabet etme şansı yok.
Kur politikası düşük kaldı
2024 yılı için 402 milyar dolarlık ihracat hedefini verirken hizmeti de beraber verdik. 267 milyar dolar mal ihracatı, 135 milyar dolar da hizmet ihracatı hedefliyoruz. Eğer dünya normalleşirse bu rakamlara çok rahat ulaşabiliriz diye düşünüyorum.
Özellikle rekabet konusunda girdi maliyetleriyle dövizin paralel gitmesi gerekir. Biz yukarı ya da ekstra farklı bir kur istemiyoruz. Son bir yılda sadece işçi maliyetleri yüzde 105 arttı. Dolar yüzde 60 yükseldi. Yüzde 45’lik bir fark var. Kuru dengeye oturtamadığınız taktirde ithalatçı olmadığınız sektörlerde dahi ithalat yapmaya başlıyorsunuz. Sebebi kurun düşük kalması. Çünkü dışarısı çok daha ucuz. Hazır giyim ithalatı 300-400 milyon dolarken, 2023’te 3-4 milyar dolara çıktı. Sebebi kur politikasının düşük kalması.
Yıllık üzret artışı ortalama yüzde 45 civarında olması bekleniyor dolayısıyla doların da TL karşısında yüzde 45 artması gerektiğini düşünüyorum. Böylece vermiş olduklarımızla almış olduklarımız başabaş gelsin.”