Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş bugünkü köşe yazısında Tüik tarafından açıklanan gelir dağılımı istatistiklerini değerlendirdi.
Siyasetçiyi dinlesen Türk halkı refah içinde yaşıyor… Bir bolluk, bir bereket, bir el yağda, bir el balda; sormayın gitsin!
Ama devletin resmi verilerine bakınca durum felaket! Fakir, bulunduğu konumu bile koruyamıyor, giderek daha da fakirleşiyor.
Peki vatandaş nasıl yaşıyor; siyasetçinin söylediği gibi mi, yoksa resmi verilerin ortaya koyduğu gibi mi? Tabii ki gerçek, verilerle ortaya konulan. Ama belli ki bu da çok önemli değil. Değil, çünkü aksi olsa, bu verilerin ortaya koyduğu duruma göre yaşamak önemsense, bundan rahatsız olunsa ona göre tutum takınılır. Takınılmıyor!
O yüzden, “Hem sürünürüm, hem tutumumu değiştirmem” yaklaşımı sergileyene “Müstahaksın sen müstahak” diyene de itiraz edilemiyor.
Gelir dağılımı giderek bozuluyor
TÜİK dün 2023 yılında yapılan 2022’ye ilişkin gelir dağılımı istatistiklerini açıkladı ve gördük ki temelde değişen bir şey yok. Aynı eğilim sürüyor.
Gelir dağılımı daha da bozulmuş. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı gösteren Gini katsayısı biraz daha büyümüş. 2021 yılında 0,415 olan Gini katsayısı, 2022’de 0,433’e yükselmiş. Zaten söz konusu katsayı 2018’den itibaren (2020 hariç) sürekli büyüyor, yani gelir dağılımı bozuluyor.
Bu eğilimde 2018’deki yönetim biçimi değişikliğinin etkisi var mıdır, ne dersiniz?
Bu orana da kuşkuyla bakılıyor
Gini katsayısı 2022 gelir düzeyine göre 0,433 oldu ama bu orana kuşkuyla bakıldığı da bir gerçek.
Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü gerçek gelirin ölçülmesini zorlaştırıyor. Gelir arttıkça bunu gizleme eğilimi belirginleşir. Bu da Gini katsayısının gerçek düzeyinden daha düşük ölçülmesi sonucunu doğuran önemli bir etken.
Ama varsayalım ölçüm tam doğru; yine de yıldan yıla gelir dağılımında bozulma olduğu gerçeği ortada duruyor.
En zengin yüzde 5 servetine servet katıyor
Gelin şimdi de 2022 verilerine göre yüzde 5’lik grupların gelirleri nasıl değişim göstermiş, ona bakalım.
En yoksul yüzde 5’lik ilk üç grubun gelirden aldığı pay yıllardır aynı. Bu kesimlerin gelirdeki payı sırasıyla yüzde 0.9, yüzde 1.4 ve yüzde 1.7.
Dördüncü yüzde 5’lik grupla yoksullaşma belirginleşmeye başlıyor. Bu gruptakilerin gelirden aldığı pay zaten düşük de, oran 2022’de biraz daha aşağı gitmiş.
Yalnızca onlarınki mi? Tablodaki kırmızılara dikkat! 2022’de 2021’e göre dördüncü yüzde 5’lik gruptan başlayarak son yüzde 20’ye kadar herkes yoksullaşmış.
■ İzleyen on üç yüzde 5’lik grup yoksullaşmış. Yani hanelerin yüzde 65’i 2022’de 2021’e göre daha yoksul.
■ On yedi ve on sekizinci grupların geliri de aynı kalmış.
■ Zenginleşenler mi? Son iki yüzde 5’lik grup. Hani zaten çok zengin olan son iki grup. On dokuzuncu yüzde 5’in geliri yüzde 9.8’den yüzde 10.3’e, son yüzde 5’in geliri ise yüzde 23.3’ten yüzde 24.7’ye çıkmış.
95’e 3 birim, 5’e 1 birim!
95, gelire göre sıralı yüzde 95’lik grubu gösteriyor. Yüzde 95’in gelirdeki payı yüzde 75, yani 3…
Kalan yüzde 5 var ya, o kesimin payı ise yüzde 25, yani 1…
Sonuçta yüzde 95’lik kesim gelirden ancak 3 birim pay alabiliyor, yüzde 5’lik kesim ise 1 birim…
Nasıl dağılım ama; şahane değil mi…
Giderek daha beter oluyor
95 ve 5… Paylar önceki yıllarda da dengesizdi ama 2022’deki kadar değildi.
2006-2021 ortalamasında yüzde 95’in payı yüzde 79, son yüzde 5’in payı ise yüzde 21’di.
Gidişat çok belirgin; dengesizlik her geçen yıl biraz daha pekişiyor.
Yüzde 5’lik grupların 2022’deki payı 2006-2021 ortalamasıyla karşılaştırdığında kırmızılar ne kadar da çoğalıyor. En yoksul yüzde 15’in payı sabit kalmış ve sonrasında başlamış kırmızılar! En zengin yüzde 5’lik kesime kadar tüm yüzde 5’lerin karşısında kırmızı var, yani gelir kaybı var. Düşünün, en zengin on dokuzuncu yüzde 5 bile gelir kaybına uğramış.
Ya 2023?
5 Mayıs 2023’te bu köşede 2022’de yapılan çalışmaya göre oluşturulan 2021 verilerini aktardıktan sonra şunları yazmıştım:
“Bu verilerin 2022’de yapılan anketle 2021’deki durumu ortaya koyduğunu belirttim. Acaba enflasyonun resmi verilerle bile yüzde 85’lere dayandığı, gıda enflasyonunun çok daha yukarılara çıktığı 2022’de durum ne olmuştur ki… 2021’den çok daha kötü bir tablonun oluştuğuna hiç kuşku yok.”
Şimdi bir düşünelim; acaba 2023’teki durum ne olmuştur ki? Kimi yıllar negatif oranların görüldüğü temmuz ve ağustos aylarında yüzde 9’un üstünde resmi enflasyon açıklanan, yılın yüzde 65’le kapatıldığı bir yılda gelir dağılımında bir iyileşme olmuş mudur, yoksa çok beter bir yıl mı yaşanmıştır? Ne yaşadığımızı tabii ki biliyoruz da, bu durum verilere yansıdığında neler göreceğiz dersiniz?