Bitmeyen tartışmadır. İktidar sürekli olarak memur ve emeklilerin maaşlarının enflasyondan daha fazla artırıldığını ileri sürer, diğer yanda çalışanlar ve emekliler ise aksini dile getirir.

Sahi kim haklı?

Maaş ve ücretler gerçekten enflasyondan daha fazla artırılıyor diyen iktidar mı?

Yoksa aksini söyleyen çalışan ve emekliler mi?

En iyisi bu konuda hakemliği sayılara bırakmak…

Hem de devletin resmi verilerinin ortaya koyduğu sayılara…

Sonuç çok açık

Son söyleneceği en başta söyleyeyim:

“Memurlar ve emekliler enflasyona yenik.”

Üstelik bu hesaplamada geçmişten gelen kayıplar yok.

Hesap çok basit…

Bir yanda ilk altı ay için bu yıl ocak ayında verilen zam ile oluşan maaş…

Buna yılın ikinci yarısı için verilen ilk altı ayın enflasyon farkını ekliyorum.

Bu şekilde oluşan aylık maaş serisini, aylık enflasyon serisiyle kıyaslıyorum. Aylık enflasyon serisi olarak da yüzde 38’lik tahmini esas alıyorum.

Buna rağmen, yani gerçekleşmesi çok zor olan enflasyon tahminine rağmen maaşlar enflasyona yenik.

Bir detaya bir kez daha vurgu yapmak isterim. “TÜİK’in verilerine ve bu veriler esas alınarak yapılan tahmine göre öngörüde bulunulur mu” diyenler olacaktır. Elde başka veri seti olmadığına göre bunu kullanmak zorundayım.

Kaldı ki memur ve emekliler olabilecek en düşük gerçekleşmeye işaret eden yüzde 38’lik tahmine göre bile alacaklı. Dolayısıyla bu durumda bile alacaklı olan memur ve emeklilerin fiilen daha yüksek olduğu bilinen ancak somut orana dökülemeyen enflasyona göre çok daha fazla alacaklı olduğu da ortada.

Ayrıca ben TÜİK verilerinden ve Merkez Bankası’nın artık çok iyimser bulunan tahmininden hareketle hesap yapmayı özellikle tercih ediyorum. Böyle yapınca iktidar kanadından kimsenin “Ama enflasyon olarak TÜİK verilerini kullanmak gerekir, bu yapılan hesaplamadaki enflasyon verisi gerçekçi değil” deme şansı da kalmıyor.

Olabileceğin en ideali!

Buyurun, işte hesap ortada…

Enflasyon verisi TÜİK’in açıkladığı TÜFE’ye göre. İlk altı ay kesinleşmiş oranlar.

İkinci altı ayın oranları Merkez Bankası’nın yüzde 38’lik tahmininin tutacağı varsayımına göre aylık gidişatı ortaya koyan oranlar. Zaten tabloda ikinci altı ayı farklı renkte gerçekleşeceği varsayılan bölüm olarak gösteriyorum.

Gerçekleşen ve gerçekleşeceği varsayılan tüm oranlar en ideal düzeye işaret ediyor. Ama buna rağmen memur ve çalışanlar enflasyon karşısında yine de alacaklı, yine de alacaklı!

Memur yalnızca üç ay avantajlı

Bu hesaplama yalnızca 2024 yılındaki maaşın 2024’ün enflasyonuyla kıyaslanmasından ibaret. Çalışanların ve emeklilerin önceki yıllardan hiç kaybının olmadığını varsayıyorum. Kesinlikle kayıp var da, olmadığını varsayıyorum.

Bu varsayımdan yola çıkarak 2023’ün aralık ayındaki maaşları reel olarak 100 kabul ediyorum; ne eksik, ne fazla. Tablonun yanında izah ettiğim şekilde de bu yılın ilk yarısındaki maaşı hesaplıyorum, temmuzda da ikinci yarı yıl artışını ekliyorum.

Buna göre memur yılın yalnızca ocak, temmuz ve ağustos aylarında enflasyona göre daha yüksek maaş alabiliyor. Diğer dokuz ayda enflasyon daha yüksek.

İşçi ve Bağ-Kur emeklilerinin durumu ise görece daha iyi. Memur ve memur emeklileri, maaş hesaplama yönteminden dolayı bu yılın ikinci altı ayı için yüzde 19.73 oranında enflasyon farkı alırken işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 24.73 fark verildi. İşte farktaki bu farklılık yüzünden işçiler bu yılın beş ayında enflasyonun üstünde maaş aldı ve alacak.

Tutar daha yüksek değil

İşçi emeklilerinin memur ve memur emeklilerine göre ikinci yarı için daha yüksek oranda enflasyon farkı almaları, daha yüksek tutarda maaş aldıkları anlamına gelmez.

Memurlar için her altı ayda bir enflasyon farkı dışında ek zam verilmesi, ancak bu ek zammın önceki tutardan düşülmesi gibi bir hesaplama yöntemi var. Memur ve memur emeklileri artışı bir anlamda daha erken almış oluyor.

Dolayısıyla zaten bilinen bir gerçek ama tekrarlamakta yarar var; işçi emeklileri genel olarak memur emeklilerinin çok altında maaş alıyor. Bu yılın ikinci yarısı için ortaya çıkan 5 puanlık fark da, yıl sonunda bir şekilde giderilecek ya da o fark aşağı çekilecektir.

Zaten burada önemli olan memur emeklisinin mi, işçi emeklisinin mi daha yüksek maaş ya da enflasyon farkı aldığı değil.

Konu, bu iki kesimi karşılaştırmak değil.

Konu, maaşlardaki artışların enflasyon ölçüsünde olup olmadığı. Sonuç da ortada…

Bu bir meydan okumadır!

Bu tablo ve grafikler “Memur ve emekliler enflasyona ezdirilmedi” diyenlere meydan okuyor!

Bir kere bu tablo ve grafikler sizin enflasyonunuzla oluşturuldu.

Çok açık biçimde görülüyor ki resmi enflasyona göre bile memurlar ve emekliler enflasyon karşısında yenik.

“Hayır enflasyon bu kadar değil, TÜİK yüksek ölçmüş” diyorsanız, onu bilemem!

Ya da “Bizim verdiğimiz zam daha yüksek” görüşündeyseniz, o zammın ne zaman ve hangi oranda verildiğini izah etmek durumundasınız.
Her zam büyük bir lütuf gibi açıklanırken tabii ki böyle gizli bir zam söz konusu değildir.

Bir kez daha belirteyim; bu tablolarda yer alan veriler “Memur ve emekli enflasyona ezdiriliyor” diyor.

Aksini savunanların benzer bir tablo oluşturacaklarından kuşkum yok!

 

Kaynak: ekonomim.com

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.