Altının son 10 yıl performansı incelendiğinde 2024’e en yakın performansının iki senelik düşüşten önce 2020 yılındaki %25’lik değer artışı olduğu görülüyor. Bazı analistler, bu yılki güçlü yükselişin 2025 sonuna kadar devam etmeyebileceğini düşünürken, ekonomik ve jeopolitik rüzgarların 2025 yılı performansında belirleyici olacağını öngörüyor. Buna rağmen, merkez bankalarının altına olan talebi güçlü kaldı. 2024 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla altın alımları 694 tona ulaştı ve bu rakam önceki yılın seviyeleriyle karşılaştırılabilir.

Merkez bankalarının altına olan talebi devam ediyor

Gelişen piyasaların merkez bankaları, 2024 yılı içerisinde altın piyasasında hâkimiyetini sürdürdü. Türkiye, altın rezervlerine 72 ton, Polonya ise 69 ton ekleyerek dikkat çekti. Hindistan Merkez Bankası ise Ekim ayında 27 ton alarak toplamda 77 ton altın alımı gerçekleştirdi, bu da 2023 yılına kıyasla beş kat artış anlamına geliyor.

Asyalı yatırımcılar sürekli bir ilgi gösterirken, düşen getiriler ve zayıflayan ABD doları Batılı yatırımcıları tetikledi. Altının artan piyasa volatilitesi ve jeopolitik riskler arasında bir koruma rolü üstlenmesi, performansının dikkat çekici olmasına en büyük sebep olarak konuluyor. Analistler, 2025 yılının altın için zorlu bir yıl olacağını, özellikle Donald Trump'ın başkanlık döneminin küresel ekonomi ve finansal piyasalar üzerindeki etkisinin önemli bir izleme noktası olacağını belirtiyor. Çin'deki gelişmeler de dikkatle takip edilecek başlıca unsurlar arasında.

Bununla birlikte Goldman Sachs (GS) ve UBS, 2025 yılında altın fiyatlarında jeopolitik ve ticaret savaşlarının genel beklentiyi sınırladığı bir ortamda mütevazı bir artış öngörüyor.

UBS, altın fiyatlarının 2025 sonunda 2.900 dolara ulaşmasını öngörüyor

UBS, artan ABD borcu, merkez bankalarının talebi ve düşen faiz oranları nedeniyle altın fiyatlarının 2025 yılı sonunda 2.900 dolara ulaşmasını bekliyor. Kurum, enflasyonun yakın gelecekte kalıcı olmaya devam edeceğini belirtti. Fiyat artışlarının önümüzdeki on yıl boyunca devam etmesi bekleniyor ve 2024 sonunda ABD enflasyonunun %3, 2025 sonunda %2,6 ve 2027 boyunca %2,5 olacağı tahmin ediliyor. Bu oranlar, ABD Merkez Bankası'nın %2 hedefinin oldukça üzerinde.

UBS'nin altın fiyatlarındaki bu artış öngörüsüne etki eden arka plan faktörleri arasında kalıcı enflasyon ve enflasyonla mücadelede Fed'in karşılaştığı zorluklar yer alıyor. Artan bütçe açıkları, küreselleşmenin azalması ve karbon azaltma gibi uzun vadeli trendler, önümüzdeki on yıl boyunca yüksek enflasyona yol açabilir. Donald Trump'ın tarifeler ve diğer ticaret kısıtlamaları gibi korumacı politikaları, tüketici ve işletmeler için daha yüksek maliyetlerle sonuçlanabilir ve bu da küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.

Yatırımcı neden altına yöneliyor?

Dünya genelinde yeşil enerji geçişine yönelik artan düzenleyici baskılar da altın talebine etki ediyor. Kısıtlı doğal kaynaklar, çevre vergileri, sigorta maliyetleri ve yasal kısıtlamalar, ekonomi genelinde fiyat artışlarını tetikleyebilecek yüksek enerji maliyetleri oluşturabilir. UBS, altının jeopolitik risklere, artan ulusal borca ve politika değişikliklerine karşı bir koruma aracı olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor. 

UBS, merkez bankalarının artan taleplerine karşı yatırımcıların altına yönelmesini öneriyor ve ABD'nin artan ulusal borcu ve düşen faiz oranları gibi faktörlerin altın fiyatlarını destekleyeceğine dikkat çekiyor. Banka, bu gerekçelere dayanarak altının 2025 yılı sonunda ons başına 2.900 dolara ulaşmasını öngörüyor.

Kaynak: İnvesting