Yurtdışında ABD Başkanlık Seçimlerinin Etkisi ve İç Piyasalardaki Durum

Yurtdışında ABD Başkanlık seçimlerine yönelik beklentiler piyasaların seyrini etkilemeye devam ederken, içeride piyasalar dip arayışında. ABD'den gelen son verilerin sert iniş senaryosunun ertelenmesiyle birlikte faiz indirim hızı tartışılmakta. ABD’de tahvil faizlerinin 4.21 seviyelerine yükselmesi dikkat çekiyor. Gelen bilançolar, ABD borsalarında volatilitenin artmasına neden oluyor. Yaklaşan ABD başkanlık seçimleri ise dünya piyasalarının ana gündem maddelerinden biri. Dikkatler, bu seçimlere odaklanırken, diğer yandan İsrail-İran gerginliği de risk unsuru olarak bekleniyor.

İçeride, faizlerin yüksekliği, 3Ç bilanço döneminde beklenen zayıf görünüm ve TCMB toplantısı sonrası kasım ayı faiz beklentilerinin ötelenmesi, aralık ihtimalinin sorgulanması, yükseliş için yeni bir hikayenin olmadığı bir dönemi işaret ediyor. Dikkatler, 1 Kasım S&P not güncellemesine, 5 Kasım ABD Başkanlık seçimlerine ve Merkez Bankası enflasyon raporuna yöneldi.

Ek olarak, ABD’de IMF - Dünya Bankası görüşmeleri yapılıyor ve Türkiye de katılımcı konumunda. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD temasları kapsamında G20 ve Dünya Bankası toplantılarına katılacak. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın da eşlik edeceği ABD temaslarından gelebilecek haber akışı bekleniyor.

Yatırımcılar ,2025 yılında başlayacak faiz indirimleri, Avrupa ekonomilerindeki faiz indirim etkileri ve içeride bilançolarda enflasyon muhasebesinin azalması gibi faktörlerin hisse senedi piyasalarına gelecek yıllardaki etkisinide değerlendiriyor.

Teknik görünümde, endeks orta-uzun vadeli ortalamalarının altında hareketine devam ederken, kısa vadede 9.000 puan üzerinde kapanışlara ihtiyaç var. Endeksin 8.700 etrafında tutunup tutunamayacağını ve tekrar 9.000 seviyesinin üzerine çıkıp çıkamayacağını takip edeceğiz.

Büyük resimde, 200 günlük hareketli ortalama (9.400) aşılmadığı sürece dip oluşumu sürecek. 8.500-8.700 bölgesi, dip oluşumu açısından önemli bir destek bandı konumunda.