Manukyan, seçimin ardından yaşanabilecek sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Seçimin iki aşamalı olarak ele alınması gerektiğini belirten Manukyan, Kongre tamamen devre dışı bırakılarak "Cumhuriyetçi kanattaki Donald Trump veya Demokrat kanattaki rakibi Kamala Harris kazanır." gibi söylemlerin yanlış olduğunu ifade etti.
Manukyan, ikinci aşamada bunun bir seçim olduğunu ve seçmene her türlü vaadin sunulduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayarak, "Aday olduğu seçimde Biden'ın en çok vurguladığı noktalardan biri kaya petrolüne sınırlamalar getirilmesi ve çevrenin korunmasıydı. Şimdi dönüp baktığımızda ABD, 2020'ye göre kendi tarihinin rekor seviyesinde petrol pompalıyor." dedi.
Trump'ın önceki döneminde de benzer durumlar görüldüğünü anımsatan Manukyan, dolayısıyla ekonomik gerçekliklere göre kendini ayarlayan bir yapının oluştuğuna dikkati çekti.
"Önemli olan Hazine Bakanı"
Manukyan, asıl önemli konunun "Hazine Bakanlığı" görevine kimin getirileceği olduğunun altını çizerek, her seçimde gündeme gelen Jamie Dimon'ın bakan olduğu bir senaryoda, Trump'ın bazı uçuk ekonomik vaatlerinin gerçekleşmeyeceğini kaydetti.
Bu vaatlerden birinin "gelir vergisinin kaldırılması ve bunun tamamının gümrük vergisinden sağlanması" olduğunu anlatan Manukyan, şu ifadeleri kullandı:
ABD'nin ithal ettiği mal miktarı aşağı yukarı 3 trilyon dolar. ABD'deki vergiye konu miktar 20 trilyon dolar. 2 trilyon dolarlık hanehalkı ve şirketlerden gelen bir gelir var. 3 trilyon dolarlık ithalattan 2 trilyon dolarlık vergi çıkaramazsınız. Bunu çıkarmayı denerse çok büyük bir gelişme olur. Ortalık birbirine girer ama bu olmayacaktır. Gelir vergisini kaldırırsanız başka ülkelerden size doğru çok ciddi hareketler olur. Uluslararası düzende bunun yapılması zor. Okumak, söylediklerini değerlendirmek önemli ama günün sonunda Kongrenin yapısı, Hazine Bakanı'nın kim olacağı, o dönemdeki gelişmeler aslında ekonomik gelişmeleri yönlendiriyor.
"Trump dış politikasını ekonomi üzerinden okuyor"
Manukyan, Trump'ın Ukrayna'ya yönelik yardımı kesme, NATO konusunda Almanlara ciddi muhalefet, Tayvan'ın askeri harcamalarını eleştirme, İsrail'e tam destek ve İran'a ambargoların sertleştirilmesi gibi söylemlerine işaret etti.
Trump'ın Çin'e "Gel fabrikayı bizde kur, istediğin gibi pazara gir." şeklindeki açıklamalarına da değinen Manukyan, "Trump, merkantilist biri. Onun dış politikası ile ekonomi politikası birbirine bağlı, yani dış politikasını ekonomi üzerinden okuyor. Trump'ın uygulayacağı dış politikanın, ekonomiden daha önemli bir çatlak bırakacağını düşünüyorum. Seçimlerin ne getireceği bu açıdan da önemli." değerlendirmesinde bulundu.