Maliye Bakanlığı’nın bütçe gerçekleşmesine ilişkin her açıklamasında en çok dikkat çeken kalem “diğer vergi cezaları” oluyor. Bu kalemde hep devasa bir tahakkuk, buna karşılık sembolik bir tahsilat görüyoruz.

Maliye dün haziran ayının bütçe verilerini açıklayınca yine bu ceza kalemine ve genel olarak cezalarla ilgili tahakkuk ve tahsilat gerçekleşmesine baktım.

Sözünü ettiğim “diğer vergi cezaları” kaleminden dolayı toplam ceza tahakkuk ve tahsilatına ilişkin veriler de her zaman olduğu gibi çok tuhaf. Bu yılın ilk yarısına ilişkin verileri özetleyelim:

■ İlk altı aydaki para cezası tahakkuku 635 milyar lira.

■ Tahakkuk eden bu cezaya karşılık tahsilat yalnızca 58 milyar lira.

■ Yani tahakkuk eden her 100 lira cezanın yalnızca 9.1 lirası tahsil edilebilmiş. Yüzde 9.1 felaket bir oran.

■ Ama bütçede öngörülen ceza 101 milyar lira ve altı ayda bunun 58 milyarı, yani yüzde 57.5’i tahsil edilmiş.

■ Peki bütçede 101 milyar lira ceza öngörülürken tahakkuk nasıl 635 milyar lira olmuş? Çünkü bu cezanın çok büyük bir kısmı bu yıl tahakkuk etmemiş ki, geçmiş yıllardan sarka sarka bu yıla gelmiş.

■ Para cezalarındaki tahakkukun çok önemli bir kısmı vergi cezası. Vergi cezaları çok sayıda kalemden oluşuyor ama ben onları ikiye indirdim; biri tanımlanan, yani hangi vergi mevzuatı, hangi vergi kanunu gereğince alınacağı öngörülen cezalar, diğeri ise “diğer” başlığı altında toplanan cezalar. İşte sorun da zaten bu “diğer vergi cezaları” kaleminde.

■ Tanımlanan vergi cezalarında sorun yok; hatta bütçe hedefi olan 16 milyar lira aşılmış ve ilk altı ayda 25 milyar lira tahsilat gerçekleştirilmiş.

■ Ama diğer vergi cezaları kaleminde tahakkuk 370 milyar lira olmasına rağmen ilk altı aydaki tahsilat yalnızca 4.7 milyar lira, yani tahsilat/ tahakkuk oranı yalnızca yüzde 1.3.

■ Sorunun kaynağını oluşturan diğer vergi cezalarındaki tahakkuk 370 milyar lira ama bütçede öngörülen hedef 30 milyar lira. Ne yani Maliye bu vergi cezalarında öngördüğünün on katından fazla tahakkuk mu gerçekleştirdi, bu nasıl oldu ki?

■ Ocak ayı verilerine dönelim. Hani “Dakika 1, gol 1” misali ocak ayında Maliye 325 milyar lira diğer vergi cezası tahakkuk ettirmiş. Ettirmiş mi, hayır tabii ki. Bu kalemdeki tutar geçmişten kartopu gibi birike birike geliyor.

■ Tabloda yer alıyor; diğer vergi cezaları kalemindeki tahakkuk 2023 yılında 332 milyar, 2022 yılında 276 milyar. Ama tahsilat oranı bu yıl olduğu gibi 2022 ve 2023’te de aynı, yüzde 1.3.

Göz göre göre!

“Diğer vergi cezaları” başlığında toplanan tutar bir tortu, bütçede bu yıl haziranda 370 milyar lira olarak yer alan tutarın çok büyük bir bölümünün bu yıl tahakkuk etmediği ortada. Biraz önce aktardım; ocak ayındaki tahakkuk 325 milyardı.

Maliyecilerin ifadesiyle bu kalemde yer alan tutar, artık tahsil edilmesi mümkün olmayan cezalardan oluşuyor.

Belki batmış şirketlerin, belki yurt dışına kaçmış mükelleflerin, belki adına şirket kurulmuş dağdaki çobanın borcu…

Hatta bu borcun 140-150 milyar lirasının iki kişiye, evet yalnızca iki kişiye ait olduğu ancak bu alacağı tahsil etmenin tümüyle mümkün olmaktan çıktığı Maliye tarafından bile kabul ediliyor.

Yargı para cezaları da…

Yıldan yıla sarka sarka gelen ve tahsil edilmesi de artık mümkün olmayan yalnızca diğer vergi cezaları değil ki… Yargı para cezalarında da benzer bir durum var.

Bu yılın bütçe hedefinde yargı para cezası 2.2 milyar lira, yalnızca bu kadar. Peki daha yılın ilk ayında, ocakta yargı para cezası tahakkuku ne kadar, tam 71.6 milyar lira. Yılın ilk ayında yargı para cezası yağdırılmadığına göre bu tutar da geçmiş yıllardan devrediyor. Zaten ocak ayında 71.6 milyar lira olan tahakkuk, hazirana gelindiğinde ancak 73.4 milyara çıkıyor.

Ödemeyene var, ödeyene yok!

Vatandaş masanın bu tarafında ve diğer taraftaki yetkililer, “Devletin ihtiyacı var, daha çok para vereceksin, daha çok vergi vereceksin” diye ısrar ediyor; çoğu zaman da haber bile vermeden bu parayı bir şekilde alıyor.

Şimdi vatandaşın “Benden alıyorsun, ne yapayım al, al ama zamanında şu cezaları tahsil etseydin de boğazımı bu kadar sıkmasaydın olmaz mıydı” deme hakkı yok mu?

Yine vatandaşın “Bütçede para yok diye bu kadar yakınıyorsunuz, bu yüzden de bana yeterince zam vermiyorsunuz, borcu olanların üstüne zamanında niye gitmediniz” deme hakkı?

Ayrıca vatandaşın “En düşük emekli maaşını 12 bin 500 lira yapmak suretiyle maaşları giderek tabanda eşitlemeniz adil mi” diye sorma hakkı?

Bugün bütçeyi idare edenler “Bu borçlar bizim zamanımızda oluşmadı, eskiden kalmış ve artık alınamıyor” diyebilir, herhalde diyorlar zaten, o durumda sorumlu kim?

Öyle az buz bir paradan söz etmiyoruz! Düşünün, hepsinin bu yıla ait tahakkuk olduğunu varsaysak bu yıl ilk altı ayda tahakkuk edip tahsilatı yapılamayan ceza tutarı tam 577 milyar lira. 577 milyar lira!

Bu tutarın yarısı tahsil edilmiş olsa 288 milyar lira!

Onda biri tahsil edilmiş olsa 58 milyar lira!

İşte o yüzden başlıktaki çağrımı tekrar ediyorum:

“Ya bu parayı bir şekilde tahsil edin, hepsini değilse de hiç olmazsa yarısını, hiç olmazsa dörtte birini tahsil edin; yapamıyor musunuz, o zaman bir mevzuat değişikliği mi gerekiyor, yasa mı gerekiyor çıkarın ve tahsili artık mümkün değilse bu alacağı silin; silin ki bütçe verilerine bakanların morali bozulmasın!”

 

Kaynak: ekonomim.com

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.