Enflasyonun Seyri, Faiz İndirimi ve Piyasa Beklentileri

Hafta başında açıklanan enflasyon rakamları ve bugün açıklanan TCMB’nin faiz kararı, ekonominin ve piyasanın yönü ve geleceğe dair beklentileri üzerine önemli ipuçları sunuyor… Bu hafta içeride karşıladığımız veriler, sadece kısa vadeli etkiler değil, orta-uzun vadede de beklentilerin şekillenmesi yönüyle ekonomi ve piyasa üzerinde etkilerini sürdürecektir.

TÜİK tarafından açıklanan Şubat 2025 enflasyon verilerine göre aylık bazda TÜFE beklentilerin altında yüzde 2,27 ve yıllık bazda ise yüzde 39,05 olarak kaydedildi. Sağlık fiyatlarındaki kısmi gerileme ve baz etkisi, yıllık enflasyonun daha da düşmesine yardımcı oldu. Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE’yi ifade eden çekirdek enflasyon yıllık bazda yüzde 40,21 olurken, gerilemesini sürdürdü.

Mevcut durumda yıllık bazda manşet ve çekirdek enflasyonun gerilemesinin yanı sıra, talepte devam eden normalleşme, TL'nin görece istikrarlı seyri ile beklentiler ve fiyatlama davranışlarındaki kademeli iyileşme, önümüzdeki aylarda da enflasyonun kademeli olarak düşmesini destekleyecektir. Ayrıca TCMB’nin sektörel enflasyon beklentileri anketinde hanehalkı, firmalar ve piyasa katılımcılarından oluşan her üç kesimin enflasyon beklentilerinde trend 2024 yılı başından bu yana aşağı yönlü devam etmekte. Dolayısıyla enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki düşüş eğilimi TCMB’ye faiz indirimleri noktasında alan açmakta olup, bugünkü toplantısında da TCMB beklentilere paralel 250 baz puanlık indirim gerçekleştirerek politika faizini yüzde 42,5 seviyesine çekti.

PPK metninde, önceki metinden farklı olarak; enflasyonun ana eğiliminin ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilediğine ve bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonunun ocak ayına özgü artışın ardından yavaşladığına değinildi. Ayrıca yine PPK metninde, para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği belirtilerek, son dönemdeki kredi büyümesi gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla ek adımlar atıldığına yer verildi.

Karar sonrası piyasalardaki ağırlıklı beklenti ise, TCMB’nin sıkı duruşun korunacağını ve verilere bağlı hareket edeceğini sık sık belirtmesine karşın, enflasyonda bir bozulma olmadığı sürece, yıl sonuna kadar her toplantıda kesintisiz faiz indirimine devam edeceği yönünde. Bu kapsamda faiz indirimlerinin sürdürülebilir şekilde devam edip etmeyeceği ise TCMB’nin alacağı kararlar doğrultusunda şekillenecektir. Öyle ki, faiz indirimleri, enflasyon beklentileri ve ekonomik büyüme arasında hassas bir denge bulunmakta. Dolayısıyla TCMB’nin atacağı adımlar, piyasa beklentileri ve enflasyonun seyri, önümüzdeki dönemin ekonomik görünümünü belirlemeye devam edecek…