Önce bir gerçeğin altını çizeyim. Bu köşede bir süre önce (8 Temmuz) TÜFE’de dikkate alınan madde fiyatlarındaki tuhaflığı yazdım. TÜİK verilerine dayanarak hesapladığım o listede inanılmaz fiyatlar vardı. Bu bir gerçek. Hem bu tuhaflığı yazıp hem de TÜFE’ye göre belirlenen artışları dikkate alarak değerlendirme yapmamı yadırgayan okurlar oluyor. Yaptığım bir çelişki gibi görülmemeli. Ne kadar inandırıcı bulmuyor olsak da, eksiklerini görüyorsak da elimizde enflasyon için kullanabileceğimiz veri seti olarak TÜFE var.

Hele hele bugünkü değerlendirmede kullanacağım veri detayı hiçbir çalışmada bulunmuyor.

Bugün TÜFE’deki “mallar ve hizmetler” grubu zamlarının seyrini aktaracağım. Bu ayrıntıda hesaplamayı TÜİK verilerini esas alarak Merkez Bankası yapıyor. Ben 2020-2023 döneminde kaydedilen yıllık artış ile bu yılın haziran ayı itibarıyla açıklanan yıllık artışı bir tablo ve grafiğe dönüştürdüm.

Hizmetler adeta fark atıyor

Aslında TÜFE’deki genel artış da, bu kapsamda yer alan mallar ve hizmetler grubu artışları da tam anlamıyla “Nereden nereye” dedirtiyor.

Önce 2020’de ne durumdaymışız, ona bakalım, ardından son durumu gösteren bu yılın haziranındaki artışa…

2020 sonunda yüzde 14.6 olan yıllık enflasyon bu haziranda yüzde 71.6 olarak gerçekleşti. Arada daha yüksek oranlar da gördük tabii ki.

Ama ayrıntılarda gözlediğimiz artışlar; özellikle hizmetler sektöründeki artışlar çok fena, çok!

Mal grubundaki artış yüzde 16’dan yüzde 63’e çıktı. Bu gruptaki artış 2022 yılı itibarıyla yüzde 67’ye de ulaştı.

Gelelim asıl üstünde duracağımız konuya, hizmetler sektörüne…

Hizmetler sektöründe 2020 yılındaki toplam artış yalnızca yüzde 12.

Yine 2020 verileri, yıllık kira artışı yüzde 9, ulaştırma harcamalarındaki artış da yaklaşık yüzde 9, haberleşme harcamalarındaki artış mı, yalnızca yüzde 5.

Aradan dört buçuk yıl geçmiş ve gelmişiz haziran sonuna…

Hizmetlerdeki genel artış yüzde 12’den yüzde 93’e çıkmış.

Bu kapsamda yer alan en can yakıcı kalem niteliğindeki kira artışı yüzde 9’dan yüzde 124’e fırlamış. Haziran 2024 itibarıyla son bir yıllık dönemde kira artışında yüzde 25’lik sınır uygulanmıştı değil mi… Peki kimse sormuyor mu, “Biz yüzde 25 sınır koyduk ama bu yüzde 124 artış da neyin nesi, biz bir karar veriyor ama uygulatamıyoruz bile” diye. Bunu yüzde 25 sınırlamasını savunmak için söylemiyorum, uygulandığı varsayılan bir kararın işe yaramadığını vurgulamaya çalışıyorum. Kimi bu yüzde 25 sınırlamasını istismar etti, kimi ev sahipleri mağdur oldu. Enflasyonun aslıyla mücadele edemeyip bir tek kiraya odaklanmak; o da işe yaramadı zaten.

Ulaştırma harcamalarına bakıyoruz; o da yüzde 9 artıştan yüzde 100’ün üstünde bir artışa gelmiş. Bu grupta haziran itibarıyla tam yüzde 104 artış var.

Haberleşme harcamaları ise yüzde 5 artıştan yüzde 67 artışa ulaşmış.

Merkez Bankası ne diyor?

Para Politikası Kurulu’nun haziran ayı toplantısına ilişkin özette hizmetler sektöründeki gidişattan Merkez Bankası’nın da rahatsız olduğu dikkati çekiyor. Özette bu konuda şu görüşler dile getiriliyor:

“Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, hizmet sektörüne ait yayılım endeksi mayıs ayında (değerlendirme mayıs için) tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 40’ı kadar üzerinde seyrederek, artışların sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır.

Diğer taraftan, kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan regülasyonun yakın gelecekte yürürlükten kalkacak olmasının (yüzde 25 sınırı kalktı) kira enflasyonuna etkisi de yakından takip edilecektir. Kısa vadede kira enflasyonunun yüksek seyrini koruyarak, tüketici enflasyonunda beklenen yavaşlamayı sınırlayacak ana grup olacağı değerlendirilmektedir.”

Merkez’in yaptığı durum tespiti

Merkez Bankası bir durum tespiti yapıyor yalnızca. Hizmetler sektöründeki gidişatın vahim olduğu görülüyor, bunun enflasyonla mücadeleye sekte vuracağı ifade ediliyor ama çare olarak bir öneri dile getirilmiyor.

Sonuçta kısmen haklı gerekçeler olmakla birlikte üzüm üzüme baka kararıyor, hizmetler sektöründe yer alanlar da birbirine baka baka zam yapıyor.

 

Kaynak: ekonomim.com

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.