Türkiye Madenciler Derneği Çevre Koordinatörü Dr. Zanbak, küresel iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında gelişmiş ülkelerce uygulanan “yeşil ekonomik/teknolojik büyüme” politikaları sebebiyle uluslararası sürtüşmelerin hızla arttığını söyledi.
Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Çevre Koordinatörü Dr. Caner Zanbak, AA muhabirine, şu an dünya gündemini oluşturan Orta Doğu’daki sorunların, Ukrayna-Rusya ile Filistin-İsrail arasındaki çatışmaların ve uluslararası terör gelişmelerinin yanı sıra “askeri güç kullanılmayan ekonomik savaşlara” da dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Japonya’nın Çin balıkçı teknelerini esir alması gerekçesiyle 2010’ların başında Çin’in nadir toprak elementleri (NTE) ihracatını yasaklamasıyla tetiklenen küresel hammadde ticareti çekişmelerinin gelişmiş ülkeler arasında devam ettiğine dikkati çeken Zanbak, 10 Ekim 2022’de ABD yönetiminin çip endüstrisine milyarlarca dolar sübvansiyon verirken, Çin’in yarı iletken endüstrisini sekteye uğratmaya yönelik bir dizi kapsamlı kural yayınladığını aktardı.
Zanbak, bilgi işlem gücü yüksek yapay zeka çiplerinin Çin’e akışını yavaşlatacak ABD uygulamalarının yanı sıra, bu tür çiplerin üretiminde dünya liderlerinden Hollanda’nın da üretim ekipmanlarının Çin’deki çip üreticilerine ihracatına yönelik önemli kontroller getirdiğini hatırlattı.
Son bir yılda, ABD ile ticari sürtüşmeye bir çözüm bulunamayınca, dünyanın bir numaralı NTE cevher üreticisi ve işleyicisi Çin’in NTE cevherlerini çıkarmak ve ayırmak için halihazırda uygulanan teknoloji yasağına ilaveten ek kısıtlamalar getirdiğini ifade eden Zanbak, şöyle devam etti:
Özellikle son beş yıldır, gelişmiş ülkeler tarafından küresel iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında uygulanan ‘yeşil ekonomik/teknolojik büyüme’ politikaları sebebiyle uluslararası sürtüşmeler hızla artıyor. Çin’in nadir toprak metalleri içeren mıknatısların imalatına yönelik teknoloji ihracatını ‘ulusal güvenliğin ve kamu çıkarının korunmasını’ gerekçe olarak göstererek yasaklaması, ekonomik savaşların en güncel örneğidir.
Zanbak, belirli NTE elementlerinin saflaştırılmış metalik formlarının yeni nesil enerji üretim ve motor gücü sağlamada kullanılan daimi mıknatısların imalatında en önemli hammadde konumunda olduğunu vurgulayarak, “NTE’ler konusunda hammadde konsantrelerinin yanı sıra, bu hammaddeleri işleme teknoloji transferinin yasaklanması, yeşil enerji üretimi ve yeni nesil elektrikli araçların üretimi konusunda global pazarlarda büyük rakipler olacağı bilinen AB ve ABD’yi adeta bir panik içine sokmuş durumda.” değerlendirmesinde bulundu.
Çin’in uyguladığı bu tür ihracat yasaklamalarının sadece NTE’lerle sınırlı olmadığına işaret eden Zanbak, “Ağustosta bilgisayar çiplerinin hammaddeleri olan galyum ve germanyum, 1 Aralık’tan bu yana da çeşitli grafit türlerini ve samaryum-kobalt mıknatıslar, neodimyum-demir-bor mıknatıslarla seryum mıknatıs ihracatı ve NTE kalsiyum oksiborat üretimine yönelik teknolojiler de Çin Ticaret Bakanlığı’nın ‘İhracatı Yasaklanmış ve Kısıtlanmış Teknolojiler Kataloğu’na eklenmiş durumda. Söz konusu kataloğun belirtilen amaçları arasında Çin’in ulusal güvenliği ve kamu çıkarının korunması yer alıyor.” diye konuştu.
NTE cevherlerinin katma değeri yüksek hammaddelere dönüştürülmesi şart
Zanbak, Eskişehir’in Beylikova ilçesinde kurulan tesisin, NTE cevherlerini “oksit” kimyasalları türüne dönüştüreceğini belirterek, NTE oksitlerinden metalik elementlerin elde edilebilmesi için Çin’in şu anda ihracat yasağı getirdiği daha ileri teknolojilerin kullanılması ya da bu teknolojilerin Türkiye’de de geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Çin’in bu konudaki ihracat kısıtlamalarının hammadde tedariki açısından Türkiye’nin imalat sektörüne önemli bir etkisinin olmayacağını aktaran Zanbak, şunları kaydetti:
Beylikova’daki tesis geliştirildiğinde, bu değerli ‘ara mamul’ gelişmiş ülkelerin peşinde koşacakları bir kritik/stratejik hammadde niteliği kazanacaktır. Bu nedenle, Beylikova’da üretilecek NTE oksitlerinin sadece bir ara mamul olarak ihracatı yerine, Çin dahil gelişmiş ülkelerin Türkiye’de daha yüksek katma değerli ‘metalik NTE’ üretimine yönelik stratejik iş birlikleri geliştirmesinde yarar var.
Zanbak, benzer bir durumun iki yıl önce yeşil enerji üretim ve tüketimi açısından önemli bir hammadde olan nikel konusunda Endonezya’da yaşandığına değinerek, “Dünyadaki nikel cevherleri açısından en büyük kaynağa sahip Endonezya’nın işlenmemiş nikel cevherlerinin ihracatını yasaklaması sonrasında, Çin dahil diğer gelişmiş ülkeler Endonezya’da metalik nikel üretim tesisi kurmak için milyarlarca dolarlık yatırım yaptı. Benzer bir politika metalik NTE’lerin üretimi için de uygulanabilir.” dedi.
Gün geçtikçe gelişmiş ülkelerin kritik hammadde temini konusundaki ihtiyaçlarının katlanarak artacağına dikkati çeken Zanbak, her ne kadar geri kazanıma ağırlık verilse de katlanarak artacak ihtiyaçların, doğal kaynak olan ülkelerdeki madencilik sektörü tarafından sağlanmak zorunda olduğuna işaret etti.
Zanbak, maden cevheri çeşitliliği açısından oldukça zengin olan Türkiye’nin potansiyeline değinerek, “Ülkenin kritik hammaddeleri mümkün olduğunca ham cevher ihracatı yerine ‘katma değeri yüksek’ hammaddeler olarak ihraç etme politikası takip etmesinde yarar var.” diye konuştu.