Finans dünyasının dinamik ve yenilikçi isimlerinden Emre Tezmen, bugüne kadar kurduğu Tera Yatırım Bankası, Tera Yatırım, Tera Finans Faktoring, Tera Portföy, Tera Girişim ve TRA Bilişim ile sadece Türkiye’nin değil, global piyasaların da dikkatini çekmeyi başarmış bir profesyonel. 2023 yılında kurduğu Tera Yatırım Bankası ile ülkemizi uluslararası finans dünyasında da etkin bir oyuncu olarak temsil ediyor. Tera Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emre Tezmen ile liderliği, projeleri ve son yatırımları üzerine Gentleman Türkiye dergisinde yapılan söyleşiyi yayımlıyoruz

27 yıllık iş deneyimi ile Finans sektörünün önemli isimlerinden biri olan Emre Tezmen, 2005 yılında Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.'yi kurarak birçok şirket ve bireye her türlü finansal çözümü sunan bir platforma imza attı. Sektörel tecrübesi ile bugün ülke sınırlarını asan Tera Holding in hikaye-sini, şirketin gelecek hedeflerini ve hobilerini Gentleman’a anlattı.

Gentleman: Emre Bey, sizi biraz daha yakından tanımak isteriz. Kendinizden bizlere bahseder misiniz?

Emre Tezmen: Sanırım beni en iyi tanımlayan şey genel anlamda girişimcilik karakterim. Çocukluğumdan beri girişimlerle ilgilenmişimdir. Şu anda bile aklımda sürekli proje, yenilik, inovasyon gibi konular var. Bunun yan etkisi olarak da bir diğer özelliğim işkolik olmak. Sanırım çalışma zamanı konusunda kendimi ve etrafımı biraz zorluyorum; bu da kötü tarafımdan denilebilir. Ancak farkındalığı da çok önemsiyorum. Bu nedenle işkoliklik noktasında çizginin dışına çıktığımı hissedersem tedbir almaktan da çekinmiyorum.

Gentleman: Finans dünyasına adım atma hikayeniz nasıl başladı? Bu alana yönelmenizde sizi etkileyen başlıca unsurlar nelerdi?

Emre Tezmen: Hayatin akışında önemsizmiş gibi görünen detaylar bazen çok belirleyici ola-biliyor. Finans kariyerime başlamam da böyle oldu. Üniversitede 3. sınıf öğrencisiyken Michael Douglas ve Jamie Sheen' in oynadığı meşhur Wall Street filmini seyretmiştim. Film beni özellikle sermaye piyasalarına yönelik olarak oldukça etkiledi ve heyecanlandırdı. Finans sektörünü dinamik, heyecanlı, adrenalin dolu ve büyümeye açık bir sektör olarak gözümde canlandırdım. Bu nedenle bir yaz stajı arayışına girdim. Staj yaptıktan sonra da kariyerimi Finans sektöründe sürdürmeye karar vermiştim.

"Hayatin akışında önemsizmiş gibi görünen detaylar bazen çok belirleyici olabiliyor. Michael Douglas ve Jamie Sheen'in oynadığı meşhur Wall Street filmini seyretmiştim. Film beni özellikle sermaye piyasalarına yönelik olarak oldukça etkiledi ve heyecanlandırdı."

Gentleman: Université Libre de Bruxelles'de ve Vrije Universiteit Brussel’da aldığınız eğitimler kariyerinizde nasıl bir etki yarattı?

Emre Tezmen: Babam diplomatik görevle Brüksel Belçika'ya atandığında, ailecek bu şehre taksindik. O zaman Lise 2'inci sınıftaydım. Brüksel'de Fransızca okuyordum. Liseden bağlayarak akademik hayatim tabiri caizse dünya gözümü açtı. Yüzyıllar boyunca önemli filozofların görüşlerini tartışarak ögrenme fırsatı buldum. Bu da beni hem akademik konularda güçlendirirken karakter oluşumumu ve dünyaya bakış açımı da etkiledi. Ayrıca Brüksel oldukça kültürlü bir şehir. Bu nedenle dünyanın dört bir kösesinden gelen insanlarla arkadaş olabildim. Bu da farklı kültürlerle rahat iletişim kurabilmemi sağladı. Aynı şey aslında hocalarım için de geçerliydi. Dünyanın pek çok ünlü üniversitelerinden gelmiş öğretim görevlilerinden ders alma şansı yakalamam da benim bugün de kullandığım mesleki beceriler konusunda da oldukça yetkin olmamı sağladı.

Gentleman: 2005 yılından bu yana Tera Holding çatısı altında Tera Finans, Tera Portföy, Tera Invest ve 2023 yılında hayata geçirdiğiniz Tera Bank gibi yatırım bankacılığı ve sermaye piyasasında hizmet veren önemli şirketlere imza attınız. Bu girişimlerin arkasındaki vizyonunuz ve hedefleriniz nelerdi?

Emre Tezmen: Girişimcisi, yöneticisi ve çalışanlarıyla Türk iş dünyası bence dünya çapında gerçek manada rekabetçi, başka ülkelere örnek olabilecek meziyetlere sahip.

Öncelikle bu durumun farkında olmamız ve kendimize güvenmemiz gerekiyor. Ancak yine de potansiyelimizi tam olarak yakalayabildiğimizi düşünmüyorum. Hala yapacak çok iş var. Geliştireceğimiz çok konu var. Bu Finans dünyası için de geçerli. Evet, belki hizmet kalitesi, personel kalitesi ve teknoloji kullanımı anlamında Finans sektörümüz çok rekabetçi.

Ama bu alanda bile pek çok fırsat var. Biz de gözlemlediğimiz bu ihtiyaçlara binaen sektörde önemli rol oynama hedefiyle bir finans platformu yaratma vizyonuyla yola çıktık. Uçtan uca, irili ufaklı bir çok şirket ve bireye her türlü finansal çözümü sunabilen bir platform olmayı hedefledik. Bunu yaparken de ülkemizin sınırlarının da ötesinde rekabet edebilecek şekilde faaliyetlerimizi planladık. Örnek vermek gerekirse, Terabank özelinde şunları söyleyebilirim: Terabank asla snob bir "plaza bankası" değil ve olmayacak. Müşterilerini anlayan, iş yapma biçimlerine ve özel durumlarına hakim, müşterilerini birer paydaş olarak gören kazan kazan mantığıyla ilerleyen bir banka olacağız.

Değişen teknoloji ve dolayısıyla iş yapma biçimlerindeki tabiri caizse devrimi anlamadan bankacılık yapmayacağız. Yeni ekonomik ortamın bu tür finansal çözümlere ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.

Gentleman: Son 3 yıldır Borsa İstanbul’daki başarılanıyla dikkat çeken önemli halka arz projeleri yönettiniz. Bu başarıyı hangi stratejilere dayandırıyorsunuz?

Emre Tezmen: Halka arzları çok önemsiyoruz. Türkiye iş dünyasının en önemli ihtiyacı belki de sermaye güçlendirmesidir. Sermayeye ulaşım açısından da en önemli araç halka arz diyebiliriz. Son dönemlerde bu konudaki bilinçlenme ve kamunun ön açıcı rol oynaması çok kıymetli. Biz de bu durumun farkındayız.

Halka arzlar konusunun ne kadar önemli bir ihtiyacı karşıladığını düşünerek konuya büyük bir titizlikle yaklaşıyor olduk. Aynıca aracı kurumların ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.

Gentleman: Son 3 yıldır Borsa İstanbul’daki başarılanıyla dikkat çeken önemli halka arz projeleri yönettiniz. Bu başarıyı hangi stratejilere dayandırıyorsunuz?

Emre Tezmen: Halka arzları çok önemsiyoruz. Türkiye iş dünyasının en önemli ihtiyacı belki de sermaye güçlendirmesidir. Sermayeye ulaşım açısından da en önemli araç halka arz diyebiliriz. Son dönemlerde bu konudaki bilinçlenme ve kamunun ön açıcı rol oynaması çok kıymetli. Biz de bu durumun farkındayız.

Halka arzlar konusunun ne kadar önemli bir ihtiyacı karşıladığını düşünerek konuya büyük bir titizlikle yaklaşıyor olduk. Aynıca aracı kurumların ihraççı şirketler, kurumsal ve bireysel yatırımcılar, ve düzenleyici kurumlar arasında dengeleyici rollerinin farkına vardık ve bu alanda çok çalıştık. Bu çalışmaları yaparken şeffaflık, iyi niyet, yapıcılık ve güveni ön planda tuttuk. Bu nedenle de pek çok ihraççının teveccühüne mazhar olduk. Her ne kadar yüksek fonlama maliyeti, katilim düşüklüğü ve dönem dönem likidite darlığı nedeniyle birincil piyasalarda şartlar zorlaşmış olsa da ayni önem ve titizlikle halka arzlarda çalışmaya devam edeceğiz.

Gentleman: Uluslararası arenada Türk finansal kurumlarının potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?

Emre Tezmen: Daha önceden de belirttiğim gibi Türk Finans camiası bence dünya çapında rekabetçi niteliklere sahip. Dolayısıyla uluslararası Finans merkezlerinde Türk Finans şirketlerinin önemli bir pazar payı elde etmemesi için hiçbir neden yok. Burada sadece Dünya çapında bir finansal aktör olmak için gereken uzun vadeli stratejik düşünceye sahip olmak. Kısa vadede değil bir maraton koşucusu olunduğunu unutmamak.

Bu şekilde yaklaştığımız sürece bence dünya Finans piyasalarında ciddi söz sahibi kurumlar olmamak için hiçbir sebep yok. Bizim de bu alanda tecrübemiz var ve gelecekte özellikle bazı niş alanlarda büyük fırsatlar çıkacağını düşünüyorum. Bu fırsatlar çıktıkça da sinir ötesi yatırımlarımız da devam edecek.

"Girişimcisi, yöneticisi ve çalışanlarıyla Türk iş dünyası bence dünya çapında gerçek manada rekabetçi, başka ülkelere örnek olabilecek meziyetlere sahip. Öncelikle bu durumun farkında olmamız ve kendimize güvenmemiz gerekiyor."

Gentleman: Türkiye’nin finans piyasalarında son yıllarda gözlemlediğiniz en büyük değişimler ve fırsatlar neler?

Emre Tezmen: Sermaye piyasalarının önemi son yıllarda daha fazla anlaşılmaya başlandı. Ben bunu çok önemsiyorum. Dünya genelinde yatırım bankacılığı ile geleneksel bankacılık temelli finansman modellerinin hangisinin daha önemli olduğu tartışılıyor. Anglo-sakson geleneğinde yatırım bankacılığı daha ön plandayken kıta Avrupa’sında geleneksel bankacılık daha önemseniyor. Pek çok görüş sermaye piyasalarını önceleyen yatırım bankacılığı modelinin ekonomik büyüme ve iş ortamı açısından daha fazla katkı yarattığını öne sürüyor. Ben her iki alanı da çok önemli buluyor ve eşit derecede desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Son dönemlerde görece arka planda kalmış olan sermaye piyasası araç ve ürünleri konusunda daha fazla gelişme olması çok olumlu. Umarım bu trend devam eder. Öte yandan kripto varlıklarla ilgili mevzuat çalışmaları da finansal piyasalar açısından önemli ve takip edilmesi gereken konular arasında.

Gentleman: Teknolojinin finans sektörüne etkileri üzerine düşünceleriniz neler? Blockchain ve dijital varlıklar gibi yenilikçi teknolojilere olan yaklaşımınız nasıl?

Emre Tezmen: Teknolojideki son yıllardaki hızla artan değişim ve ilerleme bütün dünyay1 sarsıyor. Zaten sosyolojiden siyasete, ticaretten finansa teknolojinin etkilemediği hiçbir alan yok. Dijitalleşmenin özellikle çok yüksek olduğu Finans sektörü de tabii ki yıllardır teknolojik gelişmelerden nasibini alıyor. Örneğin kariyerime ilk başladığımdaki iş yapma şekilleriyle şu an arasında büyük bir fark var; iş ortamı bambaşka bir noktaya gelmiş durumda. Teknolojinin yarattığı ortamın karşısında hiç bir sektörün duramayacağını düşünüyorum. Teknolojiyi iyi anlayıp, teknoloji sayesinde ortaya çıkan yeni enstrümanlar iş süreçlerine entegre etmenin çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Örneğin bugün yapay zeka kullanmayan bir finans şirketini tasavvur bile edemiyorum. Akıllı kontratlarla blokzincir üzerinden finansal çözümler üretilmesini, bunların da IoT gibi teolojilerle reel dünya ile köprü kurularak entegre edilmesinin kaçınılmaz hale geleceğini düşünüyorum. Artık finans yöneticileri bir anlamda teknoloji gurusu da olmak durumunda.

"Dünya bir geçiş süreci içerisinde. Bu da birçok taşın yerinden oynamasını ve pek çok belirsizliğin ortaya çıkmasına neden oluyor. Aslında bu durum ülkemiz adına pek çok fırsat sunuyor. Bölgesel güçlerin daha ön planda olacağı bir ortamda Türkiye etki alanını daha da geliştirecek."

Gentleman: Şu an Dünyada hem politik hem de ekonomik sebeplerden dolayı küresel bir belirsizlik mevcut. Sizler bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Emre Tezmen: Hep teknolojiyi konuşuyoruz ama inanın son zamanlarda pek çok gelişmenin temelinde bu var. Dünyada 2 dünya savaşı sonrasından itibaren iyice netleşerek kurulan ekonomik-politik düzen teknolojinin etkisiyle etkisini yitirdi. Yerine nasıl bir sistem geleceği de şu anda belirsiz. Yani Dünya bir geçiş süreci içerisinde. Bu da birçok taşın yerinden oynamasını ve pek çok belirsizliğin ortaya çıkmasına neden oluyor. Aslında bu durum ülkemiz adına pek çok fırsat sunuyor. Bölgesel güçlerin daha ön planda olacağı bir ortamda Türkiye etki alanını daha da geliştirecek. Bu nedenle her ne kadar bazı açılardan tehditler de oluşuyor gibi gözükse de içinde bulunduğumuz belirsizlik dönemi Türk iş insanlar için daha çok fırsat üretiyor. Önemli olan bu fırsatların farkında olmak ve bunları değerlendirecek iradeyi göstermek olacak. Çeviklik kasları güçlü olan şirketlerimizin bu durumu lehlerine çevireceğini düşünüyorum.

Gentleman: Emre Bey, sizleri iş kimliğinizin dışında da tanımak isteriz. Hobileriniz nelerdir, iş dışında kalan vaktinizi nasıl değerlendirirsiniz?

Emre Tezmen: Öncelikle isten fazla vaktim kalmadığını söylemem gerek. Olabildiğince boş zamanlarımı ailemle geçirmeyi çok seviyorum. Öte yandan iş dışında ilgimi çeken pek çok konu var. Fütürizm özellikle içerisinde bulunduğumuz ortam nedeniyle gündemimde. Bu konularla ilgili fikir alış verisinde bulunmayı çok seviyorum. Ayrıca tarih benim için en önemli konulardan biri. Çünkü bugünü anlayabilmek, hatta geleceği öngörebilmek için tarih bilgisi çok gerekli. Tarih konusunda da öğrenilecek hala o kadar çok şey var ki. Son zamanlarda pek yapma fırsatı bulmasam da havacılık benim hobim. Sporu da unutmamak lazım. Koşu yapmayı çok seviyorum; hem bedensel hem de ruhsal açıdan çok faydalı.

Gentleman: İşleriniz gereği mutlaka çok seyahate çıkıyorsunuzdur. Fakat bunun dışında favori seyahat rotalarınız

Emre Tezmen: Avrupa’ya çok seyahat ettim ve uzunca da bir süre geçirdim. Dolayısıyla genel olarak İtalya hariç Avrupa seyahatleri artık ilgimi çok çekmiyor. Tarih, kültür, mutfak zenginliği ve güzel iklim benim seyahat rotalarımı belirlerken en fazla önemsediğim konular.

Son zamanlarda özellikle egzotik merkezlere seyahat etmeyi seviyorum. En son Meksika’yı gezdim, Aztek ve Maya kalıntıların keşfetmek, Meksika mutfağını deneyimlemek ve tropik ormanda mağara dalışı yapmak beni çok etkiledi. Bundan sonra da Kamboçya, Hindistan gibi Asya’da bazı egzotik ülkelere seyahat etmeyi planlıyorum.

Gentleman: Özellikle rutin olarak yaptığınız bir spor veya faaliyet var midir?

Emre Tezmen: Fitness yapmayı seviyorum. Genellikle düzenli olarak fitness yapıyorum.

Gentleman: Sosyal medya ile aranız nasıldır? En çok hangi platformu kullanıyorsunuz?

Emre Tezmen: Sosyal medya ile aramda mesafe var. Sosyal medya tasarlanırken bağımlılık yapacak şekilde kurgulanmış. Bundan hiç hoşlanmıyorum. Ama tabi ki her şeyde olduğu gibi sosyal medyanın da olumlu tarafları var. Genellikle "X" platformu üzerinden haberleri takip ediyorum. Onun dışındaki sosyal medya hesaplarım var ama kişisel değil profesyonel amaçlarla kullanıyorum.

Gentleman: Malum Şubat ayındayız. 14 Şubat’ta yaklaşırken sormak isteriz, Emre Tezmen "romantik" biri midir?

Emre Tezmen: Maalesef pek romantik biri olduğumu söyleyemeyeceğim. Eşim de bu durumu kabullenmiş durumda. Ama ailecek seyahat etmeyi, birlikte yemek yemeyi, sinema tiyatro gibi aktivitelere katilmay1 çok seviyorum.

Gentleman: Peki... Sizin giyim konusunda favori markanız veya olmazsa olmaz dediğiniz bir parça var mı?

Emre Tezmen: Açıkçası iyi giyinmeyi sevmekle birlikte marka odaklı değilim. Saat dahil aksesuar takmam. Fonksiyonaliteyi ön plana çıkarırım. Öte yandan marka karşıtı biri de kesinlikle değilim. Güzel olan, yakışan ne ise onu kullanmayı isterim.

Gentleman: 2024 yılını geride bıraktık, 2025'e girerken başlıca hedefleriniz neler?

Emre Tezmen: 2025 dünyada belirsizliklerin arttığı bir yıl olacak ama daha önce de belirtiğim gibi fırsatlar da çok olacak. Kendi grubumuz özelinde ise daha önce attığımız tohumların önemli bir bölümünün meyve verdiği bir dönem olmasını bekliyorum. 2025 yılını atılım ve büyüme yılı olarak belirledik. Yılın başındaki göstergeler ve attığımız adımlar da bu hedeflere ulaşma anlamında bizi iyimser kılıyor. Ama şurası kesin. Şartlar ne olursa olsun çok alışmaya, iyi niyetle koşturmaya, çevremize ve ülkemize ve tüm paydaşlarımıza fayda ve değer üretmeye devam edeceğiz.

Kaynak: Gentleman Türkiye