JPMorgan, Türk bankalarının ikinci çeyrek bilanço görünümüne ilişkin değerlendirmesinde, ana trendlerin daha da kötüleşeceğini, bunun yanında ikinci çeyreğin dip noktası olacağını öngördü.
Yurt içi piyasalarda dikkatler ikinci çeyrek bilançolarına çevrilirken, JPMorgan’ın bankacılık bilançolarına yönelik analizi ikinci çeyreğin dip noktası olacağına işaret etti.
Mehmet Sevim, Samuel Goodacre ve Sukanya Khan tarafından hazırlanan 23 Temmuz tarihli raporda bankacılık sektöründe ana trendlerin ikinci çeyrekte makro tarafta yeniden düzenlemelerin banka bilançoları üzerinde etkili olmasıyla kötüleşeceği ve bu çeyreğin sektör için bir dip noktasına işaret edebileceği belirtildi.
Raporda bankaların ikinci çeyrekte maddi özsermaye kârlılığı ortalama olarak yaklaşık yüzde 20 seviyesinde öngörülürken, aynı çeyrekte yıllıklandırılmış enflasyonun yüzde 35 olacağı belirtilerek söz konusu durumun net faiz marjıyla ilgili yoğun baskı sonucu şekillendiği ifade edildi.
Bununla birlikte analistler bu çeyreğin bu anlamda bir dip noktası olacağını, üçüncü çeyrekten itibaren net faiz marjlarının genişleyeceğini öngördü. Bu durumun yılın sonuna doğru maddi özsermaye kârlığında toparlanmayı beraberinde getireceği ifade edildi.
JPMorgan’ın analizine göre rakiplerine göre daha yüksek marjlar dolayısıyla Garanti yüzde 29’luk maddi özsermaye kârlılığı ile ilgili pozitif tarafta. Analistler sektörel düzeyde kısa vadeli bilanço baskıları konusunda daha az endişeli olduklarını söylerken, bunların toparlanma yolculuğunun bir parçası olarak değerlendirdi.
Bununla birlikte yukarı yönde sınırlı bir potansiyel gördüklerini belirten JPMorgan analistleri, bu aşamadan itibaren yeniden değerlemenin daha belirgin bir dezenflasyon ile geleceğini, orta vadeli maddi özsermaye kârlılığı konusunda toparlanmanın gerçekleşmesi için birkaç çeyrek geçmesi gerektiğini belirtti.