Bütçe, ekonomistlerin büyük ilgi gösterdiği ve bazı “acı verici” kararlar içerdiği tahmin edilen bir mali plan olarak öne çıkıyor. Liderler, ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla önceliklerin belirleneceğini vurgularken, yüksek seviyede vergi artışı ve bazı alanlarda harcama kesintileri bekleniyor.

Başkanlığını Amanda Tickel'ın yürüttüğü Deloitte İngiltere'nin vergi ve ticaret politikası departmanı, CNBC'ye yaptığı açıklamada, Maliye Bakanı Rachel Reeves'in bütçede önemli bir bütçe açığı bulunduğuna dikkat çektiğini belirtti. Tickel, bu açığın kapatılması amacıyla yaklaşık 35 milyar sterlinlik vergi artışı ve 5 milyar sterlinlik harcama kesintisine gidilmesinin öngörüldüğünü ifade etti.

Bütçenin etkisi geniş çaplı olabilir

Ekonomistler, İşçi Partisi liderlerinin, vergi artışı ve ek harcamaları nasıl dengeleyeceğini merakla beklerken, bu bütçenin geniş çaplı etkileri olacağı öngörülüyor. Geçmişte 14 yıl boyunca bir İşçi Partisi hükümetinin olmaması, bu yeni dönemin mali politikalara getireceği değişikliklerin ilgi odağı haline gelmesine neden oluyor.

Amanda Tickel, yeni hükümetin vergi sisteminde önemli değişiklikler yapmak istediğine dikkat çekti. Özellikle İşçi Partisi'nin damgasını vurmak istediği bu yeni dönem, vergi politikaları açısından da kayda değer değişiklikler içerebilir. Tickel, “Bu bütçe, İşçi Partisi hükümetinin göreve başlamasının üzerinden geçen 117 günün ardından ilk ciddi mali adımı olacak.” şeklinde bir yorumda bulundu.

Bütçe, büyüme odaklı yatırımlara öncelik tanıyacak

İşçi Partisi hükümetinin mali politikasının temelini büyüme odaklı yatırımların oluşturacağı belirtiliyor. Ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla alınacak kararların, ülkenin uzun vadeli kalkınma hedefleriyle uyumlu olması planlanıyor. Ancak bu süreçte, belirli alanlarda kesintilerin kaçınılmaz olacağı da ifade ediliyor.

Analistler, İngiltere'nin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların altını çizerken, hükümetin bu bütçeyle yapısal sorunlara çözüm bulmayı amaçladığını belirtiyorlar. Bütçede yapılan mali düzenlemelerin, kısa vadede bazı kesimler için zorluk oluşturabileceği, ancak uzun vadede ekonomik büyümeyi destekleyeceği öngörülüyor.