Merkez Bankası’ndan dün biri yazılı, biri de sözlü olmak üzere iki açıklama geldi.
Yazılı açıklama rutin; ağustos ayı fiyat gelişmeleri raporu.
Diğeri ise Başkan Yardımcısı Hatice Karahan’ın Reuters’a yaptığı açıklama.
Merkez Bankası ağustos ayı fiyat gelişmeleri raporunda önceki raporlarda olduğu gibi aylık enflasyonla ilgili olarak detaylı bir değerlendirme yapıyor. Buraya kadar normal. Ancak bu kez daha önceki raporlarda yer almayan bir cümle dikkat çekiyor. Rapor özetinin son cümlesi aynen şöyle:
“Tüm göstergeler birlikte incelendiğinde, enflasyonun ana eğiliminin kayda değer bir değişiklik sergilemediği değerlendirilmektedir.”
İfade çok açık... Enflasyonun ana eğiliminde kayda değer bir değişiklik olmadığı vurgulanıyor. Ne söylenmek istendiği ortada, zaten Merkez Bankası aylardır bu konuların altını çiziyor. Para Politikası Kurulu metinlerinin özeti hiç değişmiyor:
“Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.”
Merkez Bankası’nın ağustos ayı fiyat gelişmeleri raporuna bakıyoruz; mevsimsellikten arındırılmış artış her ne kadar temmuza göre bir miktar gerilemiş olsa da hâlâ yüzde 3’ün az da üstünde. Oysa Merkez Bankası üçüncü çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış artışı yüzde 2.5 olarak tahmin ediyordu.
Dolayısıyla aylık artışın beklentinin 0.5 puan kadar üstünde gerçekleştiği bir aya ilişkin değerlendirme de ancak böyle olabilirdi:
“Ana eğilimde bir değişiklik yok.”
Bu ifadeyi PPK metinlerinin değişmez cümlesiyle birlikte düşününce tablo ortaya çıkıyor.
Merkez Bankası adeta “Bizden faiz indirimi beklemeyin ve yakın zamanda bunu istemeyin” diyor.
Tüm bunlar, PPK’nın eylül ayındaki toplantısından da bir faiz indirimi çıkmasının (en azından ekonomik olarak) mümkün görünmediğine işaret ediyor.
Ama hep altını çiziyorum; Türkiye’de şimdiye kadar ekonomik olarak yapılmaması gereken neler yapıldı neler... O yüzden de faiz gibi bir konuda görüş belirtirken her türlü olasılığı dikkate almak gerekiyor.
Karahan’ın sözleri
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan’ın dünkü açıklamasında dile getirdiği örtülü eleştiri önemli.
Karahan, Merkez Bankası’nca hep dile getirilen para politikasının etkilerinin gecikmeli görüleceğine ilişkin görüşü bir kez daha vurguladı ve bu süreçte maliye politikasının desteğinin kritik olacağını belirtti. Hatice Karahan neler mi dedi:
“Para politikası gecikmeli etkileriyle bir yandan meyvelerini verirken, dezenflasyonun en verimli biçimde ilerlemesi için maliye politikasından gelecek güçlü bir desteği önemsiyoruz. Mali görünüm, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne etkileri açısından kritik olacak.”
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı’nın bu sözleri hem durum tespiti, hem de biraz sitem gibi görünüyor değil mi:
“Biz elimizden geleni yapıyoruz ama para politikasıyla bir yere kadar. Hem para politikasının etkileri hemen görülmez, maliye politikasının da desteğini bekliyoruz; ne var ki oradan gerekli desteği alabildiğimizi söylememiz zor.”
Karahan açıklamasında birçok konuya değiniyor ama benim en önemli gördüğüm yön bu:
“Biz elimizden geleni yapıyoruz, başkaları da yapsın!”
OVP açıklanıyor
2025-2027 dönemine ilişkin orta vadeli program bugün açıklanacak.
Türkiye’nin başlıca ekonomik büyüklüklere ilişkin bu yıl için ne tahmin ettiğini ve önümüzdeki üç yıl için ne öngördüğünü bu programla göreceğiz.
Programın içeriğinden elbette haberdar olan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan dün yaptığı açıklamada “Mali görünüm, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne etkileri açısından kritik olacak” dedikten sonra bu konuda OVP kapsamında bir yol haritası açıklanacağını vurgulamıştı. Bakalım OVP’de bu konuda somut nasıl bir ifade yer alacak. Daha da önemlisi, bu somut hedef ne ölçüde uygulanacak.
- Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.