– İTO Başkanı Şekib Avdagiç:
– “Kredi büyümesine getirilen sınırlamanın enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunun farkındayız. Ancak gözden geçirilmesine ihtiyaç bulunuyor. KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır”
– “Finansal sıkılaşmanın, finansal dayanıklılığa halel getirmemesi en önemli beklentimizdir”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kredi büyümesine getirilen sınırlamanın enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunun farkında olduklarının ancak bu durumun yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç bulunduğunu belirterek, “KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır.” ifadelerini kullandı.
İTO’dan yapılan açıklamaya göre, Avdagiç, odanın ağustos ayı meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünya ekonomisindeki gelişmelere değinen Avdagiç, küresel büyümenin baskılanmaya devam ettiğine dikkati çekti. Avdagiç, İsrail’in Orta Doğu’yu bir savaş meydanına çevirmesinin, Gazze’de ortaya koyduğu katliam ve saldırıların, dünya ekonomisini ciddi şekilde sarstığını belirterek, “Orta Doğu’daki askeri ve siyasi gerginlikler had safhaya çıkmış durumda.” ifadesini kullandı.
Filistin barış ve özgürlük mücadelesinin önde gelen ismi İsmail Heniyye’nin alçakça bir saldırıyla şehit edildiğini hatırlatan Avdagiç, “Korkakça saldırıyı düzenleyenleri nefretle telin ediyorum.” açıklamasında bulundu.
İsrail’in Gazze’de 7 Ekim 2023’te başlattığı soykırımın birinci yılına doğru ilerlediğini belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
“Filistin’de İsrail katliamında ölenlerin sayısı 40 bine ulaştı. Ne yazık ki, İsrail her gün 10 ya da 20 Müslümanı katletmeyi sıradan bir istatistiğe indirgemeye çalışıyor. İstanbul iş dünyası olarak buna ram olmayacağız. Filistinli kardeşlerimizin hayat hakkını, özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Temennimiz, bu savaşın tüm bölgeye yayılmasının önlenmesi ve başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin devletinin bir an evvel tesis edilmesidir.”
– “Cari işlemler dengesinde iyileşme sürüyor”
Şekib Avdagiç, meclis konuşmasında uygulanan finansal istikrar programının işletmelere etkilerine ilişkin görüşlerini de paylaştı. Haziran 2023 seçimlerinin ardından ekonomi politikalarındaki radikal değişikliğin etkilerinin her geçen gün daha da belirginleştiğini belirten Avdagiç, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) döviz rezervi, tarihi rekor seviyesine ulaştı. Cari işlemler dengesinde iyileşme sürüyor. Bozulmuş olan bütçe dengesi yeniden tesis edildi.” ifadelerini kullandı.
Program kapsamında kredi büyümesine getirilen sınırlamanın enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunun farkında olduklarının ancak bu durumun yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç bulunduğunu belirten Avdagiç şunlara dikkati çekti:
“KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır. Unutmayalım ki bir ülkedeki yatırım ekosistemi KOBİ’ler üzerinde yükselir. KOBİ temelli ekosistem iyileştirildikçe büyük ölçekli yatırımların çekilmesi mümkün hale gelir. Finansal sıkılaşmanın, finansal dayanıklılığa halel getirmemesi en önemli beklentimizdir. Dolayısıyla finansman koşullarının makul ölçeklerde ve kademeli olarak iyileştirilmesini ihmal etmemeliyiz.”
– Güçlü ve rekabetçi yatırım ekosistemi
İTO Başkanı Avdagiç, reformların başarısının güçlü ve rekabetçi bir yatırım ekosisteminin tesisi ile mümkün olacağını belirterek, “Bu anlamda ifade etmek gerekir ki, içinde bulunduğumuz finansal şartların ve yatırım ikliminin süratle iyileştirilmesi beklentisi içindeyiz. Bugün içinde bulunduğumuz koşulları, bu vizyonla örtüşür hale getirmemiz gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Türk lirasının reel olarak değerlenmesinin “kur kaynaklı maliyet enflasyonunun” dizginlenmesinde önemli işlev gördüğünü kaydeden Avdagiç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ancak kur artışlarının enflasyonla bağının kopması, ihracatımız açısından önemli bir sorun oluşturuyor. Yıllık bazda kur artışı ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşması bir alarm durumudur. Sadece temmuzda kur yüzde 0,6 artarken, TÜİK rakamlarına göre temmuz TÜFE yüzde 3,23, İTO’ya göre yüzde 4 arttı. Özellikle tekstil, hazır giyim, konfeksiyon gibi geleneksel ürün gruplarında yaşanan daralma ve pazar kaybı önemli seviyelere ulaştı. Dolayısıyla kur ile enflasyon arasında dengeli bir korelasyonun tesis edilmesini bekliyoruz.”