Dünyadaki ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik gerilimler ve artan belirsizlik, temiz enerji dönüşümünün hızında yavaşlamaya yol açtı.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 120 ülkenin mevcut enerji sistemleri ve enerji dönüşümü performansını Enerji Dönüşüm Endeksi’ni (ETI) kullanarak Accenture ile işbirliğinde analiz ettiği Etkin Enerji Dönüşümünün Teşvik Edilmesi 2024 raporu yayımlandı.
Bu yıl 14’üncüsü hazırlanan rapora göre, dünyada daha güvenli, sürdürülebilir ve adil bir enerji sistemine dönüşümde ilerleme devam ediyor ancak küresel çapta artan belirsizlikler nedeniyle bu dönüşümün hızı yavaşlıyor.
Raporda incelenen 120 ülkeden 107’sinde son 10 yılda enerji dönüşümünde ilerleme görülmesine rağmen, ekonomik dalgalanmalar, artan jeopolitik gerilimler ve teknolojik gelişmelerin hepsi enerji dönüşümünün hızını ve gidişatını zorlaştıran etkiler yarattı. Öte yandan, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan küresel yatırımların artması ve son 10 yılda Sahra Altı Afrika’da enerji dönüşümü performansının önemli ölçüde iyileşmesi ise iyimser gelişmeler olarak öne çıktı.
Raporda kullanılan ETI puanları geçen yıl rekor seviyeye ulaşmış olsa da, enerji dönüşümünün hızında ilk olarak 2022’de tespit edilen yavaşlama 2023’te daha da yoğunlaştı. 2021-2023 yıllarında küresel ETI puanlarındaki üç yıllık iyileşme, bir önceki üç yıllık dönemdeki yükselişten yaklaşık dört kat daha az oldu.
Bu yıl söz konusu 120 ülkenin yüzde 83’ünün enerji dönüşümündeki temel performans ölçütlerinden en az birinde geçen yıla göre daha düşük puanlar elde edildi.
Avrupa lider konumunu sürdürüyor
Raporda kullanılan ETI sıralamasına göre, Avrupa enerji dönüşümünde bu yıl da liderliğini sürdürdü. İsveç ilk sırada yer alırken, Danimarka, Finlandiya, İsviçre ve Fransa bunu takip etti. Bu ülkeler siyasi istikrar, araştırma ve geliştirmeye yapılan güçlü yatırım, bölgesel jeopolitik durum, enerji verimliliği politikaları ve karbon fiyatlandırmasıyla hızlanan temiz enerji dönüşümünden faydalandı. Fransa, geçen yıl enerji yoğunluğunu azaltarak ilk kez ilk 5 ülke arasına girdi.
G20 ülkeleri arasında Almanya 11, Brezilya 12, İngiltere 13, Çin 17 ve ABD 19’uncu sırada yer aldı. Letonya listeye 15 ve Şili 20’inci sıradan girerek, ETI sıralamasında ilk kez ilk 20 ülkeden biri oldu. Bu iki ülkede yenilenebilir enerji kapasitesindeki hızlı büyüme buna öncülük etti.
Çin ve Brezilya’da temiz enerjinin payını artırmaya ve şebeke kapasitesini artırmaya yönelik adımlar önemli gelişme olarak öne çıktı. Türkiye ise ETI sıralamasında 59’uncu sırada yer aldı.
ETI skorlarındaki fark, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında daraldı. Enerji dönüşümünün ağırlık merkezi gelişmekte olan ülkelere kaysa da, temiz enerji yatırımları gelişmiş ekonomilerde ve Çin’de yoğunlaşmaya devam etti. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerde eşitlikçi bir enerji dönüşümünü kolaylaştırmak için gelişmiş ülkelerin finansal desteğine ve ileri görüşlü politika ihtiyacına işaret ediyor.
WEF Enerji Merkezi Başkanı Roberto Bocca, rapora ilişkin değerlendirmesinde, enerji dönüşümünün gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomilerde eşit şekilde gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizdi.
Enerjiyi üretme ve tüketme biçiminin dönüşümde başarı sağlanması için kritik olduğunu kaydeden Bocca, “Enerji dönüşümü için üç temel kaldıraç üzerinde acilen harekete geçmemiz gerekiyor. Bunlar, emisyonları azaltmak için mevcut enerji sisteminde reform yapmak, temiz enerji çözümlerini geniş ölçekte uygulamak ve GSYH birimi başına enerji yoğunluğunu azaltmak.” bilgisini paylaştı.