2024’e girerken devreden bakiye her şeye rağmen fena sayılmaz. Deprem, savaş, seçimler gibi önemli sınavlar verilen bir 2023’ü geride bıraktık. Borsa İstanbul yılı primli kapatıyor. Özellikle son aylardaki gelişmeler nedeniyle Türkiye’de piyasalar 2024’e umutla giriyor. Bu umudun temelinde, ekonomik programa duyulan güven ve dışarıdan sermaye akışının başlaması var. Hürriyet’ten Zeynel Balcı’nın haberi şöyle;

2023 tamamlanıp 2024 yılına merhaba derken devreden bakiye yine de fena sayılmaz. Deprem, savaş, seçim gibi çok önemli gelişmelere rağmen Borsa İstanbul yılı primli kapatıyor. BIST100 Endeksi’nde 2022 yılı performansının ve enflasyonun altında kalındı ama yaklaşık yüzde 35’lik bir prim söz konusu. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimiyle değişen, yüksek faize dayalı politika alternatif piyasaları hareketlendirdi. Faiz, döviz ve altın enflasyon karşısında borsaya göre nispeten yatırımcısını korudu.

EKONOMİ PROGRAMI ÖNEMLİ REFERANS

2024 yılı için piyasaların en önemli referansı uygulanan ekonomi programı olacak. Program dış ve iç finans çevrelerinden kabul görmekle birlikte yabancı yatırımcılardan portföy girişleri söz konusu. Önce yüksek faize bağlı olarak tahvil bonoya gelmişlerdi. Sonraki aşamada hisse senetlerinde de iki aydır kesintisiz alımları devam ediyor. Hisse ve tahvilde toplam alımları yaklaşık 3.5 milyar dolar civarında. İki ay için iyi bir rakam.

Öte yandan Türkiye’nin risk primi ve Eurobond faiz oranlarında düşüş eğilimi sürüyor. S&P’nin Türkiye’nin kredi görünümünü pozitife çekmesi sonrası kredi notunda artırım beklentileri yükseldi. Ancak bu görünümün korunması için mevcut ekonomi programının sürdürülmesi kilit rol oynuyor.

YERLİ YABANCI FARKI BELİRGİN

Mart ayındaki seçim öncesi veya sonrası için uygulanan ekonomik modelde bir değişim beklenmiyor. Enflasyon ile mücadelede ciddi bir mesafe alınırsa o zaman ekonomi biliminin gereği olarak bir gözden geçirme beklenebilir. Bu çerçevede yabancı yatırımcılar ekonomi programına ve uygulayan ekibe inanıp, güvenip yatırım yapmaya başladılar. Henüz piyasayı taşıyacak güce rakam olarak ulaşıldığını söylemek zor. Ama bu durum yerli yatırımcı için daha geniş vadede bir referans olabilir. Son günlerde yükselişini sürdüren Borsa İstanbul’daki yabancı takas saklama oranı yüzde 38’i geçti.

Yabancı ve yerli yatırımcı arasında bir bakış farkı son yıllarda çok belirgin bir hal aldı. Borsa İstanbul’un ralli yaptığı 2022 yılında yabancı payı yüzde 60’lardan yüzde 30’un altına kadar gerilemişti. Yabancı satarken yerli alıyordu. Bu günlerde yerli yatırımcı borsadan uzak dururken yabancı alımları iki aydır devam ediyor.

Burada şu sorular akla geliyor. Yabancı neyi görüp alıyor? Veya geçen yıl borsa yükselirken neyi görüp satmıştı? Yabancının gördüğünü yerli yatırımcı görmüyor mu? Bu yıl borsaya ilgisinin azalması için yerlinin yüksek faiz gibi makul bir sebebi var. 2024 yılında öngörülen enflasyon tahminleri tutarsa (yüzde 36-40 gibi tahminler mevcut) Türkiye uzun bir aradan sonra reel faiz vermiş olacak. Gerçi ABD ve Avrupa’da reel faizler var ama borsalar zirvelerde. Bunun sebebi 2024 yılı mart ayından itibaren enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faiz indirimlerinin geleceği beklentisi.

Türkiye için de mevcut algının fiyatlanması konusunda biraz daha zamana ihtiyaç var. Ekonomi yönetimi mayıs gibi enflasyonun zirve yapıp yılın ikinci yarısında düşüş göstereceği öngörüsüne sahip. Aynı görüş piyasa tarafından da paylaşılıyor. Bu çerçevede henüz erken olmakla birlikte bir süre sonra enflasyon ve faiz düşüşü algısı Türkiye mali piyasaları için de gündeme gelirse şaşırmamak gerekir.

UMUT İÇİN NEDENLER VAR

Özetle, piyasaların 2024 yılına umutlu girmesinin temelinde, ekonomik programa duyulan güven ve dışarıdan sermaye akışının başlaması var. Diğer yandan, TCMB brüt rezervlerinin 145 milyar dolara geçerek rekor tazelemesi, net rezervin eksi 30 milyar dolar seviyelerine çekilmesi, son iki aydır ödemeler dengesinin cari fazla vermesi, kur korumalı mevduattaki meblağın erimesi ve TL’ye geçişin sürüyor olması 2024 yılı için yine kayda değer umut veren gelişmeler.

Dış piyasa koşullarındaki iyimserlik de ayrıca bu görünüme katkı yapan bir durum. Bu tabloya rağmen BIST100 Endeksi’nde satış baskısının korunuyor olmasını; zayıf hacim, halka arzlar ile 2023 yılında piyasadan para çıkışlarının yoğunluğu (79.3 milyar TL), yeni yatırımcı girişlerinin azalması ve yüksek faiz nedeniyle yerli yatırımcının temkinli duruşuna bağlamak mümkün. Uzun vadeli yatırımcılar, yeni yılla birlikte yürürlüğe girecek enflasyon muhasebesi ve mart ayındaki yerel seçim sonuçlarını da görmek istiyor olabilir. BIST100 Endeksi’nde yaşanan sert düşüşe bağlı olarak gelen tepki alımlarında işlem hacmi düşük olmasına rağmen Borsa İstanbul’da toparlanma çabaları sürebilir.

DIŞ PİYASALAR ‘UYARILARA RAĞMEN’ İYİMSER

-2024 yılı faiz indirim beklentileri dış piyasalardaki olumlu havayı desteklemeye devam ediyor. Borsalarda kısa süreli kâr satışları görülse de çıkış trendleri korunuyor. Ancak ABD ve Avrupa Merkez Bankaları yetkililerinden gelen açıklamalar bir ölçüde iyimserliğin sorgulanmasına neden olmuyor da değil. Avrupa Merkez Bankası’nın en şahin üyelerinden bir olan Robert Holzmann, 2024’te faiz indirimlerinin garanti olmadığını belirtirken borçlanma maliyetlerini düşürmeyi konuşmak için erken de olduğunu söyledi ve “Avrupa Merkez Bankası benzeri görülmemiş biçimde üst üste 10 faiz artırımını geride bıraksa da 2024’te faiz indirimlerinin garantisi yok” dedi. ABD ve Avrupa Merkez Bankaları başkanları genelde aylık toplantı sonrası veya özel bir gündem varsa konuşurlar. Ancak daha alt seviyede gelen açıklamaların da etkisi çok sınırlı kalıyor. Nitekim Robert Holzmann’ın konuşması da zayıf bir etki yaptı. 2024 yılı için; ABD Merkez Bankası’ndan 150, Avrupa Merkez Bankası’ndan 170 baz puanlık indirim bekleniyor. Faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceğinden çok zamanı tartışılıyor. Görünüm olarak; ABD ve Avrupa borsalarında kâr satışlarına bağlı çıkış hareketlerinde ivme kaybı görülürken tahvil faiz oranlarında düşüş, ABD dolarında zayıflama, Euro’da değer kazanımı sürüyor. Ancak son birkaç gündür bu durum yerini aksi yönde hafif tepki hareketlerine bıraktı. Bu gelişmelerin altın fiyatına yansıması ise bir miktar kâr satışı şeklinde oldu. ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 3.90’a yaklaştı, dolar endeksi 101’in üzerine çıkarken Euro/dolar paritesi 1.11’in altına geriledi. Altının ons fiyatı 2.088 doları görüp 2.065’e çekildi.

BORSADA HACİM ARTMALI

-Borsada görülen düşüş hareketi tepki alımlarıyla karşılaştı. Ancak henüz hacim desteği sağlanmış görülmüyor. Çıkışın devamı ve güç kazanması için hacim artışı gerekecek. İlk destekler 7.300 ve 7.200 seviyelerinde görülürken, sonraki destek noktaları 7.000-6.900 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 7.530-7.550’de. Yükselişin devamı için 7.550 seviyesinin üzerinde kalınması önemli olacak. Bu durumda sonraki ve daha önemli dirençler 7.900 ve 8.160 seviyelerinde görülüyor. Endekste tepki çıkışının devamı beklenmekle birlikte direnç seviyelerinde satışlar görülebilir.

PETROLDE KIZILDENİZ ETKİSİ

-Petrol fiyatında ise düşüş sürüyor. Kızıldeniz’deki olayların etkisi azalırken dolardaki hafif değerlenme ile Brent petrol 77 dolardan işlem görüyor. Ortadoğu kaynaklı gelişmeler, ABD ham petrol stokları, OPEC+ kararları, küresel ekonomideki yavaşlama emareleri daha geniş ölçekte fiyatlamaya konu parametreler olmaya devam ediyor.

2023 YILI ENFLASYONU AÇIKLANACAK

-3 Ocak’ta aralık ayı enflasyonu açıklanacak. Aynı zamanda 2023 yıllık enflasyonu da belli olacak. Piyasa beklentisi, aralıkta TÜFE’nin aylık yüzde 3.12, yıllık yüzde 65 seviyesinde olacağı yönünde. TCMB, yılın 4. Enflasyon Raporu’nda 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65 olarak öngörmüştü. Bu seviyelerde çıkacak bir enflasyon oranının piyasa üzerinde özel bir fiyatlamaya neden olması zor. Ancak 2024 yılı için beklenen düşüş olursa TCMB faiz kararları için tekrar referans olmaya başlayabilir.