ABD'de geçen hafta açıklanan verilerden alınan sinyaller ülke ekonomisinin resesyona girmeden enflasyonu düşürebileceğine olan güveni besledi.

Geçen hafta Güney Kore'de, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un sıkıyönetim ilan etmesi ve sıkıyönetimin parlamento tarafından oylanıp kaldırılması ülkede tansiyonun önemli şekilde artmasına neden oldu.

Fransa tarafında ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, parlamentoda muhalefetin destek verdiği gensoru önergesinin ardından hükümetin düşmesi üzerine Başbakan Michel Barnier'nin istifasını onayladı. Macron, kendisinin ise istifa etmeyeceğini ve gelecek günlerde yeni bir başbakan atayacağını açıkladı.

ABD'de geçen hafta açıklanan verilere göre, JOLTS açık iş sayısı verisi işgücü talebinin zayıfladığını ancak hala devam ettiğini göstermesi, ülkenin ekonomik durgunluğa girmeden enflasyonla mücadelesini sonuçlandırabileceğine olan iyimserliği destekledi.

Buna göre, ülkedeki açık iş sayısı, ekimde bir önceki aya kıyasla 372 bin artarak 7 milyon 744 bine yükseldi. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen açık iş sayısının bu dönemde 7 milyon 510 bin olacağı öngörülüyordu.

Buna ek olarak, ADP özel sektör istihdamı, kasımda 146 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında artış kaydetti.

Dün açıklanan istihdam raporu verilerine göre, ülkede tarım dışı istihdam kasımda 227 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4,1'den yüzde 4,2'ye çıktı.

ABD Merkez Bankasının (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç da yüzde 0,4 artarak 35,61 dolara yükseldi.

Analistler, ekim ayında kasırgalar ve grevlerin etkili olduğu iş gücü piyasasında geçen ay toparlanma görüldüğünü kaydetti.

İstihdam artışının iş gücü talebindeki yavaşlamanın kötüleştiğine dair endişeleri hafifletmeye yardımcı olduğunu belirten analistler, Fed'in faiz oranlarını indirmeye kademeli şekilde devam edeceğine yönelik beklentilerin güçlendiğini vurguladı.

ABD'de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi ise aralıkta 74'e yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Ülkede tüketici kredileri ekimde 19,2 milyar dolarla beklentilerin üzerinde artış kaydetti.

Bu gelişmelerin yanı sıra, hafta boyunca Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de takip edildi. Fed Başkanı Jerome Powell, ülke ekonomisinin faiz indirimlerine başladıkları eylül ayında düşünülenden daha güçlü olduğunu belirterek, bunun faiz oranlarını düşürürken biraz daha temkinli olmalarına imkan verdiğini ifade etti.

ABD ekonomisinin büyüdüğünü, enflasyonun düştüğünü, işsizlik oranının biraz yükselse de halen düşük seviyede olduğunu kaydeden Powell, ​​​​​"ABD ekonomisi şu anda çok iyi durumda ve bunun devam etmemesi için hiçbir neden yok." değerlendirmesinde bulundu.

St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem ise yaptığı açıklamada, zamanla ek politika gevşetmelerine ihtiyaç duyulabileceğini söyledi.

Belirsizlik ortamında para politikası seçeneklerini açık tutmanın önemine işaret eden Musalem, "Mevcut ekonomik ortamı, gelen bilgileri ve gelişen görünümü dikkatlice değerlendirmek için faiz indirimlerinin hızını yavaşlatmayı veya duraklatmayı düşünme zamanı yaklaşıyor olabilir." ifadesini kullandı.

Açıklamalarda bulunan Richmond Fed Başkanı Tom Barkin, enflasyonun gittiği yönün kendisini cesaretlendirdiğini anlattı.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman da ekonomik koşulların güçlü olduğunu, enflasyonu düşürmede ve iş gücü piyasasını soğutmada ilerleme kaydettiklerini söyledi.

Politika faizinin çok hızlı düşürülmesinin enflasyonu yeniden ateşleyebileceğine işaret eden Bowman, faiz indirimlerine temkinli ve kademeli olarak devam edilmesini istediğini vurguladı.

Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yılın son toplantısında yüzde 85 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimi yapacağı öngörülürken, yüzde 15 ihtimalle politika faizini sabit tutacağı fiyatlanıyor.

Ayrıca, geçen hafta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 2,7'den 2,8'e, gelecek yıl için ise yüzde 2,5'ten 2,6'ya çıkardı. ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtilen raporda, ülke ekonomisinin gelecek yıl yüzde 2,1 ve 2026'da yüzde 1,7 büyüyeceğinin tahmin edildiği bildirildi.

Raporda, ABD'de tüketici harcamalarında beklenen kademeli yavaşlama belirtisinin görülmediği ifade edildi.

Geçen hafta Donald Trump'ın ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu Başkanlığına Paul Atkins'i aday göstermesi ve Powell'ın açıklamaları sonrasında fiyatı ilk kez 104 bin doları aşan Bitcoin, bu seviyelerden geri çekilerek 101 bin 360 dolarda dengelendi.

ABD 10 yıllık tahvil faizi geçen hafta yüzde 4,16 seviyesine gerilerken, altının ons fiyatı haftalık bazda yaklaşık yüzde 0,5 azalışla 2 bin 636 seviyesine düştü.

Petrol fiyatları, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun planlanan üretim artışlarını ertelemesi ve üretim kesintilerini 2026 sonuna kadar uzatması kararının ardından, düşük talep öngörülerinin güçlenmesiyle geriledi.

Brent petrolün varil fiyatı geçen hafta yüzde 2 azalışla 70,9 dolara düşerken, dolar endeksi 106,0 seviyesine yükseldi.