Yıla 7.540 seviyesinin üzerinde başlayan BİST-100 endeksi, yılın ilk yarısında yüzde 42,5 oranında yükseliş gösterdi. Temmuz ayı ortalarına geldiğimizde ise 11.250 seviyesinin üzerini test eden BİST-100 endeksinin bu tarihlerden itibaren yönünü aşağıya çevirdiğini gördük. Aşağı yönlü hareketlerin yanı sıra volatilitenin de arttığı bu süreçte endeksin düşüşünde etkili olan birçok faktör sıralamak mümkün. Bunlardan bazıları özellikle ikinci ve üçüncü çeyrek finansallarının enflasyon muhasebesinden olumsuz etkilenmesi, talep tarafındaki baskılanmanın üçüncü çeyrekte belirginleşeceğine yönelik beklentiler ile TCMB’nin faiz indirimine yönelik beklentilerin ötelenmesi şeklinde sıralanabilir. Bunlara ek olarak küresel tarafta öne çıkan jeopolitik riskler ve ABD seçimlerinin yarattığı siyasi gerginlik de baskılayıcı unsurlar arasında yer aldı.
ABD başkanlık seçimlerinin geride kalması ve yılın son enflasyon raporunda TCMB Başkanı Karahan’ın açıklamalarının faiz indirim beklentilerini güçlendirmesi ile borsada son günlerde toparlanma öne çıkmakta. Yine de bu hafta özelinde yukarı yönlü hareketler ağırlıkta olmaya devam etmekle birlikte, küresel jeopolitik risklerin öne çıkması endekste volatiliteyi arttırdı. Dün TCMB’nin faiz kararı sonrasında PPK metninde yer alan ifadelerin yılın son Enflasyon Raporu ile uyumlu olması ve enflasyon değerlendirmelerine dair olumlu revizelerin piyasalarda pozitif karşılanması ile borsada alımların hızlandığı görüldü. Teknik olarak, 50 ve 200 günlük üssel hareketli ortalamalarının üzerinde kalmaya devam eden BİST-100 endeksi için kısa vadeli hareketlerde psikolojik direnç konumundaki 9.500 seviyesinin aşılması ile 9.700 ve bu seviyenin aşılması ile ara dirençler olmakla birlikte 10.000 seviyeleri takip edilecektir. Olası aşağı yönlü hareketlerde ise 9.200 ilk destek noktası olup, bu seviyenin altında 9.000 ve 8.900 destek olarak çalışabilir.
Diğer yandan risk iştahının hala zayıf olması, zamana yayılan bir toparlanma olasılığını öne çıkartıyor. Bu noktada yurt içerisinde enflasyonda düşüş seyrinin devamı, TCMB’den gelebilecek olası faiz indirimleri ve makroekonomik dengelenmenin risk iştahını artırıcı yönde olması, borsa tarafında olası yükselişlerin ivme kazanarak kalıcı hale gelmesine katkı sağlayabilir. Dolayısıyla 12 aylık dönem için 15.000 seviyesindeki hedefimizi sürmekte olup, yaklaşık %60 oranında bir yükseliş potansiyeline işaret etmekte.