Ekonomi

ABD'nin Grönland'ı kontrol etmesi petrol şirketlerine yarayacak

ABD'nin 47'nci başkanı seçilen Donald Trump'ın Danimarka'ya bağlı özerk bölge olan Grönland'ın "ABD kontrolünde olması gerektiği" yönündeki açıklamaları dikkatle izleniyor

Rusya Uzak Doğu ve Arktik Kalkınma Bakanı Aleksey Çekunkov, ABD'nin Grönland'ı kontrol altına alması halinde petrol şirketlerinin toplam değerinin 1 trilyon dolar artabileceğini ifade etti.

Çekunkov, yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump'ın, Danimarka'ya bağlı özerk bölge Grönland'ın "ABD kontrolünde olması gerektiği" yönündeki açıklamalarını değerlendirdi.

ABD'nin doğal kaynaklardan gelir elde etme konusunda oldukça yetkin olduğuna dikkat çeken Çekunkov, "ABD'nin en büyük 10 petrol şirketinin toplam piyasa değeri 1,3 trilyon dolar seviyesinde. Eğer Trump, Grönland'ın kontrolünü ele geçirirse bu değerin 1 trilyon dolar daha artabileceği tahmin ediliyor." ifadelerini kullandı.

Çekunkov ayrıca, ABD'nin Grönland'da askeri üs bulundurduğunu ve Alaska'nın Rusya'ya yakın bir konumda olduğunu belirterek, "Bu gelişmelerin Rusya açısından önemini abartmamalıyız. Bölgedeki kaynaklarımızın ekonomik değerini artırmaya odaklanmalıyız. Topraklarımızın altında çok sayıda Grönland potansiyeli var ve bu kaynaklardan trilyonlarca dolar elde edebiliriz." dedi.

ABD'de görevi devralmaya hazırlanan Trump, geçen ay Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Grönland'ın ABD kontrolüne geçmesinin "mutlak bir zorunluluk" olduğunu savunmuştu. Trump'ın bu açıklamaları, Grönland yetkilileri başta olmak üzere birçok kesimden tepki çekti.

Dünyanın en büyük adası olan Grönland, iklim değişikliği nedeniyle buzulların erimesi ve yeni ticaret yollarının açılması sonucu stratejik önem kazanan Arktik bölgesinde merkezi bir konuma sahip.

Donald Trump, ABD'nin Grönland ve Panama Kanalı'nı satın alma arzusunu yineleyerek, her iki bölgenin de Amerikan ulusal güvenliği açısından kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Danimarka ve Panama ise bu tür önerileri kesin bir dille reddetti.

Trump, Kanada'yı ilhak etme ihtimali sorulduğunda ise "ekonomik güç" kullanacağını belirterek, iki ülke arasındaki sınırı "yapay bir çizgi" olarak nitelendirdi. İki ülke arasındaki dünyanın en uzun sınırı, 1700'lü yılların sonlarından itibaren yapılan anlaşmalarla belirlenmiştir.

Trump ayrıca, ABD'nin Kanada'yı savunmak için milyarlarca dolar harcadığını belirterek, Kanada'dan yapılan otomobil, kereste ve süt ürünleri ithalatını eleştirdi. Gazetecilere, "Kanada bir eyalet olmalı." dedi.

Ancak, görevden ayrılan Kanada Başbakanı Justin Trudeau, iki ülkenin birleşmesi ihtimali için "zerre kadar şansı yok" ifadesini kullandı.

Trump, ikinci dönem yemin törenine iki haftadan az bir süre kala düzenlediği basın toplantısında, başlangıçta Dubaili Damac Properties'in ABD'de veri merkezleri inşa etmek için yapacağı 20 milyar dolarlık yatırımını duyurmayı planladığını belirtti. Ancak, konuşmasında çevre düzenlemeleri, ABD seçim sistemi, kendisine karşı açılan davalar ve Başkan Joe Biden'ı eleştirmeye geniş yer verdi.

Diğer konuların yanı sıra, Meksika Körfezi'nin adını "Amerika Körfezi" olarak değiştirmeyi önerdi ve rüzgar türbinlerinin "balinaları çıldırttığını" savunarak rüzgar enerjisine karşı tutumunu yineledi.

Trump'ın bu açıklamaları, oğlu Donald Trump Jr.'ın Grönland'ı ziyareti sırasında gündeme geldi. Trump Jr., Grönland'a yaptığı kişisel bir gezi sırasında hükümet yetkilileriyle resmi bir görüşme planlamadığını açıkladı.

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ise Trump Jr.'ın ziyaretine ilişkin olarak, "Grönland, Grönlandlılara aittir ve geleceğine yalnızca yerel halk karar verebilir." dedi. Frederiksen, "Grönland satılık değildir." ifadesini vurgularken, Danimarka'nın NATO müttefiki ABD ile yakın işbirliğine ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Sadece 57 bin nüfusa sahip olan Grönland, dünyanın en büyük adası olarak Arktik bölgesinde stratejik öneme sahiptir.