Geçen hafta artan jeopolitik riskler, küresel yazılım sorunu, ABD borsalarında teknoloji hisseleriyle başlayan düşüşlerin dünya geneline yayılmasının etkisiyle satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gözler ABD’de açıklanacak büyüme verisine çevrildi.

Merkez bankalarının şahin politikalarında sona yaklaşılırken, ABD seçimlerinin sonuçlarının oluşturacağı olası belirsizlikler küresel piyasalarda risk iştahını törpüledi.

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının yeniden alevlenebileceği endişesiyle teknoloji hisselerinde başlayan satış baskısının piyasaların geneline yayıldığı görüldü.

Analistler, ABD’de açıklanacak büyüme verisinin gelecek hafta piyasaların odağında bulunacağını söyledi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın faiz indirimlerine başlamada geç kalmak istemediklerini belirtmesine karşın, ABD’de Donald Trump’ın geçen hafta sonu Pensilvanya’daki mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada silahlı saldırıya uğraması sonrası başkanlığı kazanacağı ihtimalinin artması ile ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin tekrar yükselebileceği ihtimali küresel piyasalarda risk algısını artırdı.

Powell, Washington Ekonomi Kulübü’nde yaptığı konuşmada, bu yılın ikinci çeyreğindeki üç verinin enflasyonun yüzde 2’ye düştüğüne dair “güveni biraz artırdığını” ifade etti. Ayrıca iş gücü piyasasında beklenmedik bir zayıflama görülmesi halinde bankanın bir tepki verebileceğine işaret eden Powell, Fed’in ilk faiz indirimine eylül ayında gitme ihtimaline ilişkin para piyasalarındaki fiyatlamaların sorulması üzerine ise “Herhangi bir toplantıyla ilgili şu ya da bu şekilde herhangi bir sinyal vermeyeceğim.” dedi.

ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin de ABD Merkez Bankasının (Fed) politika alanını rahatlattığı ifade ediliyor.

Açıklanan veriler iş gücü piyasalarının yavaş yavaş da olsa soğuduğuna işaret ederken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, son aylarda soğuyan iş gücü piyasasında daha keskin bir bozulmayı önlemek için bankanın yakın zamanda faiz oranını düşürmesinin gerekebileceğini ifade etti.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ise bankanın faiz indirimine gitme zamanının “yaklaştığını” ifade etti.

New York Fed Başkanı John Williams da The Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda, iş gücü piyasası koşullarının kademeli olarak soğuduğuna dair işaretlerle birlikte son üç aylık enflasyon verilerinin bankayı “aradığı dezenflasyonist trende yaklaştırdığını” belirtti.

Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarında Fed’in bu sene en az iki faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılırken, üç faiz indirimi olabileceğine ilişkin tahminler de güç kazanmaya devam etti.

Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) yayımlanan “Bej Kitap” raporunda, ekonomik aktivitenin bölgelerin çoğunda “hafif ila ılımlı” hızda büyümesini sürdürdüğü aktarıldı. Raporda, “Ekonominin geleceğine ilişkin beklentiler, yaklaşan seçimler, iç politika, jeopolitik çatışmalar ve enflasyona ilişkin belirsizlik nedeniyle gelecek 6 ayda büyümenin daha yavaş olacağı yönündeydi.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonunda politika faizinin yüzde 4,50-4,75 bandında olacağına yönelik beklentiler yüzde 49’a çıkarak en güçlü ihtimal haline gelirken, bu durum Fed’in 3 faiz indirimi yapmasının beklendiğini gösteriyor.

Dünya genelinde ABD merkezli hava yolu şirketleri başta olmak üzere şirketler, havalimanları, bankalar, bazı medya kuruluşları ve Londra Borsası’nda, Microsoft’a siber güvenlik yazılımı sağlayan CrowdStrike sistemlerindeki yazılım sorunu da küresel piyasalarda risk algısını artırdı.

Siber güvenlik devi CrowdStrike’in sistemlerindeki aksaklık sonrası dünya çapında işletmeleri etkileyen büyük bir kesinti yaşandı.

Yazılım sorunu nedeniyle birçok havalimanında uçuşlarda büyük çaplı erteleme ve iptaller oldu.

CrowdStrike, sorunu tespit ettiklerini ve kullanıcılara yönelik “geçici” bir çözüm geliştirdiklerini duyurmuştu.

CrowdStrike’ın Üst Yöneticisi (CEO) George Kurtz, X hesabından yaptığı açıklamada, sorunun bir güvenlik olayı veya siber saldırı olmadığını açıkladı. Microsoft 365 tarafından yapılan açıklamada ise sorunun altında yatan nedenin düzeltildiği aktarıldı.

Bu gelişmelerle, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 5 baz puan artışla yüzde 4,24’ten tamamladı.

Geçen hafta altının ons fiyatı yüzde 0,4 azalışla 2 bin 400,78 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3 azalışla 82 dolara indi.

Kripto para piyasalarında hafta sonundan bu yana yükseliş eğiliminin öne çıkması dikkati çekerken, Bitcoin’in fiyatı haftalık bazda yüzde 11’in üzerinde artarak 67 bin doların üzerine çıktı.