Lisanssız elektrik üretem santrallerin üretimlerinin birleştirilerek büyük üretim tesisi gibi faaliyette bulunmalarının önü açılıyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yapılan açıklamaya göre, toplayıcılık faaliyetlerinin yaygınlaşması ile hem verimlilik sağlanacak hem de elektrik üreten küçük işletmeler gelir elde edecek.

Açıklamada şu bilgiler verildi:

“Hatırlanacağı üzere 2022 yılında elektrik piyasası mevzuatında yapılan değişiklik ile toplayıcı ve toplayıcılık kavramları lisansa tabi bir elektrik piyasası faaliyeti olarak tanımlanmış oldu.   Hedef ise toplayıcı şirketlerin, portföyünde yer alacak şebeke kullanıcıları bakımından güvenilirliğinin sağlanması ve piyasa işletmecisi açısından piyasa kayıt, teminat, uzlaştırma, ödeme, yaptırım vb. süreçlerinin daha sağlıklı yürütülmesini sağlamaktı.”

Peki toplayıcılık faaliyeti nedir?

EPDK’dan toplayıcılık lisansı alan yatırımcıların anlaşma yaptığı şebeke kullanıcıları ile tüketim ya da üretim programı yapması, arz ve sistem güvenliği için küçük güçlü tüketici ve üreticileri kullanılabilir hale getirmesi, şebeke dengesinde rol alması ve bu kullanıcılar adına elektrik enerjisi alıp satabilmesi faaliyetidir.

Toplayıcılık faaliyeti hangi avantajları sağlayacak?  

Toplayıcı modeli, talep esnekliğini piyasaya sunmak isteyen ancak piyasa kurallarına, piyasalarda kayıt ve işlem süreçlerine, hizmetlere ilişkin ön yeterlilik almaya hâkim olmayan, piyasalara katılım için gerekli altyapıların tesis edilmesine finansman sağlayamayan veya piyasalarda ticarete ilişkin riskleri tek başına yönetmekten çekinen şebeke kullanıcıları için önemli kazanımlar sağlayacak.  Bu alandaki caydırıcı faktörler ortadan kaldırılabilecek, finansal avantajlar sağlanacak, talep esnekliğinin piyasalarda etkinleştirilmesi için imkân oluşacak.

Toplayıcılık süreci nasıl işleyecek? 

Toplayıcılar sahip oldukları bilgi teknolojileri ve enerji yönetimi altyapısı ile; dağıtık enerji kaynakları için üretim tahminlerini, toptan satış piyasalarındaki elektrik fiyatlarını ve sistemdeki arz talep dengesine ilişkin verileri bir arada değerlendirebilecek. Böylelikle; farklı nitelikteki ve ölçekteki şebeke kullanıcılarından oluşan ve bir nevi “sanal enerji kaynağı” olarak nitelendirilen portföyünü optimum düzeyde işletilebilecek ve yenilenebilir enerjinin şebekeye entegrasyonu için gereken esnekliğe katkı sağlayacak.

Enerji sektörü ve elektrik tüketicileri bu süreçten ne kazanacak?  

Aslında tüketiciler de tüketimlerini belirlenen saatlerde azaltmak suretiyle üretim-tüketim dengesini sağlanmasına katkı sunma yetenekleri bulunuyor ve gelişmiş piyasalarda “talep tarafı katılımı” adı altında çeşitli hizmetler sunabiliyor. Talep tarafı katılımı en basit ifadeyle tüketicilerin normal şartlarda tüketmesi beklenen elektriğin miktarını değiştirerek, tüketmekten vazgeçtikleri enerji ile şebeke işletmecilerine hizmet sunması veya elektrik piyasalarında ticaret yapması anlamına geliyor.

İşte bu noktada toplayıcılar devreye girerek, portföylerinde yer alan ve esnekliklerini piyasalarda satmak isteyen tüketicilere, daha düşük birim işlem maliyeti, azaltılmış günlük operasyon yükü ve mali risk yönetimi gibi çok sayıda avantaj sağlayarak daha fazla sayıda tüketicinin esnekliğinden faydalanma imkânı sunacak. Talep tarafı katılımı kapsamında iletim şebeke işletmecisi tarafından talep edilmesi halinde, tüketim tesisleri tüketimi düşürmek suretiyle sanki aynı miktarda enerji sisteme verilmiş gibi karşılığında bedel alabilecekler. Böylelikle tüketiciler de tüketimlerini kısmak suretiyle toplayıcılar vasıtasıyla piyasada oyuncu haline gelmiş olacaklar. Toplayıcılar belli bir kwh saatin üzerinde çok sayıda tüketici ile anlaşarak hem bu tüketicilerin enerjiyi verimli kullanmasını hem de gelir elde etmesini sağlayabilecek. Tüketiciler için olan bu durum benzer şekilde düşük güçteki lisanslı ve lisanssız üreticiler için de toplayıcılar vasıtası ile piyasada iş yapabilecek büyüklüğe getirilebilecek bir sistem ile sağlanacak.

Kaynak: Foreks