Küresel piyasalarda, ABD başkanlık seçimlerinin sonuçları ve Fed'in yıl sonuna kadar atacağı adımlara ilişkin belirsizliklerle geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir izlenirken gözler, ABD'de açıklanacak istihdam ve büyüme verilerine çevrildi.

ABD ekonomisinde "yumuşak iniş" ihtimali yatırımcıların odağında kalmayı sürdürse de enflasyonla mücadelede Fed'in yol haritasına yönelik belirsizlikler artıyor.

Ülkede açıklanan makroekonomik veriler ve bilanço sezonunda büyük şirketlerin finansal sonuçlarından alınan olumlu sinyaller, ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam ettiğini gösterirken bu durum, enflasyonun öngörülenden daha yavaş güç kaybedebileceği ihtimalini öne çıkarıyor.

Bununla birlikte, ABD'deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump ve Kamala Harris'in kritik eyaletlerde birbirine oldukça yakın oy alacağına ilişkin anket sonuçları siyasi belirsizliği artırırken piyasalarda risk iştahının güç kaybettiği görüldü.

Analistler, siyasi belirsizlikler, enflasyon endişesi ve Fed'in öngörülenden daha yavaş faiz indirme olasılığının piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırdığını belirtirken yatırımcıların en azından seçimler sonuçlanana kadar "bekle-gör" tutumunu takınabileceğini aktardı.

ABD'de ağırlıklı olarak beklentilerin üzerinde gelen şirket karlılıkları ekonomik aktivitenin canlı kalmaya devam ettiğini gösterirken bu durum, Fed'in hedeflediği seviyeye gelmesinin zaman alabileceği ihtimalini de öne çıkarıyor.

Analistler, Fed'in gevşeme hızının gelecek dönemde güçlü ekonomik aktivite sebebiyle etkilenebileceğini söyledi.

ABD'de açıklanan makroekonomik verilere göre ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusu yapanların sayısı, 19 Ekim'le biten haftada 227 bine düşerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

Analistler, iş gücü piyasasının nispeten dayanıklı kalmaya devam ettiğini belirterek işsizlik maaşı başvurularındaki azalışın Fed'in gelecek toplantılarında agresif faiz indirimi yapmaktan kaçınacağı beklentilerini güçlendirdiğini kaydetti.

ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ekimde aylık 0,5 puan artarak 47,8 ile piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Hizmet sektörü PMI ise ekimde geçen aya göre 0,1 puan artışla 55,3'e yükseldi.

Ülkede yeni konut satışları da eylülde yüzde 4,1 artışla 738 bine çıkarken Mayıs 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü. ABD'de, Richmond Fed imalat sanayi endeksi eksi 14 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Endeks geçen ay eksi 21 seviyesinde bulunuyordu.

ABD'de, ayrıca dayanıklı mal siparişleri, eylülde yüzde 0,8 azaldı. Buna ek olarak, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını yayınlayan Uluslararası Para Fonu (IMF) küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının öngörüldüğü aktararak küresel ekonomik büyüme tahminin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 olduğunu kaydetti.

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack yaptığı açıklamada, enflasyon baskılarının azaldığını ancak henüz olması gereken seviyeye geri dönmediğini söyledi.

Son aylarda enflasyon verilerinde iyileşme görüldüğünü dile getiren Hammack, fiyat baskılarını azaltma konusunda kaydedilen ilerlemeye rağmen işin bittiğini söylemek için henüz çok erken olduğunu ifade etti.

Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, faiz oranlarını düşürme yönündeki mevcut hareketi desteklediğini ancak sabırlı bir yaklaşımın gerekli olacağını belirtti. Logan, "Ekonomi şu anda beklediğim gibi gelişirse politika oranını kademeli olarak daha normal veya nötr bir seviyeye düşürme stratejisi riskleri yönetmemize ve hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olabilir." ifadelerini kullandı.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de iş gücü piyasasındaki hızlı zayıflamanın belirtilerinin daha hızlı faiz indirimlerine yol açabileceğini söyledi. Kashkari, gelecek çeyreklerde mütevazı faiz indirimleri öngördüğünü kaydetti.

Öte yandan, Fed'in Bej Kitap raporunda son haftalarda neredeyse tüm bölgelerde ekonomik faaliyette "çok az" değişiklik görüldüğü, enflasyonun ılımlı seyrini sürdürdüğü belirtildi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Bankanın gelecek ay politika faizini 25 baz puan düşürmesine kesin gözüyle bakılmaya devam ederken aralık ayında da faiz indirimi yapılacağına yönelik fiyatlamalar gerilemesine karşın güçlü kalmaya devam ediyor. Bankanın aralıkta faiz indirimi yapacağına ilişkin tahminler yüzde 75 olarak fiyatlanıyor.

Analistler, gelecek hafta ABD'de açıklanacak istihdam ve büyüme verilerinin de bankanın bundan sonraki politikalarına ilişkin ipucu verebileceğini söyledi.

ABD'deki başkanlık seçimleri ve Fed'in adımlarına ilişkin belirsizlikler dolar talebinin güçlenmesine neden olurken satış baskısının enflasyon endişelerinin de yeniden öne çıktığı bu dönemde tahvil piyasaların ada yansıdığı göze çarpıyor.

Dolar endeksi 29 Eylül'de gördüğü 100,9 seviyesinden yaklaşık yüzde 4,5 yükselerek 30 Temmuz'dan bu yana en yüksek seviye olan 104,6'ya çıkmasının ardından 104,3 seviyesinde dengelendi.

ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi de haftayı 17 baz puan artışla haftayı yüzde 4,25 seviyesinden tamamladı.

Fed'in faiz oranını 50 baz puan düşürmesinden sonra ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizinin arttığına ve yüzde 4,26 seviyesine kadar yükseldiğine işaret eden analistler, bu hareketin iyileşen ekonomik verilerin yanı sıra Bankanın bundan sonraki faiz indirimlerinde daha agresif olmayacağına dair beklentilerden kaynaklandığını söyledi.

Merkez bankalarının güvercin duruşu ve devam eden jeopolitik gerilimlerin etkisiyle 2 bin 758,5 dolarla rekor tazeleyen altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 1 değer kazandı.

Brent petrolün varil fiyatı ise haftayı yüzde 3,7 yükselişle tamamladı.

Öte yandan İran'ın başkenti Tahran'da yeni şiddetli patlama sesleri duyuldu. İran medyası, seslerin Tahran'ın doğusundan geldiğini ve İsrail'in saldırısına karşı hava savunma sistemlerinden ateşlenen füzelerden kaynaklandığını bildirdi.

Analistler, bu gelişmenin de gelecek hafta piyasalar üzerindeki etkisinin takip edileceğini belirtti.