Tüketici fiyatlarındaki artış haziranda iyi, hatta şahane geldi! Geçen ay, 2023 yılı başından bu yana olan bir buçuk yıllık dönemin en düşük artışı gerçekleşti. Tabii ki bir buçuk yılın en düşük artışı derken geçen yılın mayısında doğalgazda sıfır fiyat uygulaması sayesinde oluşan yüzde 0.04’lük artışı ayrı tutuyorum. O oran tümüyle yapaydı.

Şimdi şu söylenebilir: “Bu yıl haziranda yüzde 1.64’te kalan artış gerçek mi, gerçekçi mi yani?”

Bilemem! Bir oranın gerçeği yansıtmadığını söyleyebilmek için elimde veri olması, kanıt olması gerekir. Onlar bende yok!

Bu verilere sahip olduğunu dile getiren ve o sayede daha doğru hesaplama yaptığını savunan varsa, herhalde onlar da bu verileri ortaya koyar, hesaplama yöntemlerini anlatır ve herkesin merakını giderir.

Girişte de belirttim; haziranın yüzde 1.64’ü beklentilerden çok düşük şahane bir oran! Ama bir kez daha vurgulamak isterim… Biraz önce de belirttiğim gibi bu oran doğrudur değildir, gerçeği yansıtıyordur yansıtmıyordur; bilemem. Bu konuda kesin bir yargıda bulunamam. Çünkü TÜİK madde ağırlıklarını da, madde fiyatlarını da, her bir maddedeki değişim oranını da vermiyor. Elde bunlar yokken ne denilebilir ki?

Yıllık oran geriledi

Hazirandaki artışla yılın ilk yarısındaki artış yüzde 24.73 oldu, yıllık da haziran oranı geçen yılın altında kaldığı için gerilemeye başladı.

Mayıs sonunda yüzde 75.45 olan yıllık artış haziran sonunda 71.60’a indi.

Ya temmuz?

Yılın tümü için tahmin edilen yüzde 38’de kalabilmek için ikinci altı aydaki toplam artışı yüzde 10.6’da tutmak gerekiyor.

Altı ayda yüzde 10.6’yı aşmamak için de aylık ortalama artışın yüzde 1.7 olması gerekiyor.

Peki aylık ortalama artışı yüzde 1.7’de tutmak mümkün olabilir mi, temel soru bu. Ağustostan itibaren ne olur bilemem ama en azından temmuzda yüzde 1.7 hiç mümkün görünmüyor, onu söyleyebilirim.

Temmuzun riskleri neler mi, sıralayayım…

Elektrik zammı: 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 38 zam yapıldığını tabii ki unutmadık. Bu zam, temmuz ayında TÜFE’yi “doğrudan” 0.5 puan kadar etkileyecek.

Akaryakıt zammı: Dünden geçerli olmak üzere akaryakıta ÖTV zammı geldi. ÖTV ve ÖTV’deki artışla birlikte KDV’de yaşanan artış sonucu benzin 2.21 lira, motorin 2.07 lira zam gördü. Ayrıca otogaza da 95 kuruş zam yapıldı.

Akaryakıta gelen zamları dünkü ÖTV kaynaklı zamlarla sınırlı düşünmemek gerek. Akaryakıt fiyatları TÜ- FE’de gün ağırlıklı dikkate alındığı için haziranın son günlerinde yapılan zamlar geçen ayın enflasyonuna pek etki etmedi ve asıl yansıma bu aya kaldı. Son ÖTV zamlarıyla birlikte, ay sonuna kadar fiyatlar hiç değişmezse hazirandan temmuza benzin yaklaşık yüzde 9, motorin yüzde 10, otogaz ise yüzde 5 zam görmüş olacak. Bu üç kalemin TÜFE’deki ağırlığı haziran itibarıyla yüzde 3 dolayında. Bu ağırlığa göre yapılan hesaplamalar, akaryakıttan temmuz ayında TÜFE’ye “doğrudan” 0.25 puan dolayında bir yansıma olacağını gösteriyor.

Diğer ÖTV zamları: ÖTV artışı yalnızca akaryakıtla sınırlı değil tabii ki. Alkol ve sigaraya da yüklü zamlar gelecek ve onlardan da bir yansıma olacak.

Kira artışı: Temmuz ayıyla birlikte kira artışındaki yüzde 25 sınırlaması kalktı. Kira artış oranı temmuz için TÜFE’de haziranda oluşan yıllık ortalama artış kadar olacak; o oran da yüzde 65.07.

Kiranın TÜFE’de yılbaşında yüzde 5.06 olan ağırlığı haziran sonunda yüzde 6’ya dayandı. Ağırlıktaki bu değişim, kirada ilk altı aydaki artışın yüzde 47 ile yüzde 24.73’lük genel artışın çok üstüne çıkmasından kaynaklandı. Kirada ocak-haziran döneminde ocak ayı hariç aylık ortalama yüzde 5 dolayında artış oldu. Aylık ortalama yüzde 5 artış, yıllık bazda basit yüzde 60 artışa denk gelir. Üstelik bu oranlar yüzde 25 sınırı varken yaşandı. Şimdi temmuz için yıllık oran yüzde 65, yani 25’e göre çok büyük bir fark var. Dolayısıyla temmuzdaki kira artış oranının yüzde 10-13 arasında gelme olasılığı çok yüksek. Buradan TÜFE’ye yansıma da 0.75 puan dolayında olur.

“Kira artış oranı yüzde 65, temmuz artışı niye yüzde 10-13 arası bekleniyor” diye düşünen çıkar mı bilmem; ama bu soru akıllara gelir düşüncesiyle tüm kira yenilemesinin yalnızca temmuzda yapılmadığını hatırlatmakta sanırım yarar var.

Neredeyse 2 puan!

Akaryakıta geçen ayın son günlerinde gelen zam, haziran ortalamasını çok etkilemediği için ağırlıkla temmuz enflasyonuna yansıyacak. Bunu daha önce de vurguladım. Buna bir de dünden geçerli ÖTV zammı eklendi.

Elektrik, akaryakıt ve kiradan temmuz enfl asyonuna gelecek etki en az 1.5 puan. Diğer ÖTV zamlarıyla birlikte bu etki 2 puana yaklaşacak.

Bu arada elektrik ve akaryakıt zamlarının dolaylı etkisi çok yüksek, bunu da unutmamak gerekir.

Bu zamların üstüne gelecek başka zamlarla temmuz artışı yüzde 3, hatta yüzde 4 olsa bile yıllık oran gerilemeye devam edecek. Çünkü geçen yılın temmuzundaki yüzde 9.49’luk rekor oran artık hesaplamadan çıkmış olacak.

Yüzde 45’e kadar yolu var!

2024’ün resmi tahmini her ne kadar yüzde 38 ise de, üst sınırı biliyoruz, yüzde 42. Zaten Maliye Bakanı Şimşek de geçenlerde örtülü biçimde bu orana değindi ve sanki 42’ye de razı olunduğunu bir anlamda ifade etti.

Ağustos ve sonrasının ne getireceğini şimdiden kestirmek pek kolay değilse de, 2024 enflasyonun en geniş marjda yüzde 40-45 arasında oluşabileceğini söylemek mümkün.

Ama bu normal gidişatla, olağanüstü gelişmeler yaşanmadığı takdirde…

Örneğin eylülde ağustosun yıllık oranı yüzde 50’nin altında açıklanırsa, faiz indiriminin gündeme getirilmeyeceğinin garantisi yok.

Ama zamansız bir faiz indiriminin nelere yol açacağının garantisi var!

Şimşek ve Çetinkaya’ya bir kez daha açık çağrı!

Bir süre önce Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya’ya bir çağrıda bulundum; “TÜİK’i kamuoyuna açın” diye. Belki bu çağrım duyulmadı bile, duyulduysa da gülünüp geçildi, bilemem. Belki de bunun mümkün olamayacağı düşüncesiyle “Nasıl açabiliriz ki” denildi.

Ama ben çağrımı yineliyorum: TÜİK’i enflasyon hesaplamasını izah etmek için bir günlüğüne ilgili herkese açın!

Hesaplamayı nasıl yaptığınızı anlatın, sisteminizi gösterin!

Gizlediğiniz bir şeyler olmadığı konusunda toplumu ikna edin, en azından ikna etmeye çalışın!

Bu yapılmadığı sürece çok yüksek ve gerçekten doğru oranlar açıklansa bile bunun inandırıcı olamayacağını bilin!

TÜİK’i açma cesaretiniz yok mu, ki yok gibi anlaşılıyor, madde fiyatlarını ve madde ağırlıklarını da açıklamıyorsunuz; peki her bir madde için fiyat değişimini niye gizliyorsunuz, hiç olmazsa onu açıklayın!

Bunların hiçbirini yapmayacak ama sonra açıkladığınız verilere inanılmasını bekleyeceksiniz. Beklemeyin!

TÜİK fiyat artışını örneğin haziran için yüzde 1.64 açıklarken aslında bunun en az yüzde 4-5 düzeyinde bulunduğunu düşünenler fiyatlarını bu ölçüde artırıyor, bunu da bilin!

Enflasyonun açıklanandan daha yüksek olduğuna inanan herkes ürettiği mal ve hizmete inandığı oran ölçüsünde zam yapıyor.

Artık bunu görün!

 

Kaynak: ekonomim.com