Ekonomi

Sigorta sektöründe güven krizi artıyor!

Son bir senede batan beş sigorta şirketi, arkasında bir milyona yakın mağdur bıraktı. Sektör temsilcileri ucuz fiyat politikası ve artan maliyetlerin bu iflasları getirdiğini aktarırken, tüketiciler artık güçlü ve markalı şirketlere yönelmeye başladı.

Son bir yıl içinde sigorta sektöründe âdeta fırtına esti. Melcee Sigorta, Gri Sigorta ve Aveon Sigorta’nın ardından ACN Turk ve Arex Sigorta’nın da iflas etmesiyle birlikte toplamda beş sigorta şirketi faaliyetlerine son verdi. Bu iflaslar, geride yaklaşık bir milyon mağdur bıraktı. İlk iflas haberleri Melcee ve Gri Sigorta’dan geldi. Bu iki şirket, sektörde 120 bin sigortalıyı poliçesiz bıraktı.

Kısa süre sonra Aveon, ACN Turk ve Arex Sigorta da benzer bir kaderi paylaştı. Sadece ACN Turk ve Arex şirketlerinin iflası, 850 bin vatandaşı doğrudan etkiledi. Sigorta uzmanlarına göre bu batışların temelinde ucuz poliçe satışı ve maliyetlerin karşılanamaması yatıyor. Artan yedek parça ve işçilik ücretleri, yoğun kaza oranları ve özel hastane giderlerindeki yükseliş sigorta şirketlerinin giderlerini katlarken, gelirlerin sabit kalması dengeleri bozdu.

Yaşanan iflaslar, tüketicilerin sigorta tercihlerinde de ciddi bir değişikliğe sebep oldu. Artık vatandaşlar ‘ucuz ama bilinmeyen’ sigorta firmalarından uzak duruyor. Daha pahalı fakat güvenilirliği kanıtlanmış büyük markalı sigorta şirketlerine yönelim artıyor. Bu şirketlerin pazar paylarında artış gözlemlenirken, bazı daha küçük şirketlerin de iflas sırasında olduğu ifade ediliyor.

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, bütün bu gelişmeler, sigorta sektöründe daha sıkı denetimlerin ve mali yapıların gözden geçirilmesinin şart olduğuna işaret ediyor. Uzmanlar, sigorta tercih ederken sadece fiyat odaklı davranılmaması gerektiğini sürekli vurguluyor.

Poliçeye değil şirkete bakılıyor

Sigorta sektörü temsilcileri konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda “Tüketicilerin artık sadece fiyat odaklı poliçe tercih etmediğini net bir şekilde görüyoruz. Geçmişte ucuz poliçeler cazip geliyordu ancak son iflaslar gösterdi ki bu firmaların mali yapıları güven vermiyor. Bizim gibi kurumsal ve köklü sigorta şirketlerine yönelimde ciddi bir artış var. Müşteriler artık ‘biraz fazla ödeyeyim ama arkamda güçlü bir yapı olsun’ anlayışıyla hareket ediyor. Bu değişim sektör adına olumlu bir dönüşüm. İflas eden şirketlerin çoğu agresif fiyat politikasıyla piyasada yer edinmeye çalıştı ama maliyetler artınca bu sürdürülebilir olmadı. Vatandaş artık sadece poliçeye değil, şirketin geçmişine, mali gücüne ve müşteri memnuniyetine de bakıyor. Özellikle özel sağlık ve trafik sigortasında markalı şirketlerin tercih edilmesi tesadüf değil. Bu süreç, sektörde daha şeffaf ve bilinçli bir tüketici kitlesi oluşmasına katkı sağladı” ifadelerini kullanıyor.

Reasürans süreci ağır işliyor

Sigorta şirketleri, muhtemel büyük risklere karşı kendilerini genellikle reasürans şirketleri aracılığıyla teminat altına alırlar. Bu sistem, hasar durumunda ana sigorta şirketlerinin zararlarını reasürans firmalarının karşılamasını sağlar. Ancak, son dönemde iflas eden sigorta şirketlerinde bu koruma mekanizması etkili olamadı.

Uzmanlara göre reasürans sözleşmeleri, doğrudan tüketici zararlarını değil, sigorta şirketlerinin kendi yükümlülüklerini kapsıyor. Bu sebeple şirket iflas ettiğinde, zararın reasürans tarafından ödenmesi hem yavaş ilerliyor hem de hukuki süreçlere takılıyor. Bu durum, mağdurların aylarca tazminat beklemesine sebep oluyor.

Trafik zarar yazdı, kasko kar ettirdi

Türkiye sigorta sektöründe en fazla zarar, zorunlu trafik sigortası branşında yaşandı. Bu branş, 2024’te 34,8 milyar TL teknik zarar kaydederek sektörün en büyük zarar kalemi oluşturdu. Trafik sigortasındaki bu yüksek zarar, artan yedek parça ve işçilik maliyetleri, yüksek kaza oranları ve enflasyon gibi faktörlerden kaynaklandı.

Buna karşılık, kasko sigortası branşı 2024’te 25,8 milyar TL teknik kâr elde ederek sektörün en kârlı branşı oldu. Bu durum, kasko sigortasının daha kontrollü risk yapısı ve fiyatlandırma politikalarının etkinliği ile açıklanıyor.

Sağlık poliçeleri de zarar yazan bir diğer alan. Sigorta şirketleri, aldıkları her 100 TL’lik prime karşılık 107 TL hasar ödemesi yaptıklarını belirtiyor. Bu zararların büyük bir kısmı hastanelere yapılan ödemelerden kaynaklanıyor. Hastanelerin muayene ücretleri ile MR ve tomografi gibi tanı yöntemlerinin maliyetlerinde yüzde 85 ila yüzde 138 arasında artışlar yaşandı.