Albaraka Türk Üst Yöneticisi (CEO) Malek Khodr Temsah, en erken 2024’ün ikinci yarısına kadar bir faiz indirimi olmayacağını ve sıkı para politikasının devam edeceğini düşündüğünü belirtti.
Albaraka Türk Üst Yöneticisi (CEO) Malek Khodr Temsah, en erken 2024’ün ikinci yarısına kadar bir faiz indirimi olmayacağını ve sıkı para politikasının devam edeceğini düşündüğünü ifade ederek, “Sektör genelinde 2024’te enflasyon beklentilerine yakın oranda yüzde 30-35 seviyelerinde bir büyüme görmemiz olası.” dedi.
Temsah, Bankacılık Söyleşileri kapsamında yaptığı açıklamada, küresel ekonomide yüksek enflasyon trendinin hala devam ettiğini belirterek, geçtiğimiz dönemde enflasyon sebebiyle faiz artırımına giden merkez bankalarının bir süredir faizleri sabit tuttuğunu, bu tercihin arkasında özellikle son çeyrekte beklenenden düşük gelen enflasyon verilerinin olduğunu ancak merkez bankalarının iletişimlerine bakıldığında hala geleceğe yönelik belirsizlikler bulunduğunu söyledi.
Enflasyon ve ekonomik aktivite büyümelerinin gidişatının burada faiz indirimlerinin ne şekilde gerçekleşeceğini belirleyeceğini aktaran Temsah, şöyle devam etti:
Örneğin, ABD’de beklenenden olumlu gelen makroekonomik veriler, ilk faiz indirimine yönelik tahminleri yılın ilk yarısına kadar çekti. Beklentimiz, 2024’ün ilk yarısında gelecek olan makro verilerin de ışığında küresel para politikalarındaki sıkılık seviyesinin bir süre bu düzeyde kalması yönünde. Yılın ilk yarısının sonundan itibaren kademeli bir şekilde küresel merkez bankaları tarafında faiz indirimlerini görebiliriz. Açıklanacak makro verilerin olumlu seyretmesi halinde ise bu takvim ilk çeyrek sonuna kadar geri gelebilir. Resesyon endişeleri her ne kadar devam etse de genel manada geçmiş yıl beklentilerine göre daha iyimser seyrediyor. Yumuşak iniş senaryosunun büyük oranda gerçekleşmeye devam ettiği bu trendde 2024’ün özellikle ikinci yarısının küresel ekonomik aktivite açısından daha hareketli olmasını bekliyoruz.
2023’ün ikinci yarısında makroekonomik çerçevede önemli değişiklikler yaşandığını, bunların başında da para politikasında atılan hızlı sıkılaşma adımları ve faiz artışlarının geldiğini belirten Temsah, enflasyonun bugün bulunduğu seviyeler göz önüne alındığında, şu anda önceliğin enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması olduğunu, bunun biraz zaman alacağını ancak bu alanda atılan adımların olumlu sonuçlarının 2024’ün ikinci yarısında daha belirgin bir şekilde görülmesini beklediğini ifade etti.
“2024’ün ikinci yarısında daha hareketli bir ekonomik aktivite ortamı görebiliriz”
Alınan kararların önemli yansımalarını cari denge ve rezervlerdeki toparlanmada da görebildiklerini ifade eden Temsah, yılın ikinci yarısında Türkiye’ye gelen fon akımında önemli artış olduğunu, yeni ekonomi yönetiminin, enflasyonu dizginlemek ve deprem harcamalarının bütçede oluşturduğu yükü hafifletmek için önemli vergi düzenlemelerini hayata geçirdiğini anlattı. Temsah, para politikasında uygulanan sadeleşme adımları ve KKM’den çıkış stratejilerine de işaret etti.
Genel manada bu yıl hayata geçirilen aksiyonların Türkiye’nin makroekonomik istikrarına olumlu katkı sağlayacağını düşündüğünü ifade eden Temsah, şu değerlendirmelerde bulundu:
2024; özellikle ilk yarıda para politikasında sıkılığın ve enflasyondaki yüksek seviyenin devam edeceği bir yıl olacak. Bu süreçte başta tüketici tarafı olmak üzere genel olarak talepte de bir daralma görmeyi bekliyoruz. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda öngörülen kademeli düşüşle birlikte para politikası ve likidite kanalları açısından kademeli bir gevşeme göreceğimizi düşünüyoruz. Halihazırda bizim de beklentimiz Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon hedeflerine yakın seviyelerde. Tabii para politikasının enflasyon tarafına yansıması biraz zaman alacak bir süreç. Ancak gerek Merkez Bankası rezervlerindeki toparlanma gerek risk primlerinin geldiği seviyeler, içinde bulunmuş olduğumuz patikanın makroekonomik istikrar açısından destekleyici olduğunu bizlere söylüyor. Bu politika setinin bir sonucu olarak da küresel makroekonomik gelişmelere de bağlı şekilde Türkiye’ye yönelik fon akımının ve bununla paralel şekilde rezervlerdeki toparlanmanın 2024’te artarak devam etmesini bekliyorum. Bu bağlamda 2024’ün özellikle ikinci yarısında daha hareketli bir ekonomik aktivite ortamı görebileceğimizi düşünüyorum.
“Bankalar KKM’den çıkış sürecine önemli ölçüde uyum sağladı”
Malek Khodr Temsah, yakın geçmişe göre finansman taleplerinin önemli ölçüde yavaşlamış durumda olduğunu, enflasyon ve daha önemlisi enflasyon beklentileri kontrol altına alınana kadar da bu sıkı duruşun devam etmesini beklediklerini ifade ederek, KKM’den çıkışla alakalı düzenlemelerin bankalar için kritik önem arz ettiğini, TL tarafında getirilerin geldiği seviyelerin de bu çıkış sürecini destekler nitelikte olduğunu söyledi.
Temsah, “Geldiğimiz noktada bankaların KKM’den çıkış sürecine önemli ölçüde uyum sağladığını söylememiz mümkün. Bunun yanında genel olarak para politikası çerçevesini sadeleştirmek için atılan adımların da sektör tarafından olumlu karşılandığını söyleyebiliriz. Gelecek yıl yeni ekonomi yönetiminin nasıl bir politika izleyeceğini şu ana kadar yapılan sıkılaşma hamlelerinin etkileri büyük ölçüde belirleyecektir. Daha önce ifade ettiğim gibi, şu anda enflasyon beklentilerinin makul seviyelerde kontrol altına alınması ekonomi yönetiminin birinci önceliği. Bu bağlamda para politikasında istenen sıkılık düzeyine çok büyük ölçüde ulaşıldığını düşünüyorum. Bundan sonraki dönemde gelinen seviyelerde bir süre sabredilmesi ve özellikle 2024’ün ikinci yarısından sonra likidite kanallarında kademeli gevşeme sürecinin hayata geçirilmesini bekliyorum.” şeklinde konuştu.