“Asrın ekonomik buluşu” kur korumalı mevduat Aralık 2021’de uygulamaya konuldu ama nedense üstüne kalın mı kalın bir perde örtüldü.
KKM hesabı hem doğrudan TL ile hem döviz tevdiat hesaplarından dönüşüm yoluyla açılabiliyordu ama TL-döviz detayını bilmek mümkün değildi, çünkü açıklanmıyordu.
Gizlenen bu kadar da değildi. Gerçek kişi-tüzel kişi ayrımı da belli değildi, aynı şekilde vade dağılımı da bilinmiyordu. İşte o sis perdesi biraz olsun aralandı…
Uygulamanın başladığı 2021’in aralık ayından bu yana olan aylık verilerin detayını kısmen de olsa öğrendik. Merkez Bankası, bir süre önce Başkan Fatih Karahan’ın dile getirdiği gibi KKM’de sınırlı da olsa detayları açıkladı.
En önemli detay olarak artık toplam KKM’nin ne kadarının döviz dönüşümü yoluyla ne kadarının doğrudan TL ile açıldığı biliniyor.
Ancak BDDK toplam tutarı haftalık açıklarken Merkez Bankası’nın kısmen detaylı olan bu verileri aylık açıklama kararının nedeni doğrusu pek anlaşılamadı. Merkez Bankası’nın geçen hafta sonu ilan ettiği veriler nisan ayındaki durumu gösteriyor ve toplam KKM 74.8 milyar dolar düzeyinde. KKM’nin artık neredeyse tümü, tam yüzde 97.3’ü döviz dönüşümlü hesaplardan oluşuyor. TL ile açılan hesapların payı yüzde 2.7’ye gerilemiş durumda.
2024 yılıyla birlikte TL cinsinden KKM açma olanağının sona erdirilmesi ve yine TL cinsinden KKM hesaplarının vade bitiminde yenilenmemesi TLKKM’yi bitme aşamasına getirdi. Merkez Bankası TLKKM’yi TL cinsinden açıklıyor. Buna göre nisandaki tutar 65.1 milyar lira, bu tutarın döviz karşılığı da yaklaşık 2 milyar dolar. Merkez Bankası TLKKM’de döviz cinsinden bakiye açıklamadı, başlangıçtan bugüne olan dönem için dolar hesabını ben yaptım.
Dokuz ayda 60 milyar dolarlık düşüş
KKM zirveyi 134.9 milyar dolarla geçen yılın temmuz ayında gördü. Bu tutarın 97 milyar doları DDKKM’den, 37.9 milyar doları TLKKM’den yordu. TLKKM ağustosta daha da arttı ve 39.9 milyar dolara çıktı.
Geçen yılın temmuzundan bu nisana kadar geçen dokuz ayda toplam KKM tam 60 milyar dolar azaldı. Bu gerilemenin 24 milyarı DDKKM’den, 36 milyarı TLKKM’den kaynaklandı.
TLKKM’deki azalmada geçen yıl ağustosta asgari faizin kaldırılması ve bankaların faizi hızla aşağı çekmesi büyük rol oynadı.
Vurgun ayları!
KKM’de öyle bir dönem var ki, tam bir vurgun dönemi…
Geçen yılın haziran, temmuz ve ağustos ayları müthiş kazanç elde edilen bir dönem oldu.
Vadenin üç ay olduğunu varsayarak sağlanan kazanca bakalım… Dolar son üç ay itibarıyla haziranda yüzde 35, temmuzda yüzde 39, ağustosta yüzde 31 arttı.
Peki bu üçer aylık dönemlerdeki faiz geliri ortalama olarak hangi düzeydeydi? Yalnızca yüzde 6.5 dolayındaydı; evet yalnızca yüzde 6.5.
TL mevduatta duran yüzde 6.5 faize razı oldu, KKM’yi tercih eden ise bu üç ayda sırasıyla cebine yüzde 35, yüzde 39 ve yüzde 31 getiri koydu.
Hadi ortalamasını alalım ve yüzde 35 diyelim…
TL mevduatı tercih edene yüzde 6.5, KKM’ye geçene yüzde 35… Bundan daha çarpıcı bir gelir farkı olur mu?
KKM faizinin de belirleyicisi olan politika faizi geçen yıl haziran, temmuz ve ağustosta görece düşüktü, buna karşılık kur artışı çok yüksek seyredince KKM’nin yükü fazla oldu.
Kur artışı ile faiz arasındaki fark TLKKM için temmuz ortasına kadar bütçeden, sonrasında Merkez Bankası tarafından; DDKKM’den kaynaklanan fark ise tümüyle Merkez Bankası tarafından karşılandı. Merkez Bankası geçen yıl 818 milyar lira zarara durup dururken uğramadı ya!
Yeri gelmişken o dönemdeki politika faizini de hatırlatalım; faiz 23 Haziran’a kadar yalnızca yüzde 8.5 düzeyindeydi. Faiz 23 Haziran’dan itibaren yüzde 15 olarak, 21 Temmuz’dan itibaren yüzde 17.5 olarak, 25 Ağustos’tan itibaren de yüzde 25 olarak uygulandı.
Bundan sonra ne olur?
KKM’de mayısta da azalmaya devam ediyor, bunu BDDK verilerinden de görüyoruz. BDDK’ya göre 24 Mayıs itibarıyla toplam tutar 67.9 milyar dolar düzeyinde.
Merkez Bankası verileri gösteriyor ki TLKKM artık neredeyse kalmadı. Peki DDKKM’de çözülme devam eder mi ya da bu çözülmenin devamı için ne gerekir? Bu soruların yanıtını da başka bir yazıya bırakalım…